Gündelik ırkçılığa bir de böyle bakın
Siyahlar beyazlarla aynı hastaneye, kuaföre bile gidemiyor, aynı tuvaletleri kullanmaları yasak,beyazların fincanlarına siyahların ellerinin bile değmemesi gerek, fakat bütün işleri siyahlar yapıyor.

Geldik sona... Neredeyse bahar görmediğimiz ve sonbahara merhaba dediğimiz bu Eylül ayında sizler için azıcık içinizi ısıtacak bir film seçelim istedik. The Help, Duyguların Rengi, 2011 yapımı bir Amerikan filmi. Kathryn Stockett'in romanı ile aynı adı taşıyan ile Tate Taylor'un yazıp yönettiği 1960’larda geçen drama, komedi, biyografi ve siyasi temelli bir film.

Film, 1960 Amerikası’nda çok derinden yaşanan ırkçılık sorununu 3 kadının gözünden merkeze alıp işliyor. Hatta filmin tamamını düşününce kadın karakterler o kadar çok ki erkekler figüran gibi rol oynuyor desek yeridir. Film dekorları ile hakikaten etkileyici. Dönemin ev ve kostüm dekoru, market detayları her şey incelikle düşünülmüş ve renkli bir şekilde ekrana yansımış. İnsanın müze izler gibi izlemesini sağlıyor.

GÖRÜNÜŞTE KÖLELİK YOK AMA…

Beyaz ve üst sınıftan insanların evinde köle gibi çalışan siyah kadınlardan özellikle Miny, Aibileen ve onların yaşadıklarını anlamaya çalışıp yardım eden bir beyaz kadın Skeeter Phelan’ın hikayesi. Küçük bireysel hayatlardaki ırkçılığın boyutlarını gözler önüne seriyor. Siyahlar beyazlarla aynı hastaneye, kuaföre, kütüphaneye bile gidemiyor, aynı tuvaletleri kullanmaları yasak –ki bu mesele filmde sık sık farklı açılardan üstünde duruluyor- beyazların fincanlarına siyahların ellerinin bile değmemesi gerek, fakat aynı zamanda beyazların bebeklerini siyahlar büyütüyor. Evin tüm işleri kölelik ücretine siyahların üstünde. Aibileen bir sahnede ‘Bana daha önce hiç ben olmanın nasıl olduğu sorulmamıştı’ derken, ‘Ben hizmetçiyim, annem de bir hizmetçiydi, büyük annem de köleydi’ diye ekliyor. Uzun jenerasyonlara dayanan bir ezilmişlik hikayesi. Görünüşte ise kölelik yok!

Oldukça onur kırıcı davranan ve bunun çok değişik örneklerini gördüğümüz beyazlar aynı zamanda Afrika’daki aç çocuklara yardım toplamak için yardım geceleri yapıyor!. Bunlara biz de aşinayız, bilirsiniz. Hani sadece o geceye hazırlanma, kıyafet gibi masrafların kişinin yapacağı bağıştan fazla tuttuğu türden davetler.

SİYAHLAR İLLA BİR YARDIM ELİNE Mİ MUHTAÇ?

Bir tek siyah hizmetçi Aibileen ve Minny’ye yardım eden beyaz kadın, Skeeter, diğer beyazlarla aynı ortamda olmasına rağmen oraya manevi olarak oldukça uzak, yardımsever bir iyilik timsali. Siyah hizmetçi kadınların seslerinin duyulmasında çok katkısı bulunuyor.

Tam burada filmin bu açıdan çok eleştirildiğini de söylemek gerek; siyahları o kadar zayıf gösteriyor ki, onlara ancak bir beyaz gelip yardım edebiliyor. Hatta bunu eleştirmek adına Guardian’da bir alternatif kapak yayınlanmış, filmin adını ‘Beyazlar Irkçılığı Çözüyor’ olarak değiştirmişler.

Skeeter idealist bir gazeteci, yazar olma umuduyla çalışıyor. Bir yerel gazetede temizlik üzerine yazılar yazdığı bir işte çalışırken kendisini de büyüten siyahların hayatları ve hikayeleriyle ilgili bir kitap yazmak istiyor. Bin bir engele rağmen Skeeter bu yolda ilerliyor ve başarıyor.

Irkçılık her zaman doğrudan insan öldürmek olarak hayata yansımıyor biliyoruz ki. Siyahların yoğunluklu yaşadığı bir ülke olmadığımız için kültürel olarak bu tür ırkçılığa uzak olup kavramakta zaman zaman zorlansak da bizde de Kürt, Alevi şimdilerde Suriyeli olarak kendini gösteriyor. Son dönemde yaşanan ‘Siyah Hayatlar Değerlidir’ ‘Black Lives Matter’ hareketinden yola çıkarak biraz da keyifli vakit geçirmek adına izlemenizi öneririz. İyi seyirler.

İYİLİK VE KÖTÜLÜK BU KADAR SİYAH BEYAZ DEĞİL
Film, 4 dalda Oscar adayı olup, 1 dalda kazanmış ve Altın Ayı, BAFTA gibi bir çok festivalden ödülle dönmüş, izlemesi kolay, akan bir film. Hani şu, hem ırkçılığı hem homofobiyi ve daha fazlasını aynı bünyede buluşturup hemen başından kimden hoşlanıp kimden nefret edeceğinizi söyleyen türlerden. Filmleri genelde benzer yönden eleştirdiğimin farkındayım ama burada da beyazlara o kadar belirgin kötülük ve siyahlara da o kadar ulvi bir bilgelik yüklenmiş ki, insan siz nerde yaşıyorsunuz kardeşim demeden duramıyor!
Künye
The Help, Duyguların Rengi
Vizyon Tarihi:10 Şubat 2012
Yapımı:2011-ABD
Tür: Biyografi , Dram, Komedi, Politik
Süre: 146 Dak.
Yönetmen: Tate Taylor
İlgili haberler
Şiddet uygulayan eşini öldürdüğü gerekçesiyle göza...

Fikriye Özbek çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Av. Rojda Yıldırım ‘İlerleyen aşamalarda müvekkilimi...

GÜNÜN KISA FİLMİ: Dört Kadın

Kadına yönelik şiddete karşı kısa bir film önerimiz var size bugün. Yorum sizin.

Kamu emekçisi kadınlar: İstanbul Sözleşmesi’nin uy...

İstanbul Sözleşmesi’nin tartışılmaya açılmasının doğru olmadığına dikkat çeken KESK üyesi kamu emekç...