Gıda işçisi genç kadınlar insanca yaşam istiyor
Gıda sektöründe çalışan ve evlisinden, bekarına evlilik hazırlığı yapanına kadar ‘Nasıl geçineceğiz’ sorusunun stresini yaşayan kadınlar çareyi de dayanışmada bulmuş ama. Amasını onlardan dinleyin…

8 Mart’a giderken ülke gündeminin en can alıcı sorusu “Nasıl geçineceğiz?” 2022 asgari ücretinin açıklanmasının ardından başta temel tüketim maddeleri ve faturalara gelen zamlar tüm maaşımızı eritti. İşverenler, 2021 yılında asgari ücretten az biraz fazla vererek çalıştırdıkları işçilerin maaşlarını yeni yılda asgari ücrete sabitleme, eleman çıkararak az kişiye çok iş yaptırma, çalışma saatlerini uzatma gibi yöntemler deniyorlar. Fastfood işçisi kadınlar da bu yöntemlerin en sık uygulandığı alandalar. Neredeyse gününün tamamını iş yerlerinde geçiren, haftada sadece bir gün olan izinlerinde de evin işlerini yetiştirme telaşında olan kadınların tek gündemi “geçinememek.” Sohbet edebildiğimiz kadınların hemen hepsi genç, yeni evli ya da evlilik hazırlığında olanlar. Eşleri, erkek arkadaşları veya aileleri ile sürekli çatışma içinde olduklarını anlatırken bazen sinirleri gözlerinden okunuyor.

‘GEÇİNEMEMEK ÖYLE BÜYÜK BİR STRES Kİ…’

Birkaç ay sonra düğünü olan bir arkadaşımız hararetle nişanlısı ile olan tartışmasını anlatıyor: “Yeni bir ev kurma telaşı, kiralar, duyduğumuz fatura tutarları, eşyaların pahalılığı derken neyden kısacağımızı şaşırdık, ikimiz de çok uzun saatler yok pahasına çalışıyoruz. Öyle büyük bir stres ki gergin insanlar olduk” diyor.

Bir başkası “Hayatımızın tamamı işyerinde geçiyor, eve gidince de konu yine işyeri oluyor, çok yorulup elde avuçta bir şey kalmadığını görünce insanın bırak çalışma hevesi yaşama hevesi kalmıyor” diyor.

Aslında işyerinde çok daha fazla sıkıntıları var, hizmet sektöründe olmanın getirdiği esnek çalışma, restoranların yoğun saatlerinde tuvalete dahi gidememe, geç saatlere kadar çalışılan akşamlarda eve dönebilme gerginliği, ağır fiziki işler yapmak zorunda bırakılmak…

“Kurtulacağım buradan, zaten geçici olarak girdim, daha iyi bir iş bulayım hemen çıkarım” gibi sözlerin ardından da hemen aynı cümle geliyor; “Aman patron işi değil mi hepsi aynı ki zaten.”

‘NE YAPACAKSAK BİRLİKTE YAPSAK’

Kendi aralarında dayanışmaları çok büyük, birbirlerini patrona karşı idare ediyorlar, birinin borç derdini diğeri “Bu ay çok ödemem yok, al bu parayı” diyerek çözmeye çalışıyor. Böylesi bir çözümün sürdürülebilir olmadığının da farkındalar ama yalnız kalmaktan iyidir diyorlar. “Aslında ne yapacaksak birlikte yapsak çözülecek. Mecburen bir şeyleri düzeltmek zorunda kalacaklar. Biz soyunma odası istiyoruz, orada burada tuvalet köşelerinde üstümüzü değiştirmek istemiyoruz, akşam geç saatte çıkacaksak taksi paramızı istiyoruz, maaşımıza zam istiyoruz desek. Ama işte tek tek olmaz bütün çalışanlarla birlikte yapmak lazım bunu” diyor bir diğer arkadaş.

Sohbet, “İyi ki birbirimizin hayatındayız, olsun be bir yolu bulunur” sözleri ile sonlanıyor. 8 Mart’a giderken kadınlar bu hayattan, patronlardan alacaklı oldukları çok şey olduğunu bilerek, türlü yöntemler düşünerek ve birbirlerinin yanı başında olmanın verdiği buruk ama güçlü motivasyonla çalışmaya devam ediyorlar.

Görsel: Freepik

İlgili haberler
İş başvurusunda ‘yaşım büyük’, emeklilik için ‘yaş...

Tek yapabildiğimiz günü kurtarmak oluyor. Bir peçeteyi bile ikiye bölüp kullanıyoruz artık. Yeri gel...

Mamak Belediyesi emekçileri ile görüşmeler: Ne çok...

Henüz gerçekleşmemiş taleplerimiz, hayata dair kaygılarımız hatta hayal kırıklıklarımız olsa da ilk...

Gelecek bizimle değişecek!

Kapitalist barbarlığa, aile, devlet, tarikat iş birliğiyle hayatlarımızı karartan ittifaka karşı eme...