Evlerde, okul önlerinde, işçi duraklarında yan yana geldiğimiz kadınlarla 25 Kasım’a giderken eksilen, çoğalan, biriken ne varsa tartışıyoruz. Bu tartışmaların en belirgin yanı, şiddetin her alanda ve her türlüsünün bu yıl artarak karşımızda olması.
ÜLKE KADINLAR İÇİN CAN PAZARI
Körfez’de bir evdeyiz. Aygül kahveleri yapıp getirdikten sonra sohbete başlıyoruz. Aygül, “Bir evden bir günde 5 cenaze çıkıyor. İnanamıyoruz izlediğimize, duyduğumuza, okuduğumuza. Kadınlar için can pazarı oldu bu memleket. Biz diyoruz bizi korusunlar, kadını katillerin önüne bırakmasınlar. Şimdi yetmiyor bebekleri öldürüyorlar” diyor. 15 yaşındaki kızının da kadın cinayetlerinden başka bir şey konuşmadığını ekliyor Aygül. Kadın cinayetlerine karşı ses çıkarmamız gerektiğini de altını çizerek belirtiyor her cümlenin arkasından.
‘PARA İÇİN BEBEK ÖLDÜREN SENİ BENİ ZATEN ÖLDÜRÜR’
Başka bir evde kahve içerken anlatıyor Nezahat, yeğeninin gittiği okulda lise öğrencilerini anneleri almaya geliyormuş çıkışta. İki çocuğu olan Nezahat “Herkes gibi ben de korkuyorum çocukların başına bir şey gelecek diye. Gençler okuyamıyor, okusa iş bulamıyor. Sonra bu yaşta bu çocuk nasıl bu kadar suç işledi? Senin yetiştirdiğin genç... Yapacak bir şeyi olmayınca uyuşturucu bağımlısı, hırsız ya da katile dönüşüyor” diyor. Okulların, hastanelerin ticarethaneye dönüştüğünü belirten Nezahat “Her şeyi paralı hale getirdiler. Hastanelere bakıyorsun, seni özele mecbur bırakıyor. Sonra gidiyorsun ölen kendi mi öldü, öldürüldü mü, bilemiyorsun. Para için bebek öldüren, seni beni zaten öldürür” diyor. Cinayet haberlerinden bıktığını söyleyen Nezahat, artık düzenin değişmesi gerektiğini söylüyor kahvesinden son yudumunu alırken.
NEREDE HAK MÜCADELESİ ORADA POLİS
Sevim açıyor bu sefer kapılarını bize. “Televizyonu açıyorum sabahtan başlıyor kadın programları, akşama kadar... Dizi gibi. Sinirleniyorum. Bakıyorum haberlere kadınları sokağın ortasında dövüyorlar, taciz ediyorlar” diyor Sevim. Ülkedeki diğer gündemleri de takip ettiğini belirten Sevim, “İşçileri izledim çıplak ayak yürümüşler kaç memleket. Polis vuruyor, kırıyor. Ağaçları kesecekler, insanlar önünde durmuş direnince jandarma onları dövüyor. Vallahi polis nerede isyan eden var, onun karşısına çıkıyor. Katiller, tacizciler elini kolunu sallaya sallaya çıkıyor karakollardan” diyerek yasaların uygulanması gerektiğini söylüyor defalarca.
YOKSULLUK KADINI ŞİDDETE MAHKUM EDİYOR
İşçi durağında elleri cebinde bekleyen bir kadınla sohbet ediyoruz. İsminin Derya olduğunu öğreniyoruz. Başlıyor anlatmaya Derya. “Biz iş yerinde insan muamelesi görmüyoruz. Tuvalete gitmek için bile kaç saat bekliyorsun. Herkesi azarlayan, birbirine düşüren şef koymuşlar başımıza. O paraya bu iş hayatta yapılmaz. Akşama kadar makinenin başında parmakların bile uyuşuyor. Sırtın, belin ağrıyor” diye tek solukta anlatıyor iş yerinde yaşadıklarını.
25 Kasım’ı sorduğumuzda kadınların birlik olması gerektiğini söylüyor Derya. Kadınların şiddet görmesine rağmen boşanamadıklarını, asgari ücretle geçinen bir kadının yeni bir yaşam kurmasının zor olduğunu söylüyor. Şiddetin neden bu kadar arttığını sorduğumuzda Derya “Erkeklere bu cesareti veren AKP. Kadın çaresiz, dayak yese de susuyor. Adam kadından boşanıyor, peşini bırakmıyor. Yok kadın şöyle olmalı, böyle olmalı diyorlar. Erkek de namusum diyor, vuruyor” diye cevaplıyor.
Konuştuğumuz her kadın, şiddetin karşısında bizi koruyacak yasaları uygulamayışıyla, katili üreten; salıveren, kadını korumayan tutumuyla AKP’nin bu ülkede şiddeti nasıl meşrulaştırdığını anlatıyor. Hepsinin öfkesi büyük. Yaşam hakkımıza saldıran bu düzeni kabul etmiyorlar. Her biri, bir iki kadın da olsa yan yana gelmek zorunda olduğumuzu söylüyor. 6284 Sayılı Kanun’un, İstanbul ve Lanzarote Sözleşmesi’nin acilen uygulanması gerektiğini söylüyorlar. Kadınlar bu 25 Kasım’ın ne anlama geldiğini biliyorlar. Görüştüğümüz tüm kadınlarla tekrar buluşmak üzere sözleşiyoruz. Elimizden alınmak istenen haklarımız ve taleplerimiz için, her gün yaşamdan koparılan kız kardeşlerimizin hesabını sormak için, hayatlarımıza yönelen şiddeti bertaraf etmek için el ele, omuz omuza tüm kız kardeşlerimizle birlikte alanlarda olacağız!
Görsel Canva Pro Yapay Zeka ile oluşturulmuştur.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.