Geçtiğimiz ay en çok İsrail-Filistin savaşı konuşuldu, konuşmaya da devam edecek gibi duruyor. Bizler sokakta, otobüste, okulda, fabrikalarda konuşuyoruz. Hemen hemen herkes sosyal medyadan tepkisini de dile getiriyor. Elden ne gelir ki? Herkes bunu söylüyor: “Dua ediyoruz her gün. Facebook’tan da paylaştım gördüğüm haberleri. Daha ne yapabilirim ki?” Daha ne yapabiliriz ya da ne yapılmalı? Bu soruları Temelli/ Başkent Organize sanayi bölgesinde bir metal fabrikasında çalışan kadınlar ile konuştuk.
Kadın işçi sayısının az olduğu bu fabrikada, çalışma hayatı çok da eski olmayan arkadaşların geneli haberleri sosyal medyadan takip ediyor. Savaşın genel sebebinde de ortaklaşma var; ekonomi. Ekonomik olarak güçlü olanın yararına bu savaş. Aksi olsaydı İsrail, diğer ülkeler tarafından bu kadar destek göremez hatta bizzat Biden tarafından “kahraman” ilan edilmezdi.
LAFTA FİLİSTİN’İN YANINDAYIZ
Amerika’nın bu savaşa bu denli hevesli olması, Türkiye’nin politikasını anlamlandırmada da işçilere yardımcı oluyor. “Türkiye’nin kayıtsız şartsız Filistin’in yanında olması gerekiyordu ancak Amerika ile ters düşemez. O yüzden ancak lafta Filistin’in yanındayız diyor.” Türkiye’nin nasıl bir tutum alması gerektiğini de şöyle belirtiyor bir kadın işçi: “Türkiye, İsrail ile bütün anlaşmalarını bitirmesi gerekiyor. İsrail’in bir tane ürünü bile Türkiye’de kalmamalı. 3 gün yasla oradaki binlerce kişi kurtulamaz. Daha fazla rest çekilmeli İsrail’e.” Bu beklenti tüm dünya ülkeleri için geçerli ve savaşın ancak böyle durabileceği kanısındalar. Başta da savaşın nedeninin ekonomik olarak okunduğunu belirtmiştik. Haliyle sonucunu da ekonomik bir yaptırım belirleyecek deniyor. “İsrail ile olan bütün anlaşmalarını bütün ülkeler feshetmeli böyle bir durumda İsrail arkasında kimseyi bulamayacağı için ve herkesi karşında göreceği için savaşı durdurma kararı alacaktır.” Bir diğer işçi de maddi manevi desteklerin (ilaç, gıda vs.) sağlanması gerektiğini vurguluyor. Ama yine de kesin sonucun ticari anlaşmaların iptali ile alınabileceğini söylüyor.
TÜRKİYE BAĞIMSIZ OLSA BAŞKALARINA GÖRE POZİSYON ALMAZ
Zulme uğrayan Filistin’in Müslüman bir halk olmasından yana da Türkiye dahil diğer Müslüman ülkelerin daha fazla sorumluluğunun olduğu düşünülüyor. Bir işçi, bütün Müslüman ülkelerin birleşmeleri gerektiğini söylemesi de genel olarak olması beklenen bir şey. Ancak ne milliyet ne dini duygularla hareket edilmediğinin farkındalar. Öyle ki Müslüman-Hristiyan fark etmeksizin çıkarlar üzerinden bakılıyor bu savaşa. Yanı başımızdaki bu savaşın doğrudan etkilerinin de konuşulduğunu görüyoruz. Başka bir kadın işçi ise şunları söylüyor: “Gözümüzün önünde çocukları öldürüyorlar, bir halkı yok etmeye çalışıyorlar. Bu yaşanan acıların bir de bizlere ekonomik bedelleri olacak. Ortadoğu karıştıkça Türkiye’nin ekonomisi de etkilenecek. Dolar, faiz, enflasyon derken daha çok sıkışacağımız günler yakındır.” Son olarak bir işçi bu “etkilenme” durumunu özetliyor, “Türkiye’nin zaten bağımsız ve güçlü bir ekonomisi olsa, Amerika’ya göre pozisyon almaya çalışmaz. İsrail’e karşı hiçbir şey yapamamasının nedeni Amerika korkusu. Bu ekonomik güdüm ile de savaşın sonucu yine bizim aleyhimize olur tabii.”
Fotoğraf: Alisdare Hickson-Flickr/CC BY 2.0 DEED
İlgili haberler
Filmler ve belgesellerle Filistin
Filistin sineması İsrail tarafından işgal edilmiş toprakalarıda süren direnişe kapı açıyor...
İsrail ve Filistin’den kadınlar: Savaşı durdurmak...
Filistin’den Women of the Sun ile bir ‘barış koalisyonu" oluşturan İsrail’den Women Wage Peace, yayı...
Filistin’de işgal yıllarında kadınlar, sınırları a...
Filistin’de kadın hareketi sınır ötesine de aşan bir süreçte ilerliyor. Lübnan Komünist Partisi'nden...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.