Nazilerin yenilmesinde kilit rol oynayan enternasyonalist 5 kadın
Rada Vranješeviæ, Diamando Kumbaki, Liri Gero, Vela Peeva, Hanna Sawicka; faşizmin yenilgiye uğratan kadınlardan, hayatları hala ilham veriyor.

Batı dünyası yıllardır, Nazilerin II. Dünya Savaşı’ndaki yenilgisinde Amerika Birleşik Devletleri’nin rolünü abartarak Normandiya Çıkarması’nı gözümüze gözümüze sokarken Sovyetler Birliği halklarının verdiği fedakarca mücadeleyi görmedi. Tabii ki savaş boyunca Nazilerin işgal ettiği ülkelerde örgütlenen sayısız direniş hareketini de görmedi. Ama, özellikle Avrupa’daki işgal bölgelerinde faaliyet gösteren komünist partiler ve örgütler Nazilerin geriletilmesinde kilit rol oynadı. Bu kapsamda Avrupa’da verilen çetin mücadeleler ve sayısız kahramanlıklar en az Sovyet tarihi kadar üzerinde durulması gereken bir konu. Kadın, erkek; genç, yaşlı ayrımı olmaksızın yurdunu faşizme karşı savunmak isteyen herkes bu direnişlerin bir parçası oldu. Rada Vranješević, Diamando Kumbaki, Liri Gero, Vela Peeva, Hanna Sawicka da Avrupa antifaşist direnişlerinde Nazilerle çarpışan kadınlar. Faşizmin yenilgiye uğratılmasında büyük mücadelesi olan 5 enternasyonalist kadın partizanın hayatından ilham alalım.

TANINMAMAK İÇİN PEÇE TAKTI

Rada Vranješević; 25 Mayıs 1918 tarihinde Bosna-Hersek’in Banja Luka kentinde doğan Vranješević, Yugoslavya Komünist Partisindeki faaliyetleri nedeniyle 1932’de sınır dışı edildi. Ardından Makedonya’ya gitti ve Üsküp’te çok sayıda işçi grevi örgütledi. Bosnalı olmasına rağmen “Makedonya sorunu” denilen toprak sorunu ile yakından ilgilendi. Politik faaliyetleri nedeniyle pek çok kovuşturmaya maruz kaldı ve işini kaybetti. Ailesi onun Bosna’ya geri dönmesini istedi ancak Vranješević bunu reddederek parti adına Karadağ’da kampanyalar yürütmeye başladı. Belgrad’ın faşistlerce bombalanmasından sonra şehri terk etti ve 1 Mayıs’ta Banja Luka’ya geri dönerek partizan direniş hareketine katıldı. Bu süreçte tanınmamak için peçe takmaya başladı ve etrafındaki birçok kadının antifaşist harekete katılımını sağladı. Ardından Grmeč Dağı’nı çevreleyen bölgeye geçti ve burada peçe ile gizlenerek sağlık ekipmanı, mühimmat gibi malzemelerin transferini sağladı. 25 Kasım 1943 tarihinde Bosna-Hersek Antifaşist Devlet Ulusal Kurtuluş Konseyine katıldı. 1944 baharında, Bosna’nın batısındaki Drvar kentine gitti. 26. doğum günü olan 25 Mayıs’ta Drvar’da Nazi paraşütçüler tarafından ele geçirildi ve ertesi gün infaz edildi. Yugoslavya’nın kurtarılmasının ardından Vranješević’in naaşı Banja Luka’daki partizan mezarlığına taşındı ve kendisine “Yugoslavya Halk Kahramanı” unvanı verildi.

‘HAYATA BİR BORCUMUZ VAR’
Diamando Kumbaki; 8 Şubat 1926 günü Yunanistan’ın Pire kentinde dünyaya geldi. Genç yaşında Yunanistan Komünist Partisinin gençlik örgütüne bağlı Halk Mücadelesini Savunma Örgütüne girdi ve Nazilerle iş birliği yapan Güvenlik Taburları mensupları ile savaştı. Çatışmalar sonucu Tampouria ve Amphiali bölgelerinde yaralandı. 17 Ağustos 1944’te Naziler ve Yunan iş birlikçileri tarafından tutuklandı. İş birlikçiler tarafından yoğun işkenceye maruz kaldı ve ardından infaz edildi. Ona işkence eden Nazi askerine “Senin gibi hainlerden 65 tane yedim!” yanıtı ve işkence süresince sarf ettiği “Hayata bir borcumuz var, hayatımızı ele geçirmesinler. İntikamını almamız gereken binlerce yoldaşımız var.” sözleri hâlâ Yunanistan direniş tarihinde önemli bir yere sahiptir. Diamando, öldürüldüğünde 18 yaşını bile doldurmamıştı.
YARALI ELE GEÇİRİLDİKTEN SONRA NAZİLERCE YAKILDI

Liri Gero; 1926 yılında Arnavutluk’un Fier kentinde doğdu. 13 yaşında Arnavutluk’un faşist İtalya tarafından işgaline karşı örgütlenen komünist gruplarla birlikte direnişe katıldı. Evini, direniş üyelerinin faaliyetlerinde kullanılması için açtı ve bu süreçte savaşan partizanlara büyük destek verdi. 14 Eylül 1943’te Liri ile birlikte Fier’den 68 kadın partizan Arnavut Ulusal Kurtuluş Hareketi saflarına katıldı. Direniş tarihinde önemli bir yere sahip 16. Saldırı Tugayı’na katıldı. 6 Ekim 1944’te, Loşna yakınlarındaki Çukas’ta, yol boyunca Nazi kuvvetlerine karşı çetin savaşlara girdi. Naziler bu çatışmada büyük kayıplar verdi. Yaralanan Liri, hareket etme imkanı olmadan duyularını kaybedene kadar savaşmaya devam etti. Naziler onu bilinçsiz şekilde buldu. 17 yaşındaki bir gencin bu direnişi karşısında Naziler intikam duygusuyla onu bir ağaca bağladı ve üzerine benzin döküp ateşe verdi. Savaş sonrasında genç yaşta yurdunu işgalcilere karşı koruduğu ve gösterdiği kahramanlıklar nedeniyle kendisine Arnavutluk Halk Kahramanı unvanı verildi. Liri, savaş sonrası kurulan Sosyalist Arnavutluk’ta kadınların ve gençlerin toplumdaki rolleri konusunda çoğu kez örnek gösterilen bir figür olmuştur. Direnişe katılan 68 kadın günümüzde de saygıyla anılır.

NAZİLER, BAŞINI KESİP BİR MIZRAĞA SAPLAYARAK KÖYLERDE GEZDİRDİ
Vela Peeva; 16 Mart 1922 tarihinde Bulgaristan’a bağlı Velingrad şehrinde doğdu. O dönemki Bulgaristan hükümetinin müttefiki Nazi Almanya’sı ordularının, Sovyetler Birliği’ni işgal girişimine karşı örgütlenen komünistlerin oluşturduğu Bulgar direniş hareketine katıldı. Bulgar İşçi Gençlik Birliği ve Bulgaristan Komünist Partisi üyesi bir partizan olan Vela, aktivist olmadan önce Sofya Üniversitesine kayıt olmuş, burada pedagoji ve coğrafya eğitimi almaya başlamıştı. Ancak partizan olmayı seçtiği için mezun olamadı. Yoldaşı Stoyo ile birlikte dağlardaki partizan kuvvetleri için Ladzhene köyünde yiyecek topladığı sırada ihanete uğradı ve Stoyo yakalandı. Ağır şekilde yaralanan Vela, kırk gün saklandı. Yerel bir orman işçisi ona yiyecek ve ilaç getirdi. Ancak saklandığı yer faşistler tarafından bulundu ve kuşatıldı. Canlı ele geçmemek için silahla kendini vurarak hayatına son verdi. Faşistler Vela’nın başını kesti ve bir mızrağa saplayarak civar köylerde gezdirdi. Faşistler Vela’yı öldürdükten sonra yoldaşı Stoyo’yu işkenceyle sorguya aldılar ve kalan partizanların nerede olduğunu öğrenmek istediler. Ancak Stoyo partizanlara sadık kaldı ve hiçbir bir bilgi vermedi. Bu nedenle faşistler onu da infaz etti. Savaş sonrası ulusal kahraman olarak anıldı ve doğum yeri müzeye dönüştürüldü.
WALKA MŁODYCH GAZETESİNİN EDİTÖRÜ VE YAZARI

Hanna Sawicka; 19 Aralık 1917 tarihinde Polonya’nın Kraków kentinde dünyaya geldi. Babası Polonya Sosyalist Partisi-Sol üyesi idi. 1931’de Hanna’nın okulu bitirdiği ve hukuk okuduğu Varşova’ya taşındılar. Hanna 1935 yılında Bağımsız Sosyalist Gençlik Birliğinde faaliyet yürütmeye başladı. Savaştan önce sosyalistler tarafından örgütlenen gençlik grubu ‘Spartakus’ ile ilgilendi. Nazi işgalinin ilk günlerinde siyasi mahkumlara yardım düzenledi ve Wolność (Özgürlük) başlıklı ilk yeraltı yayınını yayımladı. Haziran 1941’den itibaren Moskova radyolarından alınan Sovyet emirlerini yazılı olarak basan Biuletyn Radiowy yöneticiliği yaptı. Gettolardaki kişilere yardım sağladı ve aynı zamanda işgal kurbanlarına yardım etmek için bir komite kurdu. Şubat 1943’te, yeni basıma giren Walka Młodych gazetesinin editörü ve yazarı oldu. Antifaşist bir gençlik örgütlenmesi olan Gençlik Mücadele Birliğinin kuruluşuna öncülük etti. 18 Mart 1943’te; Polonya İşçi Partisinin kurmuş olduğu komünist yeraltı örgütü olan Gwardia Ludowa Komutanı Jan Strzeszewski ‘Wiktor’ ve silahlı kanadının komutanı olan Tawusz Olszewski ‘Zawisza’ ile görüşmeler gerçekleştirdi. Bu sırada Gestapo tarafından baskın düzenlendi, baskında Olszewski vurularak öldürüldü, Strzeszewski ve Hanna ise yaralandı ve tutuklandı. Varşova’daki Sırbistan Hapishanesine alındı ve gece infaz edildi. Polonya Halk Cumhuriyeti döneminde ulusal kahraman olarak anıldı ve adı pek çok sokağa verildi.

İlgili haberler
Nazilerin korkulu rüyası ‘Gece Cadıları’

Hepsi 20’li yaşlarında gencecik kadınlar. Ölüm kusan savaşın ortasında uçaklarıyla Nazileri canından...

Faşizme karşı desenler: Kathe Kollwitz’in kalemiyi...

Kimi zaman çocukların “ekmek” diye bağırışı yükselir gravürlerinden, kimi zaman bir annenin ölü çocu...

GÜNÜN KADINI: Dolores İbárruri; Tutku Çiçeği

“Dizlerimiz üzerinde yaşamaktansa ayakta ölmeyi yeğleriz.” Bu sözler İspanya’nın en tanınmış komünis...

Faşizme kafa tutan pirinç işçisi kadınlar

İtalyan faşizmine ve Nazi işgaline karşı çıkan, şarkıları ve kıyafetleriyle bugün bir külte dönüşmüş...

Faşizme karşı direnişin mimoza çiçekleri

Kimisi partizan olan, kimisi şehir ve köylerde yaşamını sürdüren İtalyan kadınlar, savaş sona erene...

GÜNÜN PORTRESİ: Tsola Dragoyçeva

Nazi faşizmine karşı mücadelede tıpkı Sovyet kadınları gibi en önde yürüyen ve Nazilerin korkulu rüy...

GÜNÜN PORTRESİ: Faşizme karşı ölümüne direnen bir...

Antifaşist kadın hareketi bakımından akıllardan silinmeyecek birçok örnek var. Onlardan biri de Lise...

GÜNÜN BELLEĞİ: Antifaşist direnişlerde kadınlar

Çünkü insan için kendisini özgür hissetmek ve mahrum edildiği haklar uğruna mücadele etmek bir ihtiy...

Uzun, zorlu ve onurlu yol: ‘YENİLGİDEN ZAFERE’

Dünya yeniden dizginsiz bir sömürü sisteminin pençesinde ağır sosyal felaketlere sürüklenirken 8 May...