Pestisitlerin (böcek ilaçlarının) ve makineleşmenin başlangıcından önce, İtalya’nın pirinç mahsullerini “dezenfekte” etmek ve hasat etmek için tamamı kadınlardan oluşan işçiler kullanılıyordu. İtalyan pirinç işçileri tarihe karışmış olabilir fakat dikkate değer bir politik miras bıraktılar.
İtalya şu an olduğu gibi eskiden de Avrupa’nın en büyük pirinç üreticisiydi. İtalyancada “mondine” olarak bilinen pirinç işçileri, mayıs ayından temmuz ayına kadar Piyemonte, Emilia, Romagna, Lombordiya ve Veneto’nun kuzey bölgelerini kapsayan İtalya’nın pirinç kuşağı boyunca diz boyu suyla kaplı tarlalarda çalışırlardı. Devam etmekte olan araştırmalarımda, 1940-1965 yılları arasında çalışan pirinç işçilerinin çeşitli mülakat projelerinden ve belgesellerden toplanan sözlü tarihlerini inceliyorum.
Sular altındaki pirinç tarlalarının cam aynaları her ne kadar pastoral gibi görünse de, çeltikler sıklıkla işçilerin protest şarkılarının sesiyle yankılanırdı. Çalışma zamanı sırasındaki konuşma cezasını önlemek için, genellikle sefil çalışma koşullarına ve sömürücü patronlara ağıt yakan çok sesli aşık atışmalarından oluşan inanılmaz bir repertuvar geliştirmişlerdi.
1953’te bir İtalyan senatörün söylediği gibi, pirinç işçilerinin emeği, Dante’nin cehennemindeki kendi cehennem çemberini hak etti. Yakıcı güneşin altında sekiz saat çalışan pirinç işçileri, sıtma taşıyan sivri sineklerden ve kötü beslenmeden muzdariptiler ve diğer kadın işçilerden daha yüksek düşük oranlarına maruz kaldılar.
Aktris Silvana Mangano’ya, 1949’daki kült Bitter Rice filmindeki rolünde pirinç işçilerini nasıl canlandıracağı gösterildiğinde, şöyle dedi: Böyle bir iş için günde bir milyon verseniz bile bu işi yapmam!
PROTESTO DA DİZ BOYU
Pirinç tarlalarında kolektif ve politik aktivizmin büyümesi, muhtemelen bu sömürü koşullarından kaynaklanıyor. 1900’lü yıllardan itibaren, pirinç işçileri yığın olarak İtalyan komünist ve sosyalist partileri gibi sol görüşlü örgütlere, aynı zamanda da Unione donne italiane (İtalyan Kadın Birliği) ve Case del popolo (Halk Evleri) gibi işçi sınıfı örgütleri ve kooperatiflerine katıldılar.1922 ve 1943 yılları arasında İtalyan faşizmi altında, diğer sol gruplar illegal mücadeleye zorlandı. Fakat pirinç işçileri, faşist hükümetten grevler ve protestolar yoluyla önemli haklar kazandı. Bu haklar, seyahat ve yiyecek ve barınma için iyileştirme maddelerini kapsıyordu.
İtalya’nın Nazi işgali sırasında, birçok pirinç işçisi pirinç tarlalarını terk etti ve 1944’te zalimler için çalışmayı reddetti. Bazıları, faşizmin çöküşüne kadar çalışmaya geri dönmedi.
Pirinç işçileri İtalya’nın Nazilerden kurtuluşuna da aktif olarak katıldılar. Röportaj yaptığım birçok kadın, İtalyan Direnişi’nin bir parçasıydı. Bazıları partizanları evlerinde saklamış veya taburlar arasında kuryelik yapmış.
Trajik olarak, kadınların İtalya’nın Nazilerden ve faşistlerden kurtuluşundaki aktif katılımı gibi, pirinç işçilerinin savaşa olan katkıları da görmezden gelinmiş. Pirinç işçisi ve direniş üyesi olan bir kadın, savaştan sonra, partizan olan eşinin ödül aldığını hatırlattı. Kendisine de ödül teklif edildiğinde, eşi “Bir eve bir ödül yeterli” diyerek müdahale etmiş.
TOLYATTI’NIN KIZ KARDEŞLERİ
İşçiler tarım makinelerinin yerlerine geçmesini de protesto ettiler. 2. Dünya Savaşı sırasında Bologna’da çalışan bir pirinç işçisi, bir röportajda şöyle demişti: Arazi üzerinde biçerdöverlere karşı çıktık ... ve onları durdurduk. Eşim bana ‘Bir gün durmayacaklar’ dedi. Ben de ‘İşim için seve seve ölürüm’ diye karşılık verdim.1960’ta pirinç işçilerinin rolü, pestisit ve makineleşmeyle değişti.
Yaptığım röportajlarda, kadınlar “işçilerin şampiyonu” olarak adlandırdıkları komünist lider Palmiro Togliatti gibi isimlerden sıklıkla bahsediyorlar. Kendilerini “Tolyatti’nin kız kardeşleri” olarak ilan edenler bile olmuş. Medicina’da yaşayan bir kadın şöyle demişti: Kurtuluş mücadelesinin, Almanlara ve faşistlere karşı bir savaş olduğunu ve aynı zamanda sömürülen ve yoksul olan biz köylüler için de büyük bir umut kaynağı olduğunu hissettik.
KADIN KAHRAMANLAR
Bugün, İtalya’nın pirinç işçileri, şarkıları ve kıyafetleriyle bir külte dönüşmüş durumdalar. Korolar, İtalya’daki ve yurt dışındaki festivallerde ve bazen de genç rock grupları sahnede pirinç işçilerinin şarkılarını seslendiriyorlar.theconversation.com’dan çeviren Berkay GÜNAY
İlgili haberler
Nazilerin korkulu rüyası ‘Gece Cadıları’
Hepsi 20’li yaşlarında gencecik kadınlar. Ölüm kusan savaşın ortasında uçaklarıyla Nazileri canından...
GÜNÜN BELLEĞİ: Caroline, Susannah, Millicent ve bi...
Evliliklerinde yaşadığı eşitsizliğin ve şiddetin cana tak ettiği durumda mücadeleyi, dayanışmayı seç...
GÜNÜN KİTABI: Nazi İşgalinde Sovyet Kadınları
Nazi işgaline karşı direnişte yer alan Sovyet kadınlarının gözüyle savaşı anlatan bu kitap dünün old...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.