Tahran Üniversitesi antropoloji yüksek lisans öğrencisi olan Leila Hosseinzadeh, ekim ayında cezaevinde başörtü takmayı "Direniş için sokakla cezaevi arasında sınır yoktur" diyerek reddetti. Bu eyleminin ardından Leila’nın görüş izni iptal edildi.

Leila Hosseinzadeh geçtiğimiz aralık ayında Şiraz iline gezme amaçlı gittikten sonra 9 kişiyle birlikte tutuklandı ve sağlığı günden güne kötüye gidiyor. Leila Şiraz Cezaevinden durumuyla ilgili ses kaydı gönderdi. Gönderilen ses kaydında anlattıkların bir kısmı şöyle: 

Son sekiz ayda İslam Cumhuriyeti beni her türlü işkenceye maruz bıraktı. Geçtiğimiz yıl kasım ayında feci bir şekilde darbedildim. Bir kere sorgu odasında üşüdüğümü söylediğimde camı açıp kaloriferi kapattılar ve saatlerce beni odada yalnız bıraktılar. Yine sorgu odasında psikolojik ve fiziksel şiddetin boyuttu sarsıcıydı, sorgucun hakaret ve tehditleri nedeniyle kan kustum.
Adli Tıbbın cezaevinde kalamayacağıma dair verdiği kararı iptal etmekle tehdit ettiler. Göstermelik muayeneye götürüldüm. Doktor kolonoskopi ve MR sonuçlarını görmeyi reddetti ve hastalığımı yalanladı. ‘İran'dan git’ dediler. ‘Masraflarını karşılarız’ dediler. Tutuklama kararına itirazımı kabul edip, ‘kefaletle serbest kalma’ kararına rağmen günlerce hukuka aykırı bir şekilde gözaltında tutuldum.
Tahliye edildikten sonra, Adli Tıp bana cezaevinde kalamayacağıma dair kesin ve kalıcı bir belge verdi. Ancak İstihbarat birimi bu belgeyi reddetti ve dava komisyona gitti. Muayeneler sıfırdan yapıldı. Ancak 6 ay geçmesine rağmen komisyon yanıt vermedi. Beni tekrar tutukladılar ve Suruş işkence merkezinde hücre hapsinde tuttular. Yaşadığım en hafif şey sürekli aç bırakılmaktı. Ama bu dosyanın yeni olup olmadığı bile belli değil. Yeniyse nasıl? Değilse soruşturma bitmemiş miydi? kefaletle gözaltına alınalı 1 ay oldu. Sağlığım ciddi tehlikede olmasına rağmen tıbbi kararın üzerinden yedi ay geçti ve önceki tutuklanmamdan beri yeni bir hastalığım var. Tutukluluğumun böyle sürmesi, bedenimin yavaş yavaş ve sessizce yok olmaya terk edilmesi demek. Kesin olarak şunu söyleyebilirim ki sessizce ölüme terk ediliyorum. Ancak hepiniz gibi ben de hayatı seviyorum...

NE OLMUŞTU?

Tahran Üniversitesinde antropoloji alanında yüksek lisans yapan Leila Hosseinzadeh, öğrenci hareketinin bilinen isimlerinden biri. Leila uzun süredir öğrenci konseylerinde eğitimin ücretli olması, cinsiyete dayalı baskı ve zorunlu örtünmeye karşı mücadele ediyor.