“Şarkısında özlemden, çekip gitmekten söz ediyor. Bütün duyguları sesine yüklenmiş. Sesteki acı yükü bütün tüylerimi diken diken ediyor. Fado da bu demek değil mi zaten? Tümüyle duyguları anlatan Portekiz folk şarkıları. Fado Portekiz dilinde “kader” anlamına geliyor. Bir zamanlar köle tüccarları tarafından Afrika’dan getirilen insanların ağıtları. Fado okyanus demek, beklemek demek, duyguların gözyaşı olup denize karışması demek. Gidip de dönmeyen sevgiliye yakılan ağıt, tutkunun sesi, acının tadı, kıskançlığın zehiri demek. Ve Portekiz’in melankolisi demek. Onların özlemleri, üzüntüleri, umudu ve gururunun ezgilere dökülmesi...” ( "Fado Azul" Mavi Fado, Marcio Melo )
BİR AMALİA RODRİGUEZ VARDI
Bugünkü şarkımız Fado'nun kraliçesi Amalia Rodriguez'den... Portekiz’in yoksul halkının sesi olan fado 1950’lerin sonlarında Lizbon’un ‘Fado Evleri’nden uluslararası sahnelere taşındı. Bu başarının sahibi Amalia Rodriguez’di. Onun sesinde fadolar yeni bir anlam kazandı. Amalia gözlerini kapatıp, başını geriye atarak şarkısına başladığında tek kelime Portekizce bilmeyen insanlar bile gözyaşlarını tutamazdı. Yüzlerce plak, onlarca film yaptı Amalia de Piedade Rebordao Rodrigues. Portekiz ulusu onu artık yalnızca Amalia diye tanıyordu. Amalia artık efsaneye dönüşmüştü.Yetmişli yaşlarına kadar sahnelerde şarkı söylemeyi sürdürdü. Bütün konserleri tıklım tıklım dolu olurdu. 6 Ekim 1999 günü 79 yaşında öldüğünde bütün Portekiz sarsıldı. ‘Üç F’ (Fado, Futbol, Fatima**) kavramının bir ayağı yok olmuştu. Çünkü Amalia Portekiz halkının yaşadığı acıların tercümanı olmuştu. Ülke öylesine sarsılmıştı ki, hafta sonu yapılacak olan seçim kampanyalarını bile etkilemişti.
Cenaze töreni müthiş oldu. Onbinlerce insan Lizbon’da Prazeres mezarlığına giden yolda sıralanmış, büyük Amalia’yı son yolculuğuna uğurluyordu. Amalia’nın Portekiz bayrağına sarılı tabutunu beyaz mendiller sallayarak selamlıyorlardı.
Fado’nun kraliçesi yalnızca halkı değil, devlet büyüklerini ve ünlüleri de etkilemişti. Anthony Quinn onu son yolculuğuna çiçekleri ile uğurlamış, Devlet Başkanı Jorge Sampaio ve Başbakan Antonio Guterres de cenazeye katılmışlardı. Guterres şöyle demişti: “Amalia Rodrigues Portekiz’in ruhunun sesi idi”
Amalia öyle büyük bir efsaneydi ki kendisiyle aynı dönemi paylaşmış, ya da kendisinden sonra gelen bütün fadistalara ağır bir yük yüklemişti. Tıpkı Aretha Franklin’in döneminin bütün soul şarkıcılarının ona yetişebilme çabaları gibi, bütün fado şarkıcıları da Amalia kadar iyi olmaya çalışıyorlardı. Ancak 1974’te Portekiz’de faşist rejimin yıkılmasının ardından fado gölgede kaldı. Artık arka sokaklarda yaşlı fadistaların söylediği bir müzik türü olmuştu. Misia, Cristina Branco, Cesaria Evora, Dulce Pontes, Teresa Salgueiros öne çıkan isimlerdi ama hiçbiri de büyük Amalia’nın gölgesinden çıkamamıştı.
(**) Portekiz’deki faşist rejimin halkı dizginlemek için kullandığı üç temel ögeyi simgeliyor. Müzik, Spor ve Din kavramları Fado, Futbol ve Azize Fatima’da can bulmuştu.
İlgili haberler
GÜNÜN SÖYLEŞİSİ: Furuğ Ferruhzad’ın hayatı ve şiir...
Şair Sema Güler ve Nevin Koçoğlu'nun karşılıklı olarak İsveç Radyosunda yapmış olduğu Füruğ Ferruhza...
Kadın heykeli’ne saldıranlar ve kadını kamusal ala...
Sanatçı Arzu Yayıntaş, Ordu’da daha önce tahrip edilen ve yakın zamanda da ayakları kırılan 3 kadın...
GÜNÜN FOTOĞRAFI: Savaştan çocuklarını kaçıran anne
Vietnamlı bir anne çocuklarını savaştan kurtarmaya çalışıyor. Pulitzer Ödüllü fotoğraf 1965 yılında...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.