Charlotte Perkins Gilman 3 Temmuz 1860 yılında ABD'de dünyaya geldi. Amerikan edebiyatının etkili ismi olan Gilman, Feminist harekete de büyük katkılar sağlamıştır. Ağır hastalanması üzerine 17 Ağustos 1935'te kloroform koklayarak ölmeyi tercih eder.
Din bilimcisi olan babası çocukken ailesini terk ettiği için mutsuz bir çocukluk geçiren Gilman yaşamı süresince kadınlara uygulanan adaletsizlikleri eleştirmiş ve kadınların oy haklarını savunmuştur. Babasının aileyi terk etmesi sonrası, kızını kendi gibi duygusal olmaktan kurtarmak isteyen annesi onu sevgisiz yetiştirir. Sert, hayatın zorluklarına dayanıklı ve kendisinden başkasına duygularını göstermeyen bir kız olması için elinden geleni yapar. Roman okumasını, arkadaş edinmesini yasaklar. 15 yaşında Charlotte kendi eğitimini üstlenir, annesinden daha da acımasız olarak ağlamanın, duygullarını göstermenin zayıflık olduğunu kabul eder, disiplinli ve kontrol altında bir yaşam sürdürür.
Sanat öğretmenliği ve mürebbiyelik yapan Gilman yazarlık kariyerinde iyi bir yere geleceğini hissetmesine rağmen gönülsüz olarak evlenir. Charalotte'nin yaşam planında evlilik yoktur, bilinçli olarak tek başına yaşamayı tercih ettiğini yazmasından kısa süre sonra evlenir. Evlilik başladığında mutsuzluğu da baş gösterir. Hele de çocuğu olduktan sonra lohusa depresyonu hayatını yaşanmaz hale getirir. Annesi ve eşi genç kadının depresyonu yenmesi için dinlenmesi gerektiğine inandırarak sinir hastalıklarından uzman ünlü nörolog Sir Weir Mitchell'a gönderirler.
Histeri alanında uzman olan nörolog Charlotte Perkins Gilman'a altı haftalık yatak istirahati vererek tüm aktivitelerini kısıtlar. Eve gelir ve 3 ay bu tavsiyelere uyar. Ama bu süreç onu borderline yani bir zihinsel çöküş hastalığının eşiğine getirir. İsteksiz bir eş ve anne olarak yaşamak ve hevesli bir yazar olmak arasında kaldığını düşünür. Birkaç aylığına çocuğuyla beraber bir arkadaşının, Grace Channing'in yanına,gider. Charlotte burada kendini cennette gibi hisseder. Arkadaşıyla beraber tiyatro oyunları yazar ve sergilerler. 1886'da güçlendiğini sanarak eşinin yanına döner ama kabus yeniden başlar. Yine yapayalnızdır, çalışkan bir ev kadını, mükemmel bir eş ve annedir. Charlotte, birçok kadın gibi eğitimine bağlı olarak sokulduğu kalıplardan ancak o tam değiştiğinde çıkabilmekte, kendini, yeteneklerini koşullarını kendi belirlediği ortamlarda ortaya çıkarabilmekte, yazabilmekte, yaratabilmekte, gülebilmekte, kısacası yaşayabilmektedir. Aile onu boğan, kendine güvensizliğini arttıran, eşi ve çocuğunun yaşamı için tüm duygularını bastırması, tüm isteklerini geri plana atması gereken bir kurumdur. Bu dönemde Sarı Duvar Kağıdı romanını yazar ve bir kadının yaşamını bireysellikten genelliğe çıkararak anlatır.
1888 yılında deliliğine evliliğinin sebep olduğunu düşünür ve boşanma davası açar. Annesinin ölümün ardından 1891 yılında boşanır. Kadın ve Ekonomi adında kadının ekonomik bağımsızlığının önemini anlatan bir kitap yazar, kadınlara yönelik sunumlar yaparak kadın erkek eşitliğinin, kadınların özgüven kazanmasının önemine dikkat çeker. Felsefik kitaplar yazar, son eseri Erkeğin Dini, Kadının Dini kitabı yayınlanır. Bu kitapta dinin nasıl kadınları baskı altında tutma ve köleleştirme için kullanıldığını anlatır. Erkeğin Ülkesi ve Kadının Ülkesi adında iki kitabı da vardır. 1900 yılında kendinden 9 yaş küçük kuzeniyle ikinci evliliğini yapar, bu evlilik 34 yıl sürer. İkinci evliliğinde depresyon yaşamamasının nedeni, özgüveninin artması yanında, toplumun dayattığı normlara kafa tutabilmesi de yatmaktadır. Eşinin ölümü ile birlikte kızının ailesinin yanına taşınır. Bu sırada göğüs kanseri olduğunu öğrenir ve üretkenliğine engel olacağını düşündüğü için 17 Ağustos 1935'te kloroform koklayarak ölmeyi tercih eder. Yazarın en bilinen kitabı Sarı Duvar Kağıdı’dır.
İlgili haberler
GÜNÜN KADINI: Auschwitz Kahramanı Orli Wald
Nazi Almanyası’nda bir direnişçi olan Orli Wald, 1936’da tutuklandı, yüksek ihanetle suçlandı, dört...
GÜNÜN KADINI: Catharine Sawbridge Macauley
İngiliz filozof, tarihçi, yazar ve kadın hakları savunucusu Catharine (Sawbridge) Macauley 2 Nisan 1...
GÜNÜN KADINI: Agnes von Zahn-Harnack
Agnes von Zahn-Harnack öğretmen, yazar, kadın hakları savunucusu ve Nasyonal Sosyalizm karşıtıydı.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.