Doğum kontrolü hâlâ kadının görevi
Doğum kontrolü hâlâ kadının görevi olarak görülüyor. Kadınlar ilaçların yan etkilerini kadermişçesine kabullenirken, erkekler en ufak bir değişiklikte dünyayı ayağa kaldırıyor.

Piyasada kadınlar için 20, erkekler için 2 doğum kontrol yöntemi var. Kadınlar için olanların çoğu hormonlu. Erkeklerinkiler ise değil. Daha önce erkekler için hormonlu doğum kontrol enjeksiyonu deneme süresi yapıldı, ancak yan etkileri nedeniyle durduruldu. Sadece kadınların göreviymiş gibi görülen doğum kontrol yöntemlerinin kadınlara zararı ise erkekler için deneme süresi durdurulan hormonlu doğum kontrol enjeksiyonundan katbekat daha fazla.

HORMON TEDAVİSİ
Madam Zatianny sürekli genç kalmanın yolunu buldu: Hormon tedavisi. Bu kurgu bir romandan alıntı. 1922 yılında Gertrude Atherton tarafından yazılan Siyah Öküzler romanından. Roman sonradan filme de çekildi. O sıralar doktorlar hormonların insanlar üzerinde yaptığı değişiklikleri araştırmaktaydılar. Kadınlara, hayvanların yumurtalıkları ekiliyor veya hamile kadınların idrarıyla kadın kobaylar üzerinde deneyler yapılıyordu. Hormonlar, her derde deva olarak görülüyordu. Denekler ise her zaman kadınlardı. Testler kadın hastalıkları kliniklerinde sürdürülüyor, korkunç yan etkileri dikkate alınmıyordu.


Hormon tedavilerinin hâlâ kadınlara özgü olduğunu, piyasadaki doğum kontrol haplarının sadece kadınlar için olması da ortaya koyuyor. Ayda sadece 6 gün hamile kalabilecek yapıya sahip olan kadınlar için hormonlu spiralden, ertesi gün hapına kadar 20 farklı doğum kontrol yöntemi var. İsteselerse her gün hamile bırakabilecek erkekler için ise sadece iki yöntem var: Prezervatif ve sterilizasyon!

ERKEKLER İÇİN HORMONLU DOĞUM KONTROL YÖNTEMİ NEDEN YOK?
Hapla olmasa da hormon enjekte ederek erkeklerin doğum kontrolünü üstlenmesi için yapılan deneyler Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) talimatıyla durdurulmuş durumda. Dünya çapında 320 erkek denek üzerinde yapılan testler 2011’de tamamen durduruldu. Halbuki kullanan erkekler sonuçtan memnundu ve deney bittikten sonra da kullanmak istediklerini açıklamışlardı. Şırınga ile verilen hormon kokteyli testosteron ve gestagen hormonlarından oluşmaktaydı. Kokteyl, erkeklerin sperm üretimini azaltarak onları geçici olarak kısırlaştırmış oluyordu. Testosteronun herhangi bir yan etkisi görülmezken gestagen değişik sorunlara yol açmaktaydı. Gestagenin yan etkileri, yüzde sivilce, genital organ çevresinde zaman zaman görülen ağrı, cinsel isteğin değişkenliği, baş ağrısı, kas ağrısı, depresyon ve şişmanlama olarak belirlendi.

KADINLARDA YAN ETKİ ÇOK DAHA FAZLA
Kadın doğum kontrol hapları depresyona, tromboza, kalp ve damar rahatsızlıklarına yol açmasına, hatta kanseri tetiklemesine rağmen serbestçe satılırken, erkek doğum kontrol enjeksiyonunun denenmesi bile durduruldu.

Kadın ve erkeklere sağlık alanında da farklı yaklaşıldığı böylece bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Kadınlar tarihte zayıf ve değersiz cins olarak damgalandıklarından, sağlık sorunları özensiz şekilde çözülmeye çalışılıyor, kadınların üzerinde erkeklere yapılması imkansız deneyler yapılabiliyor.


HAMİLE KALMAMA ÖZGÜRLÜĞÜ
Kadınlar üzerinde yapılan hormon denemeleri sonunda 1951 yılında Carl Djerassi, kadınlar için hormonlu doğum kontrol hapını buldu ve piyasaya sürdü.. Hap, başlangıçta doğum kontrol hapı olarak değil hormon tedavisi için satılmaya başlandı. Doğum kontrol hapının bulunmasıyla kadınların hayatı değişti. İlk kez hamile kalıp kalmayacaklarına kendileri karar verir hale geldiler. Ama bedeli ağır oldu. Piyasaya sürülen ilk haplarda hormon oranı çok yüksek olduğundan birçok kadın hastalandı, hatta ölenler oldu. 1970 yılında ABD senatosunda doğum kontrol haplarının yan etkileri konulu tribünaller yapıldı ama kadınlar yan etkilerini sessizce kabul ettiler ve kendilerini az da olsa özgürleştiren haplardan vazgeçmediler.

DOĞUM KONTROLÜNDEN ERKEK DE SORUMLU
Doğum kontrolü hâlâ kadının işi olarak görülüyor. Kadınlar vücutlarındaki değişiklikleri, ilaçların yan etkilerini kadermişçesine kabullenirken, erkekler en ufak bir değişiklikte dünyayı ayağa kaldırıyorlar.

Doğum kontrolünün her iki cinsin sorumluluğunda olduğunun kabullenilmesi, kadınların seslerini daha fazla yükseltmesi, her fırsatta kadın hakları konusunda duyarlı olduğunu söyleyen erkeklerin de kadınlarla birlikte erkek doğum kontrol hapı ya da başka yöntemleri talep etmesi gerekiyor.

Kaynak: Pro Familia, Spiegel Online, Praxisvita, Familienplanung sitelerinden yararlanarak hazırlandı.

İlgili haberler
GÜNÜN İLGİNCİ: Tarihten 5 İlginç Gebelik Testi

Bugün hamile olup olmadığınızı öğrenmenin hem bilimsel hem de kolay pek çok yöntemi var. Tabii bu yö...

Savaş sırasında kürtaj: Kadınlar Yemen’de yasaklar...

Taiz’de hastaneler, sağlık ocakları kapalı. Nüfusun yüzde 70’inin yaşadığı, doğum kontrol olanakları...

GÜNÜN FOTOĞRAFÇISI: Margaret Bourke-White

İkinci Dünya Savaşı’nın ilk kadın savaş muhabiri ya da dışa kapalı dönemlerinde Sovyetler Birliği’nd...