Sezin Uçar: Yeni yollar, yeni deneyimlerle buluşmaya devam
Tutuklu avukat Sezin Uçar, Ekmek ve Gül aracılığıyla Bakırköy Hapishanesinden kadınlara mektup gönderdi.

Sevgili Ekmek ve Gül okurları...

Sizlerle daha önce Hayat TV aracılığıyla Ekmek ve Gül programında buluşmuştuk. Olağanüstü hal KHK’ları ile basın üzerindeki karartma politikası sonrasında da yine özgür internet yayınlarıyla sizlere ulaşmaya çalışmıştık. Kadına yönelik şiddet, bu şiddete karşı hukuki başvuru yolları oluyordu kimi zaman gündemimizde, kimi zaman erkek egemen yargının verdiği bir kararı değerlendiriyorduk. Kimi zaman da kadınlar olarak bulunduğumuz alanlarda siyaset yapabilmenin olanaklarını konuşuyorduk.

Bu defa ‘zorunlu’ olarak Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesinden mektupla konuk olmak istedim sizlere. Avukatlık mesleğine dönük sayısız saldırıların bir sonucu olarak büro arkadaşım Özlem Gümüştaş ile birlikte bundan yedi ay önce tutuklandık. Birçok meslektaşımızın da çeşitli biçimlerde avukatlık faaliyetleri ya engellenmiş ya da sınırlandırılmış durumda. OHAL dönemiyle toplumun tüm kesiminde bir korku iklimi yaratılmak murad ediliyordu. Özgürlükçü demokrat hukuçlular nezdinde de savunma üzerinde benzer bir etki yaratılmak istendi. Ancak bugün geride kalan döneme baktığımda; ne şiddet gören kadınlar, ne ücretini alamayan işçiler, ne KHK ile ihraç edilen emekçiler ne de gözaltında kötü muameleye uğrayan, tutuklanan muhaliflerin avukatsız kalmadıklarını görüyoruz.

Her baskı ortamı yeni dayanışma örnekleri, yeni yollar ve yöntemlerle buluşturdu her kesimi. Biz de bu tutsaklık halini mesleğimiz bakımından da yeni ve yaratıcı bir deneyime dönüştürmeye çalışıyoruz. İnternet ve bilgisayar olmadan dilekçe yazıyor, birlikte kaldığımız müvekkillerin savunmalarını hazırlıyoruz.

Avukat-müvekkil aynı hapishanedeyiz. Tam da bu noktada kendisine yıllarca şiddet uygulayan eski eşini öldürdüğü yani özsavunma hakkını kullandığı için tutsak edilen müvekkilim Namme Öztürk’ten bahsetmek istiyorum. Yaşamına sahip çıkan eylemiyle tüm kadınlara cesaret veren, avukatlığını yapmaktan dolayı onur duyduğum Name ile erkek egemen yargının hakkımızda farklı zamanlarda ama aslında aynı nedenle verdiği kararlar sonucu aynı mekanda tutsağız. Dün avukat görüş yerinde savunmasını hazırlıyor birlikte çalışıyorduk. Bugün iç posta aracılığıyla mektuplaşıyoruz. Hem davasıyla ilgili hukuki yardımda bulunuyorum hem de sohbet ediyoruz.

Birçok kadın gibi Namme’nin de zorlu bir yaşamı olmuş. Özverili, emekçi ve dirençli. Her daim de umutlu. Adalet Meslek Yüksekokulunda okuyor bir yandan. Hukuk Fakültesine geçiş yapıp avukat olmak için özgürlüğüne kavuşacağı günü günbegün planlıyor.

Bugün çocuk istismarcılarına, kadın katillerine yüksek ceza vermek için yasa tasarısı hazırladığını iddia edenler, seçim kararının ardından tasarı çalışmalarını seçim sonrasına ertelediler. Ve bir kez daha bu sorunun çözümü için yaptıkları her girişimin; sonuç alıcı bir çalışmadan ziyade, popülist ve göstermelik bir kadın politikası olduğunu ispatladılar.

Şimdi kadın dayanışmasını, kadın özgürlüğünü daha güçlü hissettiğimiz bu mekanda; direnen işçi kadınları, artan özsavunma eylemlerini, meydanları terk etmeyen kadınları gördükçe, hapishane kapısında çekeceğim özgürlük fotoğrafı gözümün önünde canlanıyor. Tıpkı Yasemin gibi, tıpkı Çilem gibi...

Yasaklı meydanlarda yeniden buluşuncaya dek...
Sevgiler... 

Bakırköy Kadın Hapishanesi B-6 

Sezin Uçar'ın 5 Nisan Avukatlar Gününde Ekmek ve Gül'e gönderdiği mektup: Duvarların ardında yalnız değiliz
“Namme’yle kısacık karşılaşmalarımızın konusu oluyor kimin daha önce tahliye olacağı. O bana ‘Sen çıkmalısın, benim duruşmamda savunma yapmalısın’ diyor, ben ona ‘Önce sen tahliye ol, beni karşılamaya gel’ diyorum. Anlaşamadan ayrılıyoruz.
Bugün kaderlerini kaderime bağlayan, benim de tutsaklığımı -aynı zamanda özgürlüğümü- borçlu olduğum kadınlarla bu denli hemhal olmaktan zerre kadar şikayetim yok. Ortak acılarımızdan güç almaya, öfkemizi mücadeleyi büyütmenin vesilesi yapmaya, birbirimizden öğrenmeye devam ediyoruz.”


İlgili haberler
Şiddet gördüğü eski eşini öldüren Namme ‘Cezaevind...

Kendisine öldürmeye çalışan eski eşini öldüren Namme Öztürk’ün davasında tahliye çıkmadı. Namme, ‘Ço...

GÜNÜN RAKAMI: Türkiye ‘cezaevi nüfusu’ en çok arta...

Türkiye’de ‘cezaevi nüfusu’ giderek artıyor. Annesiyle birlikte cezaevinde kalan 700’den fazla çocuk...

Tutuklu avukattan mektup: Duvarların ardında yalnı...

Tutuklu avukat Sezin Uçar, cezaevinden Ekmek ve Gül’e gönderdiği mektupla 5 Nisan Avukatlar Gününde...