İlk sayısı 1 Aralık’ta yayımlanan Akışkan Sayfalar, bu coğrafyadaki trans+ ağı, cinsiyetsiz, gendernonbinary kişiler arasındaki iletişimi kuvvetlendirme amacıyla oluşturuldu. Bununla birlikte hayatın birçok alanına girişleri “yasaklanan”, erişimleri engellene; derslerde, kampüste, iş hayatında türlü türlü sıkıntılarla uğraşmak zorunda bırakılan trans+ trans+ kişilere kendilerini ifade edip geliştirebilecekleri bir alan açmayı amaçlıyor. Bizi bu dergiyi oluşturmaya iten güç de buradan geliyor aslında, engelleniyor oluşumuzdan. Derslerdeki, topluluklardaki, genel anlamda kampüs ve kampüs dışındaki ikili cinsiyetçi trans+fobik içeriklerle mücadele etmek zorunda bırakılıyoruz. Bu durum bir süre sonra bizi fazlasıyla yıpratıp o alanlardan uzaklaşmamıza, derslere ve diğer sosyal aktivitelere katılımlarımızın azalmasına neden oluyor. Bunlar ise kişisel gelişimimizi ve akademik başarımızı olumsuz etkileyen faktörlerin başında geliyor. Dolayısıyla sosyalleşme ve eğitim hakkımız tıpkı ilkokuldan, liseye kadarki süreçte olduğu gibi üniversite yıllarımızda da engelleniyor. Biz bunu kabul etmiyoruz.
Akışkan Sayfalar’ın var olması kendi alanlarımızı oluşturabileceğimizin bir ispatı niteliğinde aynı zamanda. Edebiyattan, sinemaya, felsefeye, psikoloji, sosyoloji ve müziğe kadar birçok alanda yazılar yazabileceğimiz, yeni fikirler üretebileceğimiz ve trans+ kişiler başta olmak üzere birçok insanın bu yazıları okuyarak kendilerini geliştirip, bir anlamda sosyalleşebileceği bir dergi Akışkan Sayfalar.
Akışkan Sayfalar’ın oluşma süreci ODTÜ’de yaşanan LGBT+fobik olaylarla da yakından ilgili. ODTÜ’den gendernonbinary bir öğrenci olarak, geçtiğimiz sene içerisinde Cinsiyetsiz Zamir Kullanımı (Arda Aksoy ile birlikte) ve Cinsiyetsiz Tuvalet gibi iki çalışma yürüttüm. Bu iki çalışma ikili cinsiyetçi ve cisheteronormatif yapılanmaların engellemeleriyle karşı karşıya kalmıştı. Birçok kişiye ilham kaynağı oldu belki, güç verdi fakat bu çalışmalardan somut bir kazanım elde edememiştik. Bunun nedeni elbette muhattabımızın okul yönetimi, öğretim üyeleri gibi koca bir trans+fobik geleneğin olmasıydı. Tüm bu yaşananlar ve Kaos GL, Lubunya gibi dergilerin de bende bıraktığı izle, bir dergi oluşturmak istediğime karar verdim. Aynı sınıftan ve benzer deneyim ve duygulanımları paylaştığım arkadaşım Arda Aksoy’a bu fikrimden bahsettim, çok büyük desteği vardı bu konuda, hem de dergiye çok güzel iki yazı yazdı. Akışkan Sayfalar’a temmuz 2017’de başladık ve eylül ayının sonlarında tamamlanmıştı. Dergi tamamlanır tamamlanmaz finansal destek talebi ile Sivil Düşün’e çalışma başvurusunda bulunduk, bir buçuk ay sonra çalışmanın onaylandığı haberi geldi. Hemen basımı yapıldı.
Şu anda Akışkan Sayfalar'ın seslendirmesi yapılıyor. Okuma konusunda zorluk yaşayan ve görme engelli kişilere ulaşılabilir olması adına seslendirilmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda GETEM ile görüşmeler yapıldı ve seslendirmeler sonucunda dergi GETEM kütüphanesine eklenecek. Ayrıca sosyal medyadan sesli paylaşımlarını da yapabiliyor olacağız. Her ne kadar ilk sayının seslendirmesi konusunda böyle bir gecikme yaşamış olsak da, sonraki sayılar için seslendirmeler ve basımın aynı tarihte olması için daha dikkatli davranacağız.
Akışkan Sayfalar şu anda SPoD, Pembe Hayat, Kırmızı Şemsiye, Uçan Süpürge gibi Toplumsal Cinsiyet, LGBTİ+, Seks İşçiliği gibi alanlarda çalışan derneklerde mevcut, ulaşmak isteyen kişiler bu derneklerden ücretsiz olarak edinebilirler dergiyi. Ayrıca Facebook sayfamız “Akışkan Sayfalar” ve [email protected] adresini kullanarak da bizden dergiyi talep edebilirler. Alıcı ödemeli şekilde kargo gönderimi yapabileceğiz.
İkinci sayısının teması “Kök” olarak belirlendi. İkinci sayı ile Trans+, cinsiyetsiz varoluşun ve mücadelenin tarihi süreçlerine değinerek; arşivlerde yer alan “başlangıç”lara ulaşarak bu konuları tartışan metinlere ve çalışmalara yer vereceğiz. İkinci sayı ve sonraki sayıların bir parçası olmak isteyen transgender/nonbinary/cinsiyetsiz kişiler sosyal medya hesaplarımızı kullanarak bizimle iletişime geçebilir; fikir paylaşımında bulunarak yazı, çizim, ve diğer çalışmalarını gönderebilirler.
İlgili haberler
Kıvılcım Arat anlatıyor: Uluslararası Homofobi ve...
Bugün Uluslararası Homofobi ve Transfobiye Karşı Mücadele Günü... Tüm nefret söylemlerine, şiddete,...
Bir garip mafya özentisi; Kürşat Mican LGBTİ+’lara...
2016 yılı Onur Yürüyüşleri öncesinde Alperen Ocakları İstanbul İl Başkanı Kürşat Mican LGBTİ+’lara y...
‘Beni Unutma’ sergisi
Trans Onur Haftası kapsamında LGBTİ tutukluların eserlerinin sergilendiği “Beni Bırakma” sergisi açı...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.