Evde mi kalalım, ofiste mi, aç mı, virüse rağmen işyerinde mi!
Belirsizlik… En çok da insanı korkutan belirsizlik, hastalıktaki belirsizlik, hastanelerdeki belirsizlik, işyerlerindeki, yaşamı idame konusundaki belirsizlik, sahipsizlik, ne olacağım korkusu...

‘Evde kal!’ Bu söz başka zaman söylenseydi o kadar mutlu olurdum ki… Yoğun çalışma saatlerinden her yere yetişmeye çalışmaktan hiçbir şeye yetişememek ve yarım yamalak hayatların tam ortasında istop ettik. Hayat durdu mu peki ? Kısmende olsa evet, sokaklar boşaldı biraz. Yaklaşık 15 gündür ofiste yaşıyoruz. Hadi bizim olanaklarımız var, olmayanlar ne olacak? Bir de endişesi, bulaşırmı kaygısı, ha ertelendi ertelenecek beyanlar; sadece muhasebe sektöründe çalışanları değil aynı evde yaşayanları da risk altında bırakır halde binlerce evrak, kargo, insan sirkülasyonu vb. daha birçok nedenle edebileceğimiz her şeyi dezenfekte etmeye çalışıyoruz. Bu benim sadece iş yerinde yaşadığım sorunlar, bir de psikolojik olarak zor süreçten geçiyoruz. Paranoya halindeyiz elimizde dezenfektanla, çamaşır sulu bezlerle gezer olduk. Kendimizi dinliyoruz, ‘Boğazım mı ağrıdı, öksürüyor muyum?’ Yanımızdaki hapşırsa ‘Niye hapşırdın’ diye tepki verir olduk. Sosyal medyadan gelen mesajlar, videolar da bu işin cabası.
Belirsizlik… En çok da insanı korkutan belirsizlik, hastalıktaki belirsizlik, hastanelerdeki belirsizlik, işyerlerindeki, yaşamı idame konusundaki belirsizlik, sahipsizlik, ne olacağım korkusu... Bunu sadece ben yaşamıyorum belki, dışarı çıkamıyoruz ama telefon görüşmeleriyle ya da WhatsApp gruplarında konuşuyoruz.

Böylesi bir zamanda görüştüm kadınlar da durumunu şöyle anlatıyor:

Bir işyerinde mutfakta çalışan Menekşe:
Nakit parası olan, birikmiş üç beş kuruş varsa onu harcıyor, şimdilik kartı olanlar karta yüklenmiş durumda. Komşular ‘Allah büyük şimdilik bunu atlatalım’ diyor. Kimse ileriyi düşünemiyor. Herkes şu ana kilitlenmiş durumda. Bu ay sonuna kadar evdeyim, oğlum da öyle, ama maalesef kızım çalışmak zorunda, sağlıkçı. Eşim kargoda, mecburen çalışıyor. Bir ay kadar idare edebiliriz ama ya sonra! Zor bir süreç, konu komşu zorda, Allah yardım etsin.
Tek maaş olan var, kira ödüyorlar, önceden millet parasına göre alıyordu, şimdiyse korkudan stok yapmak zorunda kalıyor. Buna da para gerek, o anlamda zordalar.
İzni olan izinden kesiliyor, izni olmayanın maaşından kesinti yapılıyormuş, bu da insanları düşündürüyor haliyle. Benim korkum, bu süreç uzarsa insanlar geçim ve para sıkıntısı çekecek. Kaynak bulamazsa insanlar boşanmalar çoğalabilir, insanlar çözümü intiharda bulabilir...

İlaç firmasında çalışan bir işçi kadın:
Bizde izinler görevli diye geçiyor, evde çalışıyor gözüküyoruz. Ama üretimin böyle bir şansı yok maalesef. İdari kadroda dönüşümlü gelecek bizim bölüm. Sokağa çıkma yasağı olsa bile ilaç olduğu için çalışmak zorundayız, devletten izin alınacak.

Tekstil işçisi Filiz:
Çalışmak zorundayız. Evimize ekmek ödeyeceğimiz elektrik, su, doğal gaz gibi zaruri ihtiyaçlarımız var.
Maske, eldiven, kolonya, dezenfekte kullanıyoruz. İşyerimiz iki katlı, bir kat komple ücretsiz süresiz izine çıkartıldı. Durum kötü yani, insanlar isyan ediyor. İşten çıkartılanlar mülteci işçiler, iş yerinde emekliler de çalışıyor, bazıları geçinmek zorunda olduklarından sağlıklarını hiçe sayıp geliyor.

İlgili haberler
Koronanın faturasını da biz emekçiler ödemek istem...

2 hafta ücretsiz izni mi seçersin, tazminat haklarının yok sayılıp işsizlik maaşını almayı mı, yoksa...

Evden çıkmayın diyorlar, nasıl yapalım?

Oğlumu işten çıkardılar, ben maaşımı alabilecek miyim belli değil… Hiçbir önlem almıyorlar bir de da...

Yaşadıklarımızdan sorumlu korona mı, devlet-patron...

Gratis çalışanı yazdı: Güvenli bir ortam yaratılmazsa toplu ölümler yaşayacağımızın sesleri çınlıyor...