Merhaba ben 28 yaşında, iki çocuğu olan bekar bir anneyim. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü yaklaşırken yaşadığım boşanma sürecini ve tek başıma verdiğim mücadelemi sizlerle paylaşmak istiyorum.
İlk evliliğim süresince eşim bana şiddet uyguluyordu, bu yüzden boşandım. Bir yıl sonra aynı adamla yeniden evlendim. Neden? Çünkü çocuklarım babasız büyümesin istedim. Bir süre sonra madde kullandığını öğrendim. Çocuklarım da maddeye alışacak diye korktum. Mahkemeye gidip boşanma davası için başvurdum. Boşanma sürecim benim için de çocuklarım için de çok zordu, tek başıma atlattım.
Mahkeme günü hakim, “Ben sizi boşamıyorum” diyerek söze başladı. Şaşkınlık içinde hakimi dinledim ve “Neden?” diye sordum. “Bu adam beni ve çocuklarımı öldürmekle tehdit ediyor” dedim. Ama mahkeme salonunda hakim anlattıklarımı dinlemeden daha önce aynı kişiyle iki kere evlendiğim için “boşanamayacağımı” söyledi.
Boşanma davası tam 3 yıl sürdü. Ailem arkamda durmadı. Bir süre ablamda kaldım. Daha sonra abimin bodrum katındaki evinde oturdum. Bir gün babam “Abine kira vereceksen otur, yoksa git kendine ev bul” dedi. Ben de çocuklarımı yanıma alıp ayrı bir ev tuttum. Şu an iki çocuğum ve ablamın kızıyla birlikte yaşıyorum. 3 yıl boyunca her gün “Ben ölmek istemiyorum” dedim. Bir süre sonra artık umudumu kaybetmeye başladım. Hep sonumun bu adamın elinden olacağını düşünmeye başladım. Bir ay önce boşandım. Hâlâ korkularım var ama eskisi gibi değil.
Şimdi bir de asgari ücretle geçinmeye çalışıyorum. 10 saat çalışıyorum ama aldığım maaş ile ay sonunu nasıl getireceğimi düşünüyorum.
Bu ülkede kadınlar için adalet istiyorum. Ben kurtuldum ama ben de ölebilirdim. Her kadın cinayetinden sonra tepkiler geliyor. Birkaç gün gözyaşı döküldükten sonra unutulup gidiyor. Artık yeter! Kadın olarak yaşamak, özgür olmak ve insanca yaşayacağımız bir ücret almak istiyoruz.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.