1936 yılında Adana’da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Viyola sanatçısı Nuri Kan’ın kızı olarak dünyaya gelen Suna Kan, kariyerine 5 yaşında babasından aldığı dersler ile başladı. Daha sonra eğitimine Ankara Devlet Konservatuarında devam etti. 1946 yılında o dönemki hocalarından biri ona Mozart’ın La majör 5. Keman Konçerto’sunu çalışması için verdiğinde küçük Suna 15 günde konçertoyu çalıştı ve tamamen ezber olarak yine 15 gün sonra orkestra önünde ilk resitalini verdi. Bu konserden sonra kendisi her ne kadar bu ifadeleri doğru bulmasa da “harika çocuk” olarak anıldı. 1948’de isme-özel olarak çıkarılan “İdil Biret ve Suna Kan’ın yabancı memleketlere müzik tahsiline gönderilmesine dair kanun” (Harika Çocuk Yasası) ile yurt dışında öğrenim görmek için devlet bursu aldı ve Paris Konservatuarında eğitimine başladı, 4 sene sonra o konservatuvarı birincilikle bitirdi.
Suna Kan’ın “harika çocuk” unvanını alması, adına yasa çıkartılıp yurtdışında eğitim görmesi için devlet bursu verilmesi belki de günümüzün klasik müzik dünyasının ruhunda pek heyecan yaratmayacak bir olay olsa bile, o zamanın Türkiye’sinde gündeme gelen bu konu, savaş zamanı ruhunun bile üstüne çıkmış bir yasaydı.
Bu kibar ve çalışkan genç yeteneğin Türkiye çıkışlı keman kariyerinin son durağı Fransa olmamış, solo ve yarışma kariyeri ile dünyaca ünlü ve köklü yarışmalarda ödüller kazanmıştı. Sonrasında “Devlet Sanatçısı” unvanını almış, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasında Solist Sanatçı olmuş, Ankara Oda Orkestrası’nın kuruculuğunda rol almış, Türkiye’deki klasik müzik eğitimine ve performansına yaptığı katkılarla tekrar bu ülkenin yetiştirdiği en özel insanlardan biri olduğunu kanıtladı.
Suna Kan üstün yeteneğiyle, başarılarıyla, kültürel anlamda doğru atılmış adımlarla bir cevherin nasıl doğru işlenip parıldayacağını gösterdi belki de bizlere. Türkiye’nin en önemli keman sanatçısı olmakla kalmamış, dünya virtüözlerinden biri oldu.
Benim gibi yurtiçi ve yurtdışı keman kariyeri olan birinin bile dudağını uçuklatacak bir kariyere sahip ve bizlere hazırladığı akademik ve performans bazlı klasik müzik hayatında belki de kendime bir kadın olarak daha rahat yer bulmamdaki en önemli kişilerden biri.
Klasik müzik ile yakınlığı olmayan birinin bile bildiği bir kemancı Suna Kan, öyle ki bu ün gerçekten de yeteneğinden, başarılarından ve Türkiye’de klasik müzik adına attığı adımlardan geliyor. Bu ülkenin gururu haline gelmiş, dünya çapında kendini ispatlamıştır. Ne saygıdeğer bir kariyer ne ilham alınası bir insan…
Fotoğraf: Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası Youtube Kanalı "G. Torelli / Konçerto Grosso - A. Vivaldi / Mevsimler (Part 2) / Suna Kan & ÇDSO" konseri videosundan ekran görüntüsü
İlgili haberler
GÜNÜN KARESİ: Her kemanda ağlayan bir Roman kadını...
Sevgili Sennur Sezer'in bu fotoğrafa yazdığı bu güzelim cümleler ışıl ışıl parlatıyor kadınların ve...
27 Şubat 1897| Klasik müzik sanatçısı Marian Ander...
20. yüzyılın en iyi kontraltolarından biri olan klasik müzik sanatçısı Marian Anderson, Amerika’daki...
GÜNÜN KADINI: Müzik dehası bir kadın Paradies
Mozart, Bach, Chopin… Bilindik erkek besteciler… Ancak aynı dönemin en az onlar kadar yetenekli best...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.