Kadın hikaye anlatıcılığı oldukça kadim bir gelenek. Folklorü oluşturan öğelerin çoğunun öznesi kadınlar; masallar, ninniler, maniler. Derdini, tasasını, çocuğuna aktaracağı kıssadan hisseyi; kadınlar kah ninniye sarmaladılar, kah maniye dizdiler, kah masalların içine sakladılar. Böylelikle kadından kadına aktarılageldi bir çok bilgi, şifa, öğüt, neşe ve elem. Ne zaman ki erkeklerin imparatorluğu yükseldi, kadınların ürettiği ne varsa, onlara karşı gizli bir savaş başladı. Masal derleyicileri masallardan kadın öğelerini süpürdüler, dönüştürdüler, kadınları kötücül cadılara çevirdiler. Bir kadının hayatı, sözü, sesi, hikayesi değerini kıymetini yitirdi.
Tiyatro Sardunya buradan filizleniyor. Kadın hikayelerinin peşinden gidiyor ve sahneye taşıyor. Bu kadınların hikayeleri ne 3. sayfa ne de magazin haberi. Tiyatro büyük dramların ya da büyük başarıların içinden seslenmiyor; gündelik, yolumuzun kesiştiği hikayeler sahnede can buluyor. Yıllardır verilen özel alanın ve gündelik olanın politiktik mücadelesini tiyatro sahnesinden yürütüyor.
Tiyatro Sardunya’nın ilk oyunu Ayten Kaya Görgün’ün Çatlak Kızlar Sağlam Kapıda kitabından uyarlanan “Çatlak”. Tek kişilik oyunun başrolündeki Meral hayatını çevreleyen kadınların hikayelerini anlatıyor. O da “meti”si gibi bir hikaye anlatıcısı. Meral “o zaman anladım kadınların yüzünün yarısının güldüğünü yarısının ağladığını” diyerek, kadınların belki ağlanarak anlatılacak hikayelerini gülerek anlatıyor. Bunlar “aman aramızda kalsın” diye anlatılan, gizlenen kadınların ortak hikayesi. Bu hikayelerde kimler yok ki;
Özgürlüğünü iki öküz karşılığında satın alan Fidan Teyze,
Fal bakarken kadınların hikayelerini keşfeden Meral,
Mahallesinden çıkış yolları arayan Filiz,
Okumaktan sıkılıp kendini kitap okumaya veren Nergiz,
Fikri sorulmadan evlendirilen Lale,
Bir hikaye anlatıcısı olan Meti,
Beş kızıyla gelenekler ve modern dünya arasında kalan Zöre
Bir hanede toplanmış iç içe geçmiş bir sürü kadın hikayesi. Tüm bu hikayeler Çatlak oyununda sahnede tekrar canlanıyor. Bu hikayelerin ortaklığı kadar tiyatroya adını veren sardunya da ortak hikayelerin tanıklarından. Her kadının yolu kesişmiştir sardunyalarla. Kiminin anneannesinin evinde bir tenekede, kiminin eski mahallesinde komşusunun penceresinde, kiminin kendi balkonunda bir sardunya vardır. Sardunya dirayetli çiçek, her koşulda yetişir. O yüzden bir çok kadının derdine tasasına çok kulak vermişliği vardır. Çünkü çiçeklerle konuşmak bir kadın sanatıdır aynı zamanda.
Kadının hayatını çevreleyen hemen her şeyi değersizleştiren yaygın tavrın karşısında Tiyatro Sardunya’nın kadın hikayelerini sahneye bu haliyle taşımasının politik bir değeri var. Üstelik bunu kaşı çatık bir şekilde değil, kahkahanın iktidarı alaşağı ettiği yerden yapıyor.
Tiyatro Sardunya davet edildiği yerlere gitmeye ve ortak hikayeyi buralara taşımaya oldukça hevesli. Önümüzdeki günlerde İzmir, Çanakkale ve Antakya’da sahnelenecek oyunu siz de kendi şehrinizde ağırlayabilirsiniz.
Tiyatro Sardunya
Web: tiyatrosardunya.org
E-Posta: [email protected]
Telefon: 0531 792 65 59
Facebook: Tiyatro Sardunya
Instagram: Tiyatro Sardunya
İlgili haberler
Direnişteki Kızılcaköylü kadınlar tiyatro ile müca...
Daha önce hiç tiyatro görmeyen, tiyatroya gitmeyen, oyunculuk deneyimi olmayan kadınlar; mücadeleler...
GÜNÜN GÜZELLERİ: Köy tiyatrosunun kadınları 3 yıld...
Seferihisar’ın tiyatro oyuncusu köylü kadınlar: “2 yıldır tiyatro oynuyorum, çok seviyorum. Sahneye...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.