Bilmem, sizin de hiç okuduğunuz kitap için, “Lütfen sadece kurgu olsun, gerçekten yaşanmasın bu türden olaylar” dediğiniz oldu mu. Bu eser için, özellikle Smita’nın yaşamı için bunu diledim. Hindistan’da benzer olayların yaşandığını sonradan araştırınca öğrendim. Sosyal refahın en yüksek olduğu ülkeden en geri sömürge ülkelere kadar cinsiyetçi iş bölümü, kadın sömürüsü ve kadını ikincil görmek her daim olmuştur. Sermaye iktidarları bu algının değişmesine izin veremez çünkü diğer durumda kendi varlığıyla çelişir; en fazla demokratik ve ekonomik gelişimi ile orantılı olarak esneklik gösterir.
ÜÇ KADIN, ÜÇ HİKAYE
Ailesini insan dışkısı temizleyerek geçindiren Smita ve onun dünyalar güzeli kızı Lalita’nın öyküsünü “Bir lokma daha,” diyerek çocukların arkasından kaşıkla koşturan, dünyayı kendi çocuklarının etrafında döndüren ailelerin varlıklarına isyan ederek okudum. Üç farklı kıtada, üç farklı ülkede, üç kadının özgürlük arayışı, ayakta kalma mücadelesi, erke teslim olmama direnci ve… İtalya’da Giulia atölye sahibi. O sistemin kendine biçtiği rolün de çalıştırdığı hemcinslerinin sömürüsünün de farkında. Ya çemberi kıracak, mücadeleye devam diyecek ya da… Sarah Kanada’da sezaryenle yaptığı doğumdan iki hafta sonra makyajını yapıp, dolu göğsünü bastırarak işe gitmek, erkek meslektaşlarıyla yarışmak, aynı bulvarda kapışmak zorunda olan başarılı bir avukat. Ah Smita, kız kardeşim… Hindistan’da “Dalit” kadınlarının yaşam öyküsünü öğrendikten sonra asla dünkü ben olamam… Yüreği elveren okusun, tanısın Smita’yı; onun direngenliğini, zincirlerinden kurtulmaya çalışan her kadına rehberlik edecek onurlu mücadelesini.
Sorununuzun fazla olduğunu mu düşünüyorsunuz? Çaresiz, köşeye sıkışmış mı hissediyorsunuz? O zaman ilk fırsatta okumalısınız bu eseri. Bu, gerçek özgürlüğün söylemde değil; dişle, tırnakla, mücadeleyle gerçekleşebileceğinin hikayesi. Umudun, başkaldırının, küllerinden doğmanın hikayesi. Kapitalizm var olduğu müddetçe hangi ülkeden, milletten, dinden, olursa olsun; hangi dili konuşursa konuşsun kadınların ikinciliği kaçınılmazdır. Özgürlük ise yürek ister; alın teri, mücadele, direngenlik ister.
Fotoğraf: Kitap kapağı/ Nebat Bukrek
İlgili haberler
Bir kitap: Ana
Sarhoş baba çürümeye yüz tutmuş kapitalizmi, ana emeği, Pavel ise uğruna mücadele ettikleri geleceği...
Bir kitap: Kelebek
Onunla 12 Eylül karanlığında, kayıp haberlerinin çoğaldığı, güneşin yeni günü aydınlatmada yetersiz...
BİR KİTAP: Leylan
Evet kitap yolculuğumuz Selahattin Demirtaş’ın Leylan eseriyle ötekileştirilenlerin yürek yarasına.....
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.