“Kira yardımı için başvurabilirsin ama o zaman barınma yardımı listesinden çıkarılırsın”, “Müşteri temizliği beğenmediği için ödeme yapmadı, ben de sana ödeme yapamıyorum”, “Kreş yardımı kabul ediyoruz ancak yarısını sizin ödemeniz gerekiyor.”

Alex kendi hayatı ve kızı Maddy’nin hayatı için aldığı karardan sonra bu cümlelerdeki gibi pek çok engelle karşılaşan bir kadın. Partneri tarafından duygusal şiddete uğrayan, hayatta kalma mücadelesi veren bir kadın. Bir kitaptan uyarlanan, Netflix ekim ayı programı içinde olan Maid dizisinin ana karakteri Alex. Bir gece yarısı kızını yanına alarak evden ayrılması ile başlıyor hikâye.

Dizinin ilk bölümünde Amerika’da sosyal hizmetlerin işlevsizliği öne çıkıyor. Bürokrasi insanın sinirlerini yıpratacak bir noktada. Ev, iş, çocuğa kreş bulabilmek... Hepsi olağanüstü sabırla beklenilmesi gereken şeyler oluyor. Belki de yıllarca beklenecek şeyler. İlerleyen bölümlerde de sosyal hizmet anlayışına sinirlensek de Alex’in yeni bir hayata başlamak için olan inadı görünmez kılabiliyor onları. Her bölümde yeni birkaç adım atıyor Alex ama her seferinde de yeni bir engelle karşılaşıyor. “Şimdi ne olacak? Alex başarabilecek mi?” bekleyişi son bölüme kadar devam ediyor.

Yanlış anlaşılmasın; dizide sadece bir kadının karşılaştığı engeller, çözülemeyen sorunları yok. Dayanışmanın sıcaklığını, verdiği gücü de hissettiriyor. Alex’in arkadaşları, yeni tanıştığı kişiler Alex’in hayatta kalma mücadelesini desteklemek için çaba harcıyor. Son bölümün adı ise bunu en iyi şekilde özetliyor: Kadınların Desteği.

Duygusal şiddetin hatta bazı bölümlerde ekonomik şiddetin de yer bulması ile tanıdık bir hikâye sunuyor. Dışarıdan bir izleyiciyken aynı zamanda hikâyenin tam içinde de yer alabiliyoruz. Çünkü Alex aslında bizden biri. Hep susturulan, bir şekilde gitme cesareti bulamayan. Zaman zaman düşen, geri adım atan ama sonunda yalnız olmadığını gördüğünde başı dik duran kadınlardan biri.

Diziye dair yorumlara bakıldığında “tek başına ayakta kalma mücadelesi veren bir kadın ve kızının hikayesi” diye bahsediliyor. Oysa Alex tek başına kalmadı hiç. Gece yarısı terk ettiği o evden çıkarken tek başınaydı ama hayatının yeni günlerini inşa ederken hep yanında birileri oldu. O sevmediği, küfür ettiği, hatta köpeğini çaldığı Regina en büyük desteklerinden biri oldu. Yani işin özünde Alex, kadınların desteği ile yeni hayatının ilk adımlarını attı.