Yerel seçimlere bir hafta havaların ısınmasıyla paklara, site bahçelerine çıkan kadınlarla konuştuk. Sincanlı kadınlar

Seçim deyince içini döken kadınlar da var sessiz kalanlar da. Ama ekonomi, halkın yaşadığı sarsıntı nedeniyle kadınların baş gündemi. Görüş bildiren kadınlardan biri şöyle diyor: “Belediye melediye bilmem! Yeter artık ne olacak bu pahalılık? Markete gidince dolan dolan başım dönüyor hesap yapmaktan. Ne olacaksa olsun da ortalık düzelsin...”
Sincan’da bir ofiste çaycı olarak çalışan bir kadının görüşü de şu yönde: “Asgari ücrete yüzde bilmem kaç zam yaptık diye reklam ediyorlar. Ben, hesabıma yatan parayı geri patrona götürüyorum, denetlemedikten sonra neye yarar! İşsizliğe çare bulsunlar. Oyumu da kime vereceğimi bilmiyorum bence hepsi aynı bunların”

‘HORMONLU PATLICANA HASRET KALDIK’

Bir çardakta mangal yapan kadınların yanına gidiyoruz. Seçimi soruyoruz. “Biz siyaset konuşmuyoruz aramızda, birimiz AKP’li, birimiz CHP’li, MHP’li olan da var sol görüşlü olan da. Konuşunca gerginlik oluyor” diyorlar. Ve ekliyorlar: “Ama ekonomi, pahalılık derseniz ayrı, o hepimizin derdi.” Kadınlardan biri, “Peki ne olacak bu işler?” sorumuza şu yanıtı veriyor: “Rahatça kadınlara iş alanı açılsın diyemiyoruz, çünkü daha eşlerinin işi olmayan arkadaşlarımız var. Her gün evin içindeyiz, bu para neye yeter? Kadına yönelik şiddet de arttı, çok büyük sorun. Sığınmaevi mutlaka olmalı.”

Başka bir kadın söz alarak “Eskiden 75 TL’ye iki pazar arabası doldururduk, şimdi markete 800 TL ödeyip çıkıyoruz. Elimizdeki yetmiyor, işsizlik çok, maaşları geç yatırıyorlar” diyor. Onu bir diğer arkadaşı tamamlıyor: “Kocam işçi, maaşları zaten gününde ödemiyorlar. Bir de anlaşma imzalamadı diye zam alamadı. Her şey ateş pahası, her gün geriye gidiyoruz. Parasızlık her sorunun başı, evimizde eşimle aramızda huzursuzluk çıkıyor. Durmadan ‘yol yaptık, köprü yaptık’ diyorlar. Bu insanlar yolları mı kemirecek? Hormonlu patlıcana bile hasret kaldık. Artık değişim şart. 20 yıldır aynı adamlar yönetiyor.’’