OHAL kalkıyor peki arkasında neler bıraktı?
2 yıl süren OHAL sona eriyor ama yeni düzenlemelerle OHAL kalıcı hale getirilmek isteniyor. ‘Geçici OHAL’ döneminin bilançosu yeni sistemin kadınlara faturasını böyle özetliyor.

20 Temmuz 2016’da ilan edilen ve 7 kez uzatılan, 2 yıldır süren OHAL dönemi geride bıraktığı hak ihlalleriyle sona eriyor.

OHAL bir kez daha uzatılmıyor ancak AKP’nin Meclise sunduğu yeni tasarı ile OHAL uygulamaları adeta kalıcı hale getiriliyor.

2 yıldır devam eden ve hukuksuzluğun sonuna kadar yaşandığı OHAL dönemi ülkede herkesi, her kesimi etkiledi. Grevleri yasaklanan işçiler, mesleklerinden edilen akademisyenler, kamu çalışanları, tutuklanan siyasetçiler, gazeteciler, avukatlar öğrenciler, hak savunucuları, kapatılan dernekler, yasaklanan hak arama mücadeleleri, sansürlenen haberler, yayınlar, kapatılan gazete, televizyon, radyolar ve daha fazlası...

Herkesi etkileyen OHAL sürecinin kadınları iki kat etkilediğini hatırlatmak gerekir. Kapatılan kadın ve çocuk kurumlarıyla hak arama mücadelesi sekteye uğradı, ihraç edilen kadınlar eve gönderilerek geleneksel rollerine yeniden mahkum edildi, siyasetçi kadınların tutuklanmasıyla kadının siyasetteki temsili gözle görünür oranda azaldı ve daha bir sürü etken...

İşte OHAL’in kadınlar için bilançosu:
* OHAL’de 1409 kadın akademisyen, 21 bin 409 kadın kamu emekçisi ihraç edildi.
* 5 kadın milletvekili, 35 kadın belediye eşbaşkanı ve 16 kadın gazeteci tutuklandı.
* Kayyum atanan 94 belediyenin başkanı ya da eş başkanı olan kadınlar görevler uzaklaştırıldı.
* Belediyelere atanan kayyumların ilk işlerinden biri yine kadın birimlerini kapatmak ve çalışan kadınları eve mahkum etmek oldu.
* 11 kadın derneği OHAL ile birlikte kapatıldı.
* Kadın haklarıyla ilgili yayın yapan Ekmek ve Gül ve Mor Bülten gibi TV programları yayından kaldırıldı.
* OHAL sürecinde tutuklu kadın sayısı 3 kat arttı. 668 kadın çocuklarıyla birlikte parmaklıklar ardında. OHAL sürecinde anneleriyle birlikte cezaevine anneleriyle birlikte girmek zorunda kalan bebek sayısı ciddi oranda arttı ve 149’a ulaştı.

Kadınlar OHAL süreci boyunca bu zorluklarla karşı karşıya bırakıldılar:
- Kadın çalışanları işten çıkarma ve ihraç,
- Kadın kurumlarının kapısına kilit vurma,
- Kadın çalışanların yerini değiştirme,
- Kadın birimlerin yönetimine erkek memur atama
- Kadın merkezlerini ve Kadın Politikaları Müdürlüklerini fes ederek Sosyal İşler Müdürlüğüne bağlama, Kadın Merkezi çalışanlarının yalnızca sosyal yardım işlerinde yer almasını sağlama,
- Belediyelerde kadın çalışan bırakmayarak, kadın istihdamına engel olma ve görev dağılımına cinsiyetçi yaklaşma,
- Kadın Merkezine başvuruda bulunan kadınların dosyalarına el koyma ile gizlilik hakkının ihlal edilmesi ve kadınların hayatlarının riske atılmasına neden olmak,
- Kreşlerin kapatılması ya da anadilde hizmetin engellenerek hizmetlerin Türkçeleştirilmesi,
- Kreşlerin il ve ilçe müftülüklerine tahsis edilmesi ile kuran kurslarının kreş binalarında verilmesi
- Belediyelerin web sitelerinin geçmişe dönük hizmet arşivinin silinerek, eşbaşkanların
fotoğraflarının ve hizmetlerinin kaldırılması, ayrıca web sitelerinde kadın, kültür ve çok dillilik kurumsallaşmaları yok edilerek yalnızca din, çevre ve fen işleri hizmetlerinin sunulması,
- AKP Kadın ve Gençlik kolları tarafından kadın merkezi binalarının kullanılması,
- Kadın Merkezlerinin içeriğini değiştirmek, evlendirme dairesi ya da kuran kurslarına çevrilmesi,
- Kadın birim, merkez, daire başkanlıkları ve sığınakları Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı il müdürlüklerine bağlayarak Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi ya da KADEM’lere tahsis etmesi,
- Üniversitedeki kadın öğrenciler için oluşturulan yurtların kayyumlar eliyle hastane ve kolluk
görevlileri için misafirhaneye dönüştürülmesi,
- Kadın Semt Pazarları ve ekonomi projelerinden kadınların uzaklaştırılması gibi uygulamalar kadınların zaten engellerle dolu yaşamını daha da zorlaştırdı.

KADIN VE ÇOCUK HAKLARINI SAVUNMAK YASAKLANDI
OHAL ilan edilmesinin ardından 2016 kasımında yayınlanan KHK ile kapatılan derneklerden Panayır Kadın Dayanışma Derneği ve Gündem Çocuk Derneği yöneticileri OHAL’in en çok kadın ve çocuklar için hak arama mücadelesine zarar verdiğine dikkat çekiyor.


BİRLİKTELİĞİMİZE, HAK ARAMA MÜCADELEMİZE DARBE VURMAK İSTEDİLER
KHK ile kapatılan Panayır Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Filiz Tali OHAL’in dernek çalışmalarına ve kadın mücadelesine verdiği zararı şöyle anlatıyor:
“Panayır Mahallesi işçi ve emekçilerin yoğun olarak yaşadığı, ayrıca ülkenin farklı yerlerinden göç edenlerin yoğun olarak yaşadığı bir mahalle. Böyle olunca da kendine has sorunları oluyor. Biz de kadınlar olarak bu sorunlara çözümler bulmaya, dayanışma içinde olmaya çalışıyorduk. Derneğe her kesimden kadınlar her türlü ihtiyacı için geliyordu; evden çıkıp sosyalleşmek isteyen, eşinden, ailesinden gördüğü şiddete çözüm bulamayan, yaşadığı ekonomik sorunlar nedeniyle bunalan, çocuklarıyla ilgili bir sorunu olan, sağlık sorunları olan, ülkenin dertlerini, sorunlarını tartışmak isteyen kadınlar geliyordu.

Kadınların bir araya geldiği, rahatlıkla sohbet ettiği, bilgi, deneyim alışverişinde bulunduğu bir yer kapatılmış oldu. Örneğin kadınlar yazın çocuklarını güvenle bırakabiliyordu dernekte düzenlediğimiz yaz okuluna. Kadınlar yaşamlarında bir çok ilki de dernekle birlikte yaşadı; birlikte piknikler, etkinlikler, yemek organizasyonları, şenlikler, konserler düzenledik. Sağlık, kadın sorunu, şiddet, istismar, kadın emeği, eğitim gibi bir çok konuda etkinlikler, seminerler düzenledik. Bir çok kadın her hafta düzenlediğimiz sağlık atölyesinde doktorumuzla buluşup derdini anlatıyor ya da kendi sağlığıyla ilgili önemli bilgiler öğreniyordu.

Kadınların tüm bu çalışmaları engellenmek istendi OHAL ile birlikte; kadınlar yalnızlaştırılmak, evlerine gönderilmek istendi, birlikteliğimize darbe vurulmaya çalışıldı, hak arama mücadelemiz engellenmeye çalışıldı. OHAL gerekçe gösterilerek Bursa’da defalarca eylemlerimiz etkinliklerimiz yasaklandı; kadına yönelik şiddete ve cinsel istismara karşı yapmak istediğimiz basın açıklaması, 8 Mart yürüyüşümüz, çocuk istismarına karşı yapmak istediğimiz eylem ve daha bir çok etkinliğimiz yasaklandı. OHAL bahanesiyle bize “sessiz yürüyün, slogan atmanız yasak, yürümeden sadece basın açıklaması yapabilirsiniz” gibi yanıtlar verdiler. 

DAHA İYİSİNİ YAPMAK İÇİN KOLLARI SIVIYORUZ
Ama biz yine de bir araya gelmeye devam ediyoruz. Mühür birlikteliğimize engel olamadı. Hatta derneğimiz kapandıktan sonra yeniden yeniden bir araya geldiğimizde hem eksikliklerimizi görmüş olduk, hem de derneğin bize neler kazandırdığını, bir arada olmamızın aslında hepimize nasıl iyi geldiğini, ne kadar kıymetli işler yaptığımızı daha net biçimde anlama fırsatımız oldu. Artık daha fazlasını, daha iyisini yapacak gücümüz var. Kendi aramızda biriktirdiğimiz az biraz paramız var. Yazın sonunda yeniden derneğimizin durumunu tartışacağız, eskisinden daha iyisini yapmak için elimizden geleni yapacağız.

Şimdi OHAL kalkıyor ama onun yerine çıkardıkları yasalara bakınca kalkıyor denemez. OHAL’in kalıcılaştığı bir sistem gelmiş oldu. Şimdi engeller artık kalıcı hale getirilmeye çalışılıyor. Ama her koşulda OHAL’in kalması iyidir. Kanunsuzluğun, kuralsızlığın olduğu bir dönemin çoktan sona ermesi gerekiyordu. OHAL’in adı bile insanlar üzerinde farklı bir etki yaratıyordu. OHAL kalkınca daha özgürlükçü, engellerin ortadan kaldırıldığı bir düzen isterdik tabii ki ama biz bunu da, yeni getirmeye çalıştıkları bu düzeni de aşacağımızdan eminiz.


ÇOCUKLAR SESSİZ BIRAKILDI
Gündem Çocuk Derneği Koordinatöre Ezgi Koman da derneklerinin kısıtlanan faaliyetlerinin çocuklar için oldukça önemli bir kayıp olduğuna dikkat çekerek şöyle değerlendiriyor OHAL ile yaşanan süreci:
“Gündem Çocuk Derneği çocukların haklarını savunan, onların seslerini duyurmaya çalışan bir kurumdu ve bu kurumun ortadan kaldırılmasıyla birlikte tabi ki çocukların sesi daha az duyulur oldu, hak ihlallerine müdahaleler daha da azaldı. Tabi ki başka kurumlar, dernekler var ama GÇD özellikle yaşam hakkı ihlallerine, cinsel şiddet meselesine, çocuk işçilerine dair bir çok çalışma gerçekleştiriyordu. Bu çalışmalar engellenmek istendi. Mesela en önemli şeylerden bir tanesi Türkiye’de çocuğa ilişkin veri eksikliği. Gündem Çocuk Derneği olarak hazırladığımız raporlar, etkili bir çocuk politikası oluşturulması için mevcut duruma ilişkin önemli veriler sağlıyordu. Yaşam hakkı ihlalleri raporu sistematik bir şekilde yayınlanıyordu. Her yıl, hangi çocuk nasıl ölüyor? Bunu bilmek bizim için çok önemli, çünkü nerelerde ne tür politikalar uygulamalar gerçekleştirilmiş bunu söylüyordu. Ama kapatılmayla birlikte bu da ortadan kalkmış oldu.

Adalete erişimle ilgili, cezasızlıkla mücadeleyle ilgili dava takipleri yapıyordu çocukların yaşadığı hak ihlalleriyle ilgili. Bunlar yarım kaldı.

Şimdi OHAL kalkıyor. Tabi ki, OHAL’in kalkmasıyla birlikte başka hukuk yolları da açılacak diye düşünüyorum. Bu anlamda değerli aslında, çünkü OHAL sürecinde hukuk yollarına başvuramıyorduk. Sadece OHAL komisyonuna başvurabiliyorduk. OHAL sürecinde insan hakları savunucuları gözaltına alındı, tutuklandı. İnsan hakları savunucularına yapılan her baskı aslında her bir kişinin hayatını da etkiliyor. OHAL koşullarının devam etmesi bu anlamda çok kötü.

HAK ARAMA MÜCADELESİNİN ÖNÜNDEKİ MAYIN TEMİZLENMELİ
Şimdi de OHAL’i kalıcı hale getirecek düzenlemeler yapılıyor. Her şeye rağmen OHAL’in kalkmış olması iyi bir şey. Ama kişilerin örgütlenme ve düşünce özgürlüklerinin sınırlandırılmadığı, bunların içerisindeki önündeki mayınların temizlenmediği bir süreç olmasını istiyoruz. Bunlar sağlanmadığı sürece insan hakları hareketi de rahat hareket edemiyor.”

İlgili haberler
OHAL’de kadınlar yalnız bırakıldı, eve kapatıldı,...

OHAL, bir çok yönüyle tartışılmaya devam ederken kadınlar OHAL’i nasıl yaşıyor, yaşadıkları zorlukla...

Aştığı engeller, OHAL’le yeniden karşısına dikildi

Zeynep engelli bir kadın. Üniversiteyi zorluklarla okudu, memur oldu. OHAL yıktığı engelleri yeniden...

OHAL’de ihraç edilen kadınlar işte bunları yaşıyor...

Yıllarca emek verdikleri meslekleri ellerinden alındı, geçim derdi büyüdü, aile baskısı arttı, çocuk...

OHAL kadınlara karşı açılan bir savaş!

KHK ile kapatılan Van Kadın Derneğinin (VAKAD) kurucularından Zozan Özgökçe, OHAL’in 1. yılında kapa...

OHAL'de kadınlık halleri

1 yıldır süren OHAL koşulları altında kadınlar neler yaşıyor? KESK MYK üyesi Elif Çuhadar ve Avukat...

OHAL’le geçen bir yılda 113 kadın işçi yaşamını yi...

İSİG Meclisi 1 yıllık OHAL dönemi boyunca yaşanan iş cinayetlerine ilişkin rapor açıkladı; 1 yılda 1...

Kadınların OHAL ile değişen hayatları

Çevremde eşleri tutuklanmış ya da işten atılmış onlarca kadın var. Elbette eşleri için de durum zor...

KHK ile ihraç edilen ve intihar eden Sevgi hemşire...

Üçüncü çocuğuna hamileyken eşiyle birlikte ihraç edildi mesleğinden. Yaşadıkları lojmandan atılmış,...

Türkiye’de kadınların Ohal’i bu raporda: Durum köt...

Temel haklar tehdit altında, meclis iyice erkek mekanı haline geldi, o meclisten çıkan yasalardan ka...

KHK mağduru kadınların değişen yaşamları: Hakikati...

Çekimlerine haziran ayında başlanan Hakikatin Gücü belgeseli, KHK ile kamu görevinden çıkarılan kadı...

Kadın kurumlarını kapatarak bir kentin bütününü yo...

Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkan Yardımcısı Hacer Özdemir ile bölge illerinde kadın kurum...

GÜNÜN RAKAMI: 624 çocuk annesiyle cezaevinde

Adalet Bakanlığı açıklamasına göre, hapishanelerde annesiyle kalan 0-6 yaş arası toplam 624 çocuk va...

OHAL’in kadın hali

KHK ile yaşamları altüst edilen kadınlar, ihraç edildikten sonraki yaşamlarını anlatıyor. Hepsinin b...