Memura yarı zamanlı çalışma ‘müjde’ mi?
KESK Hukuk Uzmanı Özgür Yılmaz, memura yarı zamanlı çalışma yönetmeliğini değerlendirdi: Yarı zamanlı çalışma ile hak kayıpları yaşanacak. Doğum izinleri artırılmalı, kamu kreşleri açılmalı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu memur anne ve babaların yarı zamanlı çalışmasına yönelik yönetmeliğin kısa süre içersinde çıkarılacağını söyledi. Açıklamalar hükümet ve sermaye medyası tarafından ‘müjde’ olarak sunuldu. KESK Hukuk ve TİS Uzmanı Özgür Yılmaz yarı zamanlı çalışmayı Evrensel’e değerlendirdi.
Yarı zamanlı çalışmanın yansıtıldığı gibi bir ‘müjde’ olmadığına dikkat çeken Yılmaz, maaştan, sosyal yardımlara, kademe ilerlemeden emekliliğe kadar tüm haklarda kayıp getirdiğini söyledi. En çok kadın emekçileri olumsuz etkileyeceğine dikkat çeken Yılmaz, yarı zamanlı çalışmanın, kamuda yıllardır uygulanmak istenen esnek çalışma modelinin bir parçası haline getirileceği uyarısında bulundu.
Yılmaz, yarı zamanlı çalışma yerine doğum öncesi ve sonrası izinlerin artırılması, kamusal kreş-bakımevi açılması, insanca yaşamaya yetecek bir ücret talep edilmesi gerektiğini vurguladı.

2 YILDIR BELİRSİZLİK SÜRÜYOR
Yılmaz’ın yarı zamanlı çalışmaya ilişkin değerlendirmeleri şöyle;
- Bakanın bahsettiği yönetmelik iki yıl önce çıkarılan bir torba yasa ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na eklenen “Doğum Sonrası Yarım Zamanlı Çalışma” başlıklı düzenlemeye ilişkin bir yönetmelik. Bu maddeyle memurların çocuğunun ilköğretim çağının başladığı tarihe kadar olan dönemde yarım zamanlı çalışabilmesi düzenleniyor. Buna göre memur isterse kamu idaresinden çocuğunun mecburi ilköğretim çağının başladığı tarihi takip eden aybaşına kadar olan dönemde yarım zamanlı çalışma talebinde bulunabilecek. Anne ve babadan ikisi de memursa bunlardan birisi yarı zamanlı çalışma talebinde bulunabilecek.
Ancak düzenlemenin hangi memurları kapsayacağı, hangilerini kapsamayacağı başta olmak üzere detaylar Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmeliğe bırakıldı. Yasal değişikliğin üzerinden iki yıldan fazla geçmesine rağmen yönetmelik “üzerinde çalışmalar sürüyor” denilerek sürekli ertelendi.

MÜJDE DEĞİL, HAK KAYBI
- İşçilerin, memurların haklarında kayıplar yaşanmasına yol açan düzenlemelerin bile “müjde” olarak sunulduğuna defalarca şahit olduk. Yarı zamanlı çalışma konusunda da ortada hükümetin ve bir kısım medyanın yansıttığı gibi bir ‘müjde’ yok. Hem özelde, hem kamuda işçilerin, emekçilerin çalışma koşularını her geçen gün daha da ağırlaştıran, kazanılmış haklara göz diken, esnek, kuralsız, güvencesiz bir çalışma hayatı dayatan bir siyasi iktidarın emekçilere ‘müjde’ vermek gibi bir derdi olduğuna inanmak mümkün değil.
- Bu açıdan bakıldığında “Müjde: Memura yarı zamanlı çalışma hakkı geliyor!” tarzı başlıklar atılan haberlerde bazı önemli noktaların bilinçli olarak görmezden gelindiğini görüyoruz. Sanki yarı zamanlı çalışan memurların mevcut haklarından tam olarak yararlanmaya devam edeceği gibi bir algı yaratılmak isteniyor. Oysa, talebi kabul edilen memura yarım zamanlı çalışmaya başladığı tarihi izleyen aybaşından itibaren, mali haklarla sosyal yardımlarına ilişkin her bir ödeme unsurunun yarısı esas alınarak ödeme yapılacak. Derece yükselmesi ile kademe ilerlemesi için aranan süreler açısından bu şekilde çalışılan dönemdeki hizmet süreleri de yarım olarak dikkate alınacak. Kısacası yarı zamanlı çalışan memurun mali ve sosyal hakları, emeklilik süresi hesabı da yarıya indirilecek.

ESNEK ÇALIŞMA KURAL HALİNE GETİRİLİYOR
- Daha da önemlisi kamuda yıllardır esnek çalışma modellerlinin hayata geçirilmek istendiği biliniyor. Bu açıdan bakıldığında yarı zamanlı çalışmanın esnek çalışma modelinin bir parçası haline getirileceğini görmek için kahin olmaya gerek yok.

YASADA CİNSİYET AYRIMI YOK AMA KADINLAR ETKİLENİYOR
- Yasada yarı zamanlı çalışmadan yararlanma bakımından memurlar arsında bir cinsiyet ayrımı yapılmıyor. Ama buna rağmen mevcut hakim toplumsal yapının etkisiyle sanki sadece kadın memurlar yarı zamanlı çalışacakmış gibi anlaşılıyor ki pratikte de durumun böyle olması kaçınılmaz görünüyor. Düzenlemeyi olumlayan, yönetmeliğin çıkmasını bekleyenler var. Bunlar çalıştıkları için çocuklarına bakamadıklarını, çocuklarını kreşe vermenin ise maddi bir külfete katlanmayı gerektirdiğini söylüyorlar. Ayrıca mevcut kreşlere olan güven de oldukça sarsılmış durumda. Dolayısıyla memurların bir kısmı mali ve sosyal haklarında yarı yarıya düşüş, emeklilik sürelerinin uzaması pahasına yarı zamanlı çalışmayı tercih eder hale getirilmiş durumda.

DEVLETİN GÖREVLERİ ANAYASADA NET DEĞİL
- Anayasanın “Ailenin korunması ve çocuk hakları” başlıklı 41. maddesinde “devletin çocukların korunması için gerekli tedbirleri alacağı” ve “her çocuğun korunma ve bakımdan yararlanma hakkı olduğu” söyleniyor. Ama ne yazık ki devlete okul öncesi çağdaki çocukların bakımı ve eğitimiyle ilgili açık bir yükümlülük getirmiyor. Dolayısıyla kreş, bakımevi gibi temel haklar da görmezden geliniyor. Devlet Memurları Kanununda “Devlet Memurları için lüzum ve ihtiyaç görülen yerlerde çocuk bakımevi ve sosyal tesisler kurulabilir” deniliyor. Buna göre devletin kreş ve bakımevi açmak zorunluluğu bulunmuyor. Üstelik eğer kreş ve bakımevi açılacaksa kendi giderlerini kendilerinin karşılaması bekleniyor.



KAMU KREŞLERİ KAPATILIYOR, SÜT İZNİ KULLANDIRILMIYOR
- Bu tablo kamu kurum ve kuruluşlarında 2008 yılında 497 olan kreş sayısının 2016’da 56’ya düşmesiyle sonuçlandı. Bugün kamu kurum ve kuruluşlarındaki kreş sayısının 50’nin altına düştüğü tahmin ediliyor.
- Üstelik hükümet yıllardır memurların doğum izinlerini artırmadığı gibi, doğum sonrası dönüşümlü ücretli ebeveyn izni verilmemesi konusundaki ısrarını sürdürüyor. Üstelik doğum sonrası işe başlayan kadınlar statü kaybı yaşıyor. Mevcut süt izinlerinin bile keyfi olarak kullandırılmadığı durumlar yaşanıyor.

KREŞE PARA ÖDEMEKTENSE YARI ZAMANLI ÇALIŞMA TERCİH EDİLİYOR
- Bu durumda aldığı maaş zaten yoksulluk sınırının altında kalan memurlar bunun yarısını özel kreşe vermek yerine yarı zamanlı çalışmayı tercih edecek hale getiriliyor. Bu da kadınların daha çok çalışma hayatından kopmasını, esnek çalışma modellerinin kadınlar üzerinden hayata geçirilmesini beraberinde getiriyor.

İZİNLER ARTIRILMALI, KAMUSAL KREŞ VE BAKIMEVLERİ AÇILMALI
- Bunun için esnek çalışma modellerinin hayata geçirilmesinin bir parçası olan yarı zamanlı çalışmayı kabullenmek yerine doğum öncesi ve sonrası izinlerin artırılması, kamusal kreş-bakımevi mücadelesinin, insanca yaşamaya yetecek bir ücret mücadelesinin yükseltilmesinden başka çıkar yol gözükmüyor.

Yazının tamamını buradan okuyabilirsiniz.

İlgili haberler
Avukatınız Cevaplıyor: Ücretli doğum izni hakkı...

Bir kadın işçinin sorusu: "Çalıştığım fabrikada işe başladıktan kısa bir süre sonra hamile olduğumu...

Doğum Borçlanması ile nasıl emekli oluruz?

Emeklilik hakkının ne kadar hayati olduğunu 61 yaşındaki Hava, üç kuruş para için inşaatta tuğla taş...

Yarım çalışmadan sonra süt izni kullanılabilir

Analık izni sonunda yarım çalışma hakkını kullanan kadın işçi, tam çalışmaya geçtikten sonra çocuk 1...