İstanbul Tuzla’da ETF Tekstil işçileri ödenmeyen ücret ve tazminatları için direnirken, patron polis koruması eşliğinde fabrikadan tırlarla mal çıkardı. İşçilerin direnişinin sürdüğü ETF Tekstil’de sabah erken saatlerde çevik kuvvet ekipleri direniş alanını ablukaya aldı. Patronun malları çıkarmasına tepki gösteren işçilere polis müdahale etti.

İşçiler fabrikada bulunan makineler ve malların çıkışına izin vermemek için polis ile karşı karşıya geldi. Polis bazı işçilere yakın mesafeden gaz sıktı. İşçiler, gazdan etkilenerek baygınlık geçirdi. Çevik kuvvet ekiplerinin fabrika önünü kapattığı sırada beş tır mal çıkarıldı.

'BU DEVLET 300 İŞÇİNİN HAKKINI KORUMADI'

Gülden isimli bir işçi polise ve ETF patronu Sanem Dikmen’e isyan etti. “Günlerdir burada direniyoruz. Devlet kurumlarından ve Tuzla Belediyesinden hiçbir dönüş yok. 12 yaşımdan beri çalışıyorum, haksızlığa uğradığım ikinci yer burası” diyen işçi şu ifadeleri kullandı: “Çevik kuvvet bize buradan gülüyor. Bunca yıldır vergi ödüyoruz bu devlete. Millet kirasını ödemek için yevmiye ile çalışıyor. Dört beş gündür işe gidiyorum ben. Emeğimizin karşılığı bu mu? Kadını (patronu) zengin ettik ellerimizle. Beyaz yaka çalışanların altında şirket arabaları var. İşçinin hakkı nerede? İş ahlakı denilen bir şey vardı? Koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşıyoruz 300 tane işçinin hakkını veremiyorlar. Bizi üç kuruşa mahkum ettiler, 20 yılımız var içeride. Biz ise burada can çekişiyoruz. Sizin devletiniz bu.”

'HEM HAKKIMIZI ÇALIYOR HEM ÜZERİMİZE POLİS YIĞIYORLAR'

Gülşah isimli kadın işçi de “Hem biz yetiştiriyoruz hem biz vergi veriyoruz hem patronlar hakkımızı çalıyor hem de üzerimize polis yığıyorlar. Emekçi benim, kalkındıran benim. Ama copu yiyen, gazı yiyen, dayağı yiyen ben oluyorum. Ben hakkımı savunuyorum bana ‘mahkeme’ diyor. Mahkeme de benim hakkımı vermiyor. Verdiği yüzde 40’ı bir de taksite bölüyor. Böyle bir rezillik yani” ifadelerini kullandı.

“Kadın cinayeti olsa bu kadar polis gelmez” diyen işçi, “Bir kadın öldürülse, bir kadın arada ben şiddete uğruyorum dese gelmezler. Arıyorsun müzik dinletiyor” şeklinde konuştu.

Bir ay önce müşteri gelecek denildiğini ve tinerle temizlik yaptıklarını söyleyen işçi, “İnsanlar lavaboya gitmeden çalıştılar, bir yudum kalkıp su içmediler. Yoksulluk sınırına bile dayanmıyor aldığımız ücret. Bacaklarım varis dolu, dizimde kıkırdak ezilmesi var. 30 yaşımdayım daha. Ben buraya 20 yaşımda geldim. Gözlük takmadan iş yapamıyorum, buraya geldiğimde gözlük takmıyordum” diye konuştu.

‘DEVLET BİZDEN DEĞİL, PATRON SANEM’DEN YANA’

Fatma isimli işçi de “Devlet bizden yana değildi, Sanem’den yanaydı. Sanem Dikmen’in farkı ne?” diye sordu. İşçi şöyle konuştu: “Biz vergi ödüyoruz o da ödüyor. Biz de insanız. Sanem Dikmen’in özelliği ne biz çözemedik, parası herhalde. İnsanlık dışı muamele gördük. Hamile arkadaşımız vardı. Bizi ittiler tırları göndermek için, resmen bizi ezdiler tırları gönderdiler. Makineler içeride ama malları gönderdi. Bizim beklediğimiz mal gitti. Devlet kesinlikle yanımızda yok, belediye başkanı, valisi... Seçtiklerimizin hiçbiri yanımızda yok” dedi.

NE OLMUŞTU?
330 işçinin çalıştığı ETF Tekstil’de “küçülme” bahanesiyle işçiler önce işten atılmaya başlandı. Patronun çalışanlara, toplam kıdem tazminatlarının yüzde 30’unun verileceğini, ihbar tazminatının ise ödenmeyeceğini söylemesinin ardından işçiler gasbedilen hakları için 21 Temmuz’da fabrika içinde direnişe başladı.