DERGİMİZDEN

‘Onlara bal kaymak, bize acı reçete’

İşçi mahallesi Sincan’dan kadınlar asgari ücrete ilişkin konuşuyor: ‘Halka acı reçete diyenler asgari ücretle geçinmiyor tabii. Onlara bal kaymak, bize acı reçete’

TÜSİAD’ın araştırmasına işçi kadınlardan yanıt : Peki ya fabrikalar?

TÜSİAD ve TÜRKONFED’in pandemi sürecinden çalışan kadınların daha çok etkilendiğine dair yayımlanan araştırmasını TÜSİAD’a bağlı Koç şirketlerinde çalışan metal işçisi kadınlarla konuştuk.

Cart: Gerçek bir direniş hikayesi…

Cart, fazla mesaiye zorlanan, hakları gasbedilen, patronun kârı için kapı önüne konan işçi kadınların yaşamlarını özetliyor ve tek çarenin birlikteliğimiz ve mücadele olduğunu öğütlüyor.

BELEDİYE İŞÇİSİ KADINLAR: 4/D’liler 4+4’le nasıl yaşasın? Toplu sözleşme şart!

2017 yılı aralık ayında çıkarılan KHK ile taşerondan kadroya geçirilen Belediye işçileri o günden bugüne toplu sözleşme haklarından mahrum.

‘İşçilerin dahil olmadığı bir toplu sözleşme değil, mücadele’

‘Sözde sendikaların hayallerimizle nasıl oynadığını, esas gücün biz olduğumuzu ve toplu iş görüşmeleri süreçlerine dahil olmak için hep birlikte mücadele etmemiz gerektiğini gösteren bir süreç oldu.’

Toplu iş sözleşmesinde kadınların da talepleri var

Kadıköy Belediyesinde çalışan, Genel-İş Anadolu 1 Nolu Şube Kadın Komisyonunda bulunan Necla Özülkü, Rojda Taybara, Birgül İmsak ve Eylem Çevik TİS taleplerini, kadınların yaşadığı sorunları anlattı.

İşçi kadının boş vakti:Hayaller dünya turu, gerçekler evde ütü

Farklı iş kollarından işçi kadınlara sorduk; boş vakit sizin için ne demek diye… Farklı işler, farklı mahalleler, farklı isimler, farklı koşullarda da olsalar hep birbirinin aynı yanıtlar verdiler.

Adli yardım gecikiyor, çocuklar yurda veriliyor

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğine başvuran kadınların bir kısmı adli yardımın hızlı bir biçimde gerçekleşmemesinden muzdarip. Bir kısmı ise yokluk ve çaresizlikle çocuklarını yurda vermenin derdinde…

Tek seçenek, şiddete karşı örgütlü mücadele!

Eyüp Ekmek ve Gül Grubunun 25 Kasım vesilesiyle gerçekleştirdiği anketin sonuçları kadınlara şiddeti ve boyutlarını tartıştırırken, örgütlü mücadele ihtiyacının da tek seçenek olduğunu ortaya koydu.

Ah 2020, gidişin olsun, benzerin olmasın!

Esenyalı’dan kadınlar 2020’nin onlar için nasıl geçtiğini ve 2021’den beklentilerini yazdılar.

SINIRLARIN ÖTESİ: Hindistan, Güney Afrika, Arjantin, Brezilya'da kadınlar hakları için harekete geçti

220 milyonluk Hindistan grevinde kadınlar güvenceli istihdam, Güney Afrika’daki çiftlik işçi kadınlar barınma ve toprak, Brezilya yerel seçimlerinde kadınlar eşitlik istiyor.

Okulları kapatmanın çocuklara faturası çok ağır!

Okul kapama en son tedbir olarak düşünülmesi gereken bir tedbirdi ama en önce ve en kolay bu yapıldı. Gerekli koşulların hemen oluşturularak okulların acilen açılmasını talep etmemiz gerek.

Eğitimde fırsat eşitliği mi dediniz!

Malatya’dan bir eğitim emekçisi: ‘Velimin, ailesinin barınma ihtiyacını karşılayamazken çocuklarının eğitimi için gerekli olan parayı karşılayabilmesi mümkün mü?’

Koronanın gösterdiği: Yalnız bırakıldık

Çalıştıkları için çocuklarını şehir dışındaki akrabalarına göndermek zorunda kalan sağlık çalışanı Deniz, koronavirüs sürecindeki deneyimlerini yazdı.

Pandeminin getirdiği: Eğitime erişememe, yoksulluk, sıkışmışlık

Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği yükü artarak süren pandemi döneminde kadınların sıkıntılarını ve taleplerini yazdı.

Kod 29 bizi açlığa mahkum etti!

Eşim haksız yere kod 29 ile işten atıldı, pandemiyle birlikte ekonomik durumumuz iyice kötüye gitti, eşimin sağlık sorunları var ve şimdilerde geçinebilmek için pazarda su, limon ve eşofman satıyor.

Yeniden üretim ve Ari Venüs

Kadınların faşizmde doğurganlığa hapsedilerek, ‘milletin yeniden üretilmesinde’ nesne haline getirilişini inceleyebileceğimiz bir eser: Gisbert Palmie’nin 1933 tarihli “Çalışmanın Mükâfatı”

1298. Sokak: Hasarlı evler, bitmeyen dertler

Gazi Mahallesi 1298. Sokak’ta yaşayan kadınların en önemli dertlerinden biri tünel inşaatı ile evleri hasar görmesi. Bir diğeri ise pandeminin de sırtlarına yüklediği ağır yük.

Mültecilik ömrümü ‘ah’ etti

İkitelli’den mülteci Mizgin anlatıyor: ‘Eğer evde yiyecek salça var ise ekmeğe sürüp çocuğumun eline veriyorum. Gün oldu çocuklarım aç uyudu.’

Üç kuruşa, güvencesiz, köle gibi çalıştırılan etüt öğretmenleri: ‘DUR’ DEMEZSEK DURMAYACAK!

Uzaktan eğitimle birlikte etüt öğretmenlerinin de yükü arttı. Yükü artarken ücretleri düşen, hatta ücretlerini düzenli alamayan öğretmenler ise artık bu duruma isyan ediyor.