Bir kâbus süreci: İş aramak…
İş görüşmelerinde evlilik, çocuk yapmayı düşünüp düşünmediğimiz, erkek arkadaşımızın olup olmadığı soruları klasikleşti. Geçenlerde bir arkadaşıma evcil hayvanı olup olmadığı sorulmuş.

İşsizliğimin 211. gününden herkese merhaba… Her 3 gençten ikisinin sadece yol ve yemek parası için iş aradığı bir ülkede TÜİK verileri hayal gibi, rakamlarda çok küçük ifade edilen ama hayatlarımızda yaşadığımız büyük gerçeklik bu. Bizi 20 küsur sene okutup sonra sözde yeterli olan asgari ücrete minnet ettirmek birilerinin bizi oynattığı Squid Game gibi. Referans adı altında torpil istenmesi, uzak mesafelerden işle ilgili hiçbir bilgi verilmeden yüz yüze görüşmeye çağrılması ve yapılacak iş ile aranan özellikler arasında bağlantı bulunmaması da cabası.

İşsizliğin ciddi boyutlara ulaşması işverenin en basit işlerde bile daha seçici olmasına sebep oluyor. Yaşadığım bir örnek: Bir iş yeriyle olumlu bir iş görüşmesi süreci geçirdim. Eğitim sürecini dahi tamamladım. Sözleşme ve imza atma aşamasına geldik. Bu sırada görüştüğüm kişi, işin yasal olmadığından, hapis cezası gibi sonuçlarının olduğundan bahsetti. İşi kabul etmedim ama bu insanların böyle bir iş için bile uyguladıkları prosedür beni gerçekten şaşırttı.

TECRÜBESİZE DE TECRÜBE İSTEYENE DE İŞ YOK

Duymuşsunuzdur kesin ama ben yine de söyleyeyim: Tecrübesi olmayana iş yok. Tabii siz yine de “Neyse, ucuza çalışayım da tecrübe kazanayım. Sonra kendimi geliştirince para kazanırım” diye düşünebilirsiniz. Ama o da yok. Tecrübesiz eleman arayan işlerde genelde karın tokluğuna değil, yol parasına çalışma planlanmış. Ben bunu dahi kabul edip girdiğim iş yerinden dolandırılarak ayrıldım. Patron bir gün geldi ve iflas ettik dedi. Paranızı yine de ödeyeceğiz dedi. Sonra tabii ödemedi ve duyduk ki çalışanlardan bir kısmı ayrılmamış işler devam ediyormuş. Hatta beni de arayıp pişkin pişkin, dönmek istersen gel, dedi. Ben önceki ödemeyi sorunca ise telefona bir daha ulaşamadım.

EVCİL HAYVANINIZ VARSA YANDINIZ!

İş görüşmelerinde evlilik, çocuk yapmayı düşünüp düşünmediğimiz, erkek arkadaşımızın olup olmadığı soruları klasikleşti; fakat görüşmelerimin birinde annemle babamın maaşına kadar sorguya çekildim. Geçenlerde bir arkadaşıma evcil hayvanı olup olmadığı sorulmuş. Bu da işe geç kalma sebepleri olabiliyormuş patrona göre. Artık iş ararken ücreti piyasanın üzerinde olan işlerde işverenin farklı bir niyeti olup olmadığına emin olmaya çalışıyorum. Kurumu müşteri gibi arıyorum, tanıdık var mı bakıyorum. Sosyal medyasında kurumla ilgili paylaşım yapan insanları bile araştırdığım oldu. Çünkü mobbing ve tacize maruz kalmak için işe girmemize gerek yok, artık iş görüşmelerinde de yaşıyoruz.

DOLANDIRICILIK İÇİN Mİ OKUDUK

Bırakın bölümümle ilgili olmasını, geçimimi sağlayacak herhangi bir iş bulmakta bile zorlanıyorum. Son gittiğim iş görüşmesinin eğitiminde, arkadaşlık sitesi üzerinden nasıl dolandırıcılık yapılacağını anlattılar. Şartlar böyleyken iş arama sürecimin kısa zamanda meyve vermesini beklemiyorum tabii ki. Ama aklıma geliyor; okurken her şey zordu, pahalıydı, okul bitince kurtulurum sanmıştım. Bir tek ben de değil birçok genç kadın bunları yaşıyor, “Artık boşuna iş arama; bari evlen, kurtul” diyen akrabalara komşular da katılmıştır üstelik. Bu düzen geleceksizlik, işsizlik borç ve umutsuzluktan başka bir şey vermiyor sanki bize. Ama ben yine de umutluyum. Yaşadığım zorlukları paylaştığım kadınlardan öğreniyorum. Yalnız olmadığımı fark ediyorum. Bunlar hepimizin başına geliyorsa hepimiz bir şey yapmalıyız demektir.


İlgili haberler
Kısırın da tadı kaçtı!

Nerede o eski kısır günleri? Şimdi hadi toplaşalım bir kısır yapalım desek, yediğimiz lokma boğazımı...