Yüz yüze eğitime geçilen dönemde geçim sıkıntısı çeken öğrencileri, barınma sorunu karşıladı. Hükümet dalga geçer gibi “Yalan söylüyorsunuz, yurtlarımız yeterli” açıklamalarında bulunsa da öğrencilerin yaşamları gerçekleri gösteriyor. Eskişehir Kadın Araştırma Topluluğunda yer alan dört arkadaşımız ile barınma sorunu üzerine yaptığımız sohbette ortaya çıkıyor ki her zaman öğrenci şehri olarak anılan Eskişehir artık öğrencilerin rahat barınabileceği ve eğitim hakkından yararlanabileceği bir şehir değil.

‘BARINMA SORUNU EĞİTİME ARA VERMEYE SEBEP OLACAK BOYUTTA’

Selin, Osmangazi Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği 3. sınıf öğrencisi. “Ev kiralarının artışı öğrencileri eğitimine ara verecek kadar etkiler hale geldi. Artık temel haklarımızdan biri olan eğitime ulaşmak eskisinden daha zor. Öğrenciler olarak kalabalık yurt odalarında kalmaya bile razıyken artık kalmayı talep ettiğimiz özel yurtlarda dahi yer yok” diyor.

Selin, eğitime devam edebilmeleri için bir seçenek haline gelen tarikat yurtlarına dair, “Tarikat yurtlarında ise ibadete zorlanma ve özel hayata müdahaleye maruz kalmak gibi kaygılar yüzünden bu yurtlara gitmek istemiyoruz” diye konuşuyor.

GEÇİCİ ALTERNATİFLER DEĞİL KALICI ÇÖZÜMLER

Anadolu Üniversitesi İşletme 2. sınıf öğrencisi Bilge ise Eskişehir’e geri döndüğünde barınabileceği bir yer bulamadığını şu sözlerle anlatıyor: “Üniversite tercihlerinde okumak istediğim bölüm ve puanımın yanında, Eskişehir’i tercih etmemin önemli bir nedeni ise buranın öğrenci şehri olmasıydı. İlk yılımda eve göre daha az maliyetli olduğunu düşündüğümden apart tercih etmiştim fakat pandemiden sonra şehre döndüğümde eve alternatif bir apart bulamadım. Çünkü apart fiyatları da bir eve yerleşmekle aynı maliyetteydi.”

Okurken aynı zamanda çalışmak zorunda kaldığından bahseden Bilge, “Ben ilk yılımda aynı gelirle sosyal aktivitelere bile para ayırabilecek durumdayken şu an mutfak alışverişinde bile gıdaların daha kabul edilebilir alternatiflerini satın almak durumunda kalıyorum” diyor. Üretilmeye çalışılan alternatif çözümlerin de geçici olduğunu ve kalıcı olması için fahiş kira fiyatlarına müdahale edecek bir yasa çıkarılması ve yeni yurtlar inşa edilmesi gerektiğini söylüyor.

BİZİMLE ALAY EDİYORLAR

Eskişehir Teknik Üniversitesi İç Mimarlık 2. sınıf öğrencisi Başak’ın da Eskişehir tercih etmesinin en önemli sebebi “öğrenci şehri” olarak anılması fakat artık o kadar da öğrenci şehri olmadığını, bu pahalılıkla hiçbir şehrin olamayacağını söylüyor. Başak, çevresinde okulu dondurmayı düşünen çokça arkadaşı olduğundan bahsediyor.

“Okulların açılmasının maddi yükünü öğrenciler karşılamamalı. Biz parasız eğitim talep ederken en temel ihtiyaçlarımızdan biri olan barınma problemini bile çözemiyoruz. Devlet öğrencilerin sorununa çözüm üretmek zorundayken bizi görmezden geliyor. Hatta ‘ev fiyatları o kadar da artmadı’ diyerek bizimle resmen alay ediyor” diye konuşuyor. Okul ihtiyaçlarını gidermek için yazın ek işlerde çalışıp aldığı parayla aylık evinin kirasının yarısını bile zor karşıladığını ifade eden Başak, “Devletin geri ödemesiz bir şekilde tüm öğrencilere burs imkanı sağlamasını, apart, ev, yurt fiyatlarının bir öğrencinin ödeyebileceği miktarda olmasını istiyorum” diye taleplerini dile getiriyor.

‘’İMKANSIZLIKLAR TARİKAT YURTLARINA İTİYOR’

Rümeysa Osmangazi Üniversitesi İktisat 3. sınıf öğrencisi. Rümeysa, daha fazla yurt inşa edilmesi ve verilen burs ücretlerinin artırılması gerektiğini söylüyor: “650 TL ile geçinmek imkânsız hale geldi. Ev kiraları da düşürülmeli yoksa ben de çalışmak zorunda kalan öğrencilerden biri olacağım. İmkansızlıklardan, tarikat yurtlarına yönelen o kadar insan varken bu yurtların bilim için açıldığını söylemek yanlış olur. Bu tarikatların bilimle bir ilgisi yok o yüzden bunların da kapatılması gerektiğini düşünüyorum.”

Fotoğraf: MA