Sağlık çalışanı sağlık hizmetine erişemiyor
‘Biz çalışanlar sağlığa erişemezken hastaları siz düşünün. Hatta özellikle tetkiklerde randevular o kadar uzak bir zamana veriliyor ki randevusuna gidemeden ölen hastalar bile var.’

Merhaba,

Ben Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nden bir sağlık emekçisiyim. Üniversite hastanemiz bölgenin en yoğun çalışan ve ücretleri en fazla geciktiren hastanelerinden biri. Geciken nöbet ücretlerimiz, teşvik ödemelerimiz ve asla yetmeyen maaşlarımız... Çalışma koşullarından dolayı neredeyse hepimizin meslek hastalığı var: varis, bacak ağrıları, bel ağrıları, bel ve boyun fıtığı, idrar yolu enfeksiyonu, hastane enfeksiyonları saymakla bitmez.

Çalıştığın hastanede çok rahat muayene olabileceğin düşünülür. Hastanenin herkes için randevu sistemi apayrı, tarihler 2 haftayla sınırlı ama 2 hafta içinde boş randevu bulabilene helal olsun! O yüzden her gün takipte kalman lazım. Hastane çalışanısın, doğrudan randevu oluşturabilirsin. Ama randevu almaya kalktığında 2 aydan önce alamıyorsun. Herhangi bir görüntüleme tetkiki için de neredeyse 6 ay sonrasına randevu veriliyor. Hatta öyle zamanlar oluyor ki cihazlar bozuluyor ve bu tetkikler bir yıl-bir buçuk yıl sonrasına sarkabiliyor. Muayene zamanımızı beklerken ya hastalığın akut zamanı geçmiş oluyor ve şikayet etmez oluyorsun ya da hastalık çoktan ilerlemiş oluyor. Biz çalışanlar sağlık hizmetine erişemezken hastaları siz düşünün.

Ne hikmettir ki ücretli muayenelerde, ücreti verilen tetkiklerde hemen 2 gün sonrasına randevu alınabiliyor. Zenginler özel hastanelerde zaten ulaşabildiği sağlık hizmetinden üniversite hastanelerinde de rahatlıkla yararlanabiliyor, emekçiler ya açlığı göze alıyor tedavi olabilmek için ya da aylarca sıra bekliyor muayene dahi olamadan. Çok kısa süren muayenelerde hastalar derdini dahi anlatamıyor ve sağlık hizmetinin niteliği düşüyor. Önleyici sağlık hizmeti de olmadığı için giderek hastalıklı bir topluma dönüşüyoruz. Biliyorum ki bu durumlar ülkenin neredeyse tüm kamu hastanelerinde mevcut.

ÖVÜNÜLECEK NE VAR?

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca çok yakın bir zamanda randevu sisteminin düzeltildiğine dair bir açıklama yaptı. Randevuya gitmeyenlere "ceza" uygulayacağını söyledi. Ceza ise şu; randevusuna gitmeyenler ya da gitmeyeceği randevuyu iptal ettirmeyenler aynı branştan 15 gün içinde randevu oluşturamayacaklar. İkinci kez randevusuna gitmeyenler ise 15 gün boyunca tüm branşlardan randevu alamayacak.

Düşünelim… Her hastane randevusu sohbetimizde göz polikliniğine randevu alabilen bir kişi bile duymamışızdır. Çoğu branşta en az bir ay sonrasına randevu alınabiliyor. Yani haftalar hatta aylar sonrasına verilen randevular mevcut. Bu aylar sonrasına verilen randevuları bir de tüm branşlarda düşünün. Hastalar da haliyle acil olduğunu düşündüğü hastalıkları için daha erken randevu bulma peşinde düzenli takipli bir tedavi süreci geçiremiyor. Belki işten izin alamıyor, belki çocuğuna bakacak birini bulamıyor, randevular unutuluyor, binbir zahmetle aldığın randevuya yetişemez hale geliyorsun.

Sağlık Bakanı ise bu kadar uzak bir zamana randevu verildiği için tedavisi zaten geciken hastaya randevuya gitmediği ya da gidemediği için 15 gün sağlığa erişim yasağı koymakla tehdit ediyor. Randevu dahi alınamaz hale gelmiş sağlık sisteminden randevusunu iptal etmeyen hastalar sorumlu sanki!

Atama bekleyen sağlık emekçileri varken Sağlık Bakanımız görev tanımları dışında sağlık emekçilerini çalıştıracağını açıklamıştı müjde gibi. “Giderlerse gitsinler” demişlerdi biz sağlık emekçileri için, o günden bugüne çalışma koşulları daha da ağırlaştı, verilen ücretler asla yetmiyor, şiddet her seferinde daha da ağırlaşıyor. En yakın örnek İzmir Şehir Hastanesinde yaşandı. Bir adam elinde tüfek ile hastanenin 9. katına kadar çıkabildi. Her gün ölüm korkusuyla çalışıyoruz.

Ne yapacağımızı daha çok konuşmamız gerekiyor sanırım. Çalıştığım hastanede ne zaman hakkımız yenilse bir araya gelip mücadele etsek biz o hakkı söke söke alıyoruz. Sadece sağlık çalışanlarının mücadele etmesi yetmez, bütün yurttaşların sağlık hakkına sahip çıkması gerekir. Halkın sağlığı için, emekçinin hakkı için örgütlenip bu çürümüş sistemi taptaze bir bahar havasına çevirebiliriz. Mücadeleyle kalın...

Fotoğraf: Ekmek ve Gül


İlgili haberler
8 Mart'a giderken bir sağlık emekçisi anlatıyor: '...

'Birlikte çalıştığımız birçok sağlık emekçisi arkadaşımız mutsuz, tükenmiş durumda. Bu durum domino...

Sağlık emekçisi kadınlar kadın hastanelerine karşı...

30’u aşkın kadın sağlık emekçisi ile konuştuğumuzda hepsi kadın hastanelerine karşı ve bunun tartışm...

Sağlık emekçisi kadınlar: Yaşamak ve yaşatmak için...

Birçok ilde açıklama yapan kadın sağlık emekçileri, Doktor Melek Bağçe’nin boşanma aşamasında olduğu...