İngiltere’de seçimlere sayılı günler kala, oy vermek için kayıt yaptıranların sayısı oldukça arttı. Özellikle gençlerin ve kadınların katılımının yüksek olduğu belirtiliyor. Muhafazakar partinin adayı Başbakan Theresa May’in kampanyası sırasında yöneltilen şu soru May’in bu artıştan çok da yararlanamayacağının göstergesi gibi: “Seçmen kadınlar sizden uzaklaşıyorlar. Yoksa siz kadın sorunu yaşayan bir kadın başbakan mısınız?” May bu soruya acı acı güldü, ama içinden kan ağladığı kesin.
Anket sonuçlarına göre, kadın seçmenlerden May’e oy vereceklerin oranı iki haftada 9 puan birden düşmüş. Herhalde bunun en büyük nedenlerinden biri, özellikle kadınları, çocukları, yaşlı ve engellileri ilgilendiren eğitim ve sağlık alanındaki kesintiler ve uygulanan sosyal politikalar.
Yaşlı bakım hizmeti için yaşlıların banka ya da gayrimenkul birikimlerinden kesinti yapılacağı açıklandı ama bu kesintinin ne kadar olacağı açıklanmadı. Belirsiz bırakılan kesinti miktarı, bakım hizmeti alan kişileri evsiz bile bırakabilir. Eğitimde yapılan kesintilerin son örneği ise okullarda çocuklara verilen öğle yemeğine yönelik oldu. Bu kesintiyle 1 milyona yakın ilkokul öğrencisi artık ücretsiz öğle yemeğine ulaşamayacak. Eğitim Politikaları Enstitüsü’nün açıklamasına göre bunun ailelere yıllık masrafı, her bir çocuk için 440 pound olacak.
Tüm bu gelişmeler, İşçi Partisi ile Muhafazakar Parti arasındaki oy farkını son birkaç haftada oldukça düşürdü. May’in politikalarını beğenmeyen kadınlar, Corbyn ve partisinin yayınladığı manifestodan etkilenmişe benziyor. Manifestoda stratejik sektörlerin kamusallaşmasından kamu sektörüne özellikle de Ulusal Sağlık Sistemi’ne yatırım yapılmasına, çoğunlukla kadınların aldığı asgari ücretin artırılmasından ücretsiz çocuk bakımının yaygınlaştırılmasına kadar kadınları ilgilendiren birçok madde var. Özellikle hükümetin kadın örgütlerine ayrılan bütçeden yaptığı kesintiler sonrası artan şiddetin önlemesine ve eşitliğin sağlanmasına yönelik atılması gereken adımlar da manifestoda yer alıyor.