Dudullu OSB'de, 450 işçinin çalıştığı bir metal fabrikasında çalışıyorum. Yeni asgari ücrete endeksli olarak fazla mesailerle birlikte 22 bin lira alıyorum. Ev kiram 18 bin lira. Hiç ek zam yapılmadı. Banka promosyonu ile bizi kandırmaya çalışıyorlar. İkramiyeleri bile hep bölerek veriyorlar. Toplu değil ama üçer beşer, çaktırmadan işten atmalar var.
“Niye işten çıkarıldım?” diye soran işçi arkadaşlarımıza “Performansın iyi değil” ya da “Küçülmeye gidiyoruz, istihdam fazlalığı var” deniliyor. Kıdem ihbar tazminatını isteyen işçinin önüne 6 ay sonrasına, bir yıl sonrasına ödeme takvimi konuluyor. “Benim hakkım ne olacak?” sorusunu sorana, “Git, istediğin yere şikayet et” deniliyor.
Fabrikamız kâr rekoru kırıyor. Sürekli ihracat yapıyor, hem de döviz kuru endeksli. Tüm fabrika patronları örgütlü. İMES, MODOKO, KEYAP, DES, KADOSAN hepsi yönetimleriyle OSB Bölge Müdürlüğüne bağlı olarak çok örgütlü hareket ediyorlar. İşten işçi atacakları, ücretleri belirleyecekleri zaman hep ortak davranıyorlar. İşçiler olarak biz ise örgütlü değiliz. Hakkımızı aramasını bile bilmiyoruz. Kadın işçiler olarak ben de dahil defalarca sözlü tacizlerin, elle sarkıntılıkların hedefi olduk. Açık bir biçimde birbirimize derdimizi anlatarak bu tacizlere karşı bile ortak hareket etmiyoruz. Bunun tek nedeni var. Hala kaderci, alın yazısı olarak bize öğretilenlere göre davranıyoruz. Bize yapılanlara ses çıkarmıyoruz.
Sendikalı olmak, sendikayı iş yerine sokmak gerekiyor. Bunu başarırsak hak hukuk nedir, onu öğrenme şansımız olacak. Bugüne kadar 100'e yakın işçi arkadaşımız işten atıldı. Tacize uğrayıp ağlayarak işten ayrılanlar oldu. Buna biz işçiler hep tanık olduk.
Bu yıl asgari ücrete zam yapılmayacağına göre ek zam istemek ve bunu hak olarak talep etmek bizim hakkımız. Bu hakkı birleşerek alabiliriz. Patronun insafına kalırsa birkaç bin lira ücret artışı yapılır, 22 bin lira olur sana 24 bin lira. Kiramız da ya 20 bin lira olur ya da 25 bin lira. Sıfıra sıfır, elde var sıfır.
Kadın işçiler olarak ilk işten atılanlar biz oluyoruz. Halbuki diğer erkek işçi kardeşlerimizle aynı işi yapıyoruz. Üstelik soyunma dolaplarının olduğu odalara, tuvalete giderken hep tedirgin oluyor ve travma yaşıyoruz. Cinsellik içerikli küfürlere sürekli maruz kalmak, bizi psikolojik olarak yıpratıyor. Küçük çocuklarımızın geleceği ve sırf okusunlar diye çalışıyoruz. Yoksa bu cehennem hayatını, bu zorbalıkları yaşamak istemiyoruz. OSB işçisi bir olmazsa patronlar ne bize hak verir ne de hukuk tanır. Buna son vermemiz lazım. Bir kere de işçinin sözü olsun. İşçi hak hukuk belirlesin. Bunu yapmak için ne gerekiyorsa yapacağız.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
‘Patronu büyüttüğüm kadar büyütmüşüm artık yeter!’
‘Bizim emeğimizle bu kadar zenginler, malları mülkleri var. Biz işçiler var ediyoruz her şeyi.’
HT Solar’da hava patrona güneşli, işçiye bulutlu
Tek adam iktidarının ‘istikrarlı bir büyüme inşası’ sözleri, bugün HT’de işçilere patronun baskı ara...
Evdeki hesap çarşıya uymadı!
Üç aşağı beş yukarı hesap yapınca sermayedar değilsen ev almak uzak bir hayal. İster asgari ücretli...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.