Yok edilmek istenen PDR hizmeti
PDR uzmanlarının şiddetle karşı çıktığı ve birçok kesimin tepkisini alan yeni Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği yürürlüğe girdi. Neydi bu değişiklikler peki? Bir PDR Uzmanı bu soruyu cevapladı.

10.11. 2017 Cuma günü yürürlüğe giren “Milli Eğitim Bakanlığı Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği” Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda görev yapan okul psikolojik danışmanları/rehber öğretmenler başta olmak üzere birçok kesimde tartışma konusu oldu.
Yayımlanan bu yönetmelikle, 2001 tarihli ve 24376 no'lu yönetmelik yürürlükten kalkmış oldu. Okullarda koruyucu, önleyici ve iyileştirici ruh sağlığı hizmeti sunan okul psikolojik danışmanlarının esasında çıkarılan yeni yönetmeliğe karşı mücadelesi yaklaşık 6 ay öncesinde başlamıştı. Çünkü taslak hali öncesinde yayımlanmış olan bu yönetmelik adeta Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetlerini kısırlaştırıyor, uzman tanımını ve yeterlilik sınırlarını devre dışı bırakarak alanı açık pazar haline getiriyor ve okul idarecilerinin keyfi uygulamalarına fırsat bırakacak şekilde düzenliyordu. Özellikle okul psikolojik danışmanlarına 08.00/17.00 mesaisi getirilmesi; nöbet tutma görevinin verilmesi; eski yönetmeliğin tam tersi olarak “Okul psikolojik danışmanlarına verilemeyecek görevler” kısmının kaldırılmış olması gibi maddeler Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetlerinin doğasıyla örtüşmediği için eleştirilen maddeler arasındaydı.

PDR HİZMETLERİ İTİBARSIZLAŞTIRILMAYA ÇALIŞILIYOR
Okullarda çocukların gelişim dönemi özellikleri ve sorunlarına dair koruyucu- önleyici hizmetler sunan, anne ve babalara sağlıklı toplumlar için ebeveynlik becerileri eğitimleri veren, yine çocukların akademik becerilerine dair ailelere rehberlik eden, çocuk- ergen ruh sağlığı ve travmalarla mücadelede hastane öncesinde iyileştirici hizmet sunan okul psikolojik danışmanları hiç şüphesiz okullardaki eğitim öğretimin ayrılmaz bir parçasıdır. Yine çocukluktan başlayıp ergenliğin bitimine kadar süren “ben olma-birey olma” sürecinde çocuğa- ergene yol gösteren; onun baş etme becerilerini ve iyilik halini artıran yaşadığı travmalarla başa çıkmasında uzman rolüyle terapötik hizmet sunanlar onlardır. Son çıkan yönetmelik ise okullarda PDR Hizmetleri itibarsızlaştırılmaya çalışılmakta; mesleğin doğasına aykırı işleri yapmaya okul psikolojik danışmanları zorlanmaktadır.
Yapacağımız karşılaştırma eski yönetmelik ile yeni yönetmeliğin kıyaslanması PDR Hizmetlerinin nasıl yok sayıldığını ve çocuklarımızın hizmetinden adeta nasıl mahrum bırakılacağını önlemek adına önemli bir temel sağlayacaktır:

YÖNETMELİĞİN ADI:
Eski Yönetmelik: “MEB Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği”
Yeni Yönetmelik: “MEB Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği”
Okul psikolojik danışmanları öğrencilere yalnızca rehberlik hizmeti vermez; psikolojik danışma hizmetini de sıklıkla sunar. Rehberlik öğrenciye bireysel ya da grup olarak bilgi vermeyi ifade ederken; psikolojik danışma daha üst düzey ve profesyonel bir hizmet olan terapötik becerileri ifade eder; bu hizmet ile öğrencinin desteğe ihtiyaç duyduğu ya da sorun yaşadığı alana dair terapötik teknikler kullanılarak öğrenciye önleyici- koruyucu- iyileştirici ruh sağlığı hizmeti sunulur. Yeni yönetmeliğin ismi dahi anlaşılacağı üzere okullarda ruh sağlığı hizmetine ücretsiz erişim hakkı bulunan çocukları “psikolojik danışma” hizmeti almaktan mahrum bırakacak şekilde yalnızca “rehberlik” vurgusu ile oluşturulmuştur. Bu tek kanatlı bir kuşu uçurmaya çalışmak gibidir ki psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri birbirini tamamlayan iki hizmettir ve yalnızca birini vurgulamak meslek etiği ve doğasına aykırıdır.

UNVAN:
Eski Yönetmelik: “Rehber Öğretmen (Psikolojik Danışman)”
Yeni Yönetmelik: “Rehberlik Öğretmeni”
Okul PDR Servislerinde “Psikolojik Danışma ve Rehberlik” bölümü lisans/yüksek lisans mezunları istihdam edilir.Yeni yönetmelikle unvanın yalnızca “rehberlik” e indirgenmesi okullardaki PDR Servislerine alan dışı atamaların yapılabileceği (geçmiş yıllarda olduğu gibi felsefe- sosyoloji alanı çalışanları) ihtimalini ortaya çıkarmaktadır. Bundan daha da önemlisi ruh sağlığı gibi elzem ve uzmanlık gerektiren bir alanda adeta önüne gelenin ruh sağlığı hizmeti sunmaya çalışması ve bu şekilde de toplumsal bir faciaya sebep olması maalesef ki yüzleşmek durumunda kalabileceğimiz bir diğer durumdur.

LİSANS MEZUNİYETİ
Eski Yönetmelik: “Üniversitelerin PDR ile Eğitimde Psikolojik Hizmetler Alanında Lisans Eğitimi Almış Personel”
Yeni Yönetmelik: “Eğitim Kurumlarında (….) Rehberlik Hizmetlerini Yürüten Personel”
PDR Bölümü öncelikle MEB’in ihtiyacını karşılamak üzere Eğitim Fakültesi bünyesinde açılmış bir bölümdür. Yani psikolojik danışma- terapötik beceriler ile okul ortamına dair eğitim bilimlerinin birleşimini içeren bir eğitim sürecini içerir. Yeni değişiklikle bu belirgin lisans vurgusunun kaldırılmış olması alan dışı atama ve etik olmayan uygulamaları beraberinde getirecektir.
BELLETİCİLİK VE NÖBET GÖREVİ

Eski Yönetmelik: “Bu konuda herhangi bir madde düzenlemesi yoktu fakat “verilemeyecek görevler” kısmında okul psikolojik danışmanına nöbet görevi verilemeyeceği açıkça yazmaktaydı.”
Yeni Yönetmelik: “Belleticilik ve nöbet görevi yapar, deniliyor.”
Belleticilik görevi yatılı okullarda, okul pansiyonunda geceleri gözetmen olmak anlamına gelmektedir ki çocukların güvenliği gibi ağır bir sorumlulukta öğrenciye karşı okul psikolojik danışmanının “otoriter” bir figür haline gelmesi zorunluluğunu doğuracaktır; bu şekilde de ertesi gün o öğrencinin ihtiyaç duymasına rağmen PDR servisine gitme isteği hiç şüphesiz kırılacaktır. Çünkü şimdiye kadar o öğrenciyi “koşulsuz kabul” eden okul psikolojik danışmanı, belleticilik ve ayrıca okulda nöbet görevi sırasında kontrolü sağlamak için otoriter bir rol üstlenecek, sesini yükseltecek, kural koyacak ve bu da dolayısıyla aradaki güven ilişkisine zarar verecektir. Anlaşıldığı üzere belletmenlik ve nöbet görevleri psikolojik danışma mesleğinin etik ilkelerine ve doğasına aykırıdır.


VERİLEMEYECEK GÖREVLER
Eski Yönetmelik: “Eğitim öğretim kurumlarındaki Psikolojik Danışma ve Rehberlik servislerinde görevli psikolojik danışmanlara yönetim, büro işlerinde, ders, nöbet ve sınav gibi psikolojik danışma ve rehberlik hizmet alanlarıyla ilişkisiz konularda görev verilemez. Ancak bu durum yönetici olarak atanmalarına engel teşkil etmez.”
Yeni Yönetmelik: “Bu konuda herhangi bir madde düzenlemesi yoktur.”
PDR Servislerinde görev yapan okul psikolojik danışmanlarına dair mesleki sınırları dikkate alınarak önceden belirlenmiş olan görev sınırlarının bu yeni yönetmelikte kaldırılmış olması zaten “okullarda derse girmeyen- odası olan öğretmen” gözüyle bakılan okul psikolojik danışmanların okul idarecilerinin mobbingine maruz kalmasına yol açacaktır. Okul idarecileri bu boşluktan faydalanarak PDR Hizmetleri dışında kalan özellikle sekreterya-evrak işlerini PDR Servisine yönlendirebilecek duruma gelmiştir ki bu da okul psikolojik danışmanlarının yine tükenmişliğini artırmakla birlikte asıl uğraş alanı olan çocuklarımızın gelişimsel, sosyal-duygusal, eğitsel ve kişisel problemlerini gözden kaçırmasına sebep olabilecektir.

OKUL MÜDÜRÜNÜN REHBERLİKLE İLGİLİ VERECEĞİ GÖREVLER
Eski Yönetmelik: “Okul müdürünün vereceği psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleriyle ilgili diğer işleri yapar”
Yeni Yönetmelik: “Eğitim kurumu müdürünün rehberlik hizmetleri ile ilgili vereceği diğer görevleri yapar.”
Bu madde ile yeni yönetmelikte yine bilinçli olarak “psikolojik danışma” kısmı ihmal edilmekle birlikte; yukarıda belirtildiği gibi verilemeyecek görevler kısmının kaldırılmış olması okul idarecilerinin ilgili maddeyi dayanak göstererek her türlü işi PDR Hizmetleri ile eşleştirme ve böylece okul psikojik danışmanlarına aslında kendilerine ait olmayan işleri görev olarak yaptırma durumuna imkan tanıyacaktır.

GÖRÜŞME SAATİNİN İDAREYE BİLDİRİLMESİ:
Eski Yönetmelik:
“Bu konuda herhangi bir madde düzenlemesi yoktu.”
Yeni Yönetmelik: “Görüşme içeriğinin gizliliğini koruyarak görüşülen öğrencinin yalnızca adını ve görüşme saatini eğitim kurumu idaresine bildirir.”
Okul idaresine isim vermek ya da görüşme saatini bildirmek ne kadar gizlilik esastır dense de görüşmelerin gizliliğinin sekteye uğraması, okul psikolojik danışmanının kendisini her an kontrol eden ve baskı altında tutan bir mekanizmanın varlığını adeta ensesinde hissetmesine sebep olacaktır. Ayrıca özellikle çocuk ihmali ve istismarı gibi spesifik durumlarda bazen yanlış tutum ve davranışta bulunan okul idarecilerince bu tarz olayların ya üstünün örtülmesini ya da olayın yasal, psikolojik ve sosyal boyutlarında okul psikolojik danışmanının adeta yalnız bırakılmasını kolaylaştırıcı bir faktör haline gelebilecektir.
İlgili haberler
Eğitim sistemi çocuk istismarını etkiler mi?

Eğitim sisteminin çocuğa yönelik cinsel istismarda payı var mı? Eğitim Sen Kadın Sekreteri Ebru Yiği...

Gericileşen eğitim, kaybeden ‘gelecek’

Eğitim Sen İstanbul 3 No'lu Şube Örgütlenme Sekreteri Meral Gülşen, tepki gören yeni müfredata ilişk...

Rehberlik öğretmenleri evrak işiyle uğraşırken ola...

Travma yaşayan çocuk rehber öğretmeninin ders ya da nöbet listesine göre mi duygu durumunu şekillend...