Yeni asgari ücret kadınlar için ne kadar çare olacak?
CHP’li vekiller Gülizar Biçer Karaca, Gamze Taşcıer ve Sevda Erdan Kılıç’a yeni asgari ücreti sorduk. Asgari ücretin kadınlara nasıl yansıdığını anlatan vekiller hükümetin politikalarına tepkili.

Yeni dönem için asgari ücret 2 bin 825 lira 90 kuruş olarak belirlendi. Net ücretin sonundaki 90 kuruş gibiyiz: eksik ve öfkeliyiz. Standart bir yaşamın yanından bile geçemeyecek asgari tutarı kadın vekillere sorduk. CHP’li vekiller Gülizar Biçer Karaca, Gamze Taşcıer ve Sevda Erdan Kılıç belirlenen asgari ücrete ilişkin fikirlerini paylaşırken aynı zaman da yoksulluğun ve "asgari" geçimin kadınlara yansımasının nasıl karşılık bulduğunu, "asgari" yaşamın kadınların hayatlarını nasıl daha da çekilmez kıldığını aktardı…  

YOKSULLUĞA KARŞI ÖRGÜTLÜ MÜCADELE ŞART!

CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca AKP hükümetinin refah içinde yaşarken halkın bu denli düşük asgari ücrete mahkum edilmesine öfkeli. Pandemi sürecinde daha da artan eşitsizlik uçurumunun ise ancak örgütlü bir mücadele ile aşılacağı fikrinde:

“Dünya Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi'nde Türkiye yok çünkü veriler gönderilmiyor ve bunun sonucunda yoksulluk da yok sayılıyor, görünmez kılınıyor. Ülkemizin ilgili bakanı çıkıp yoksulluk sorun olmaktan çıktı diyebiliyor. Yetinmeyip bunca çağrıya, toplumun farklı kesimlerinden itirazlara, meslek odalarının, sendikaların uyarılarına, yurttaşların pandemide yaşadığı geçim sıkıntısına ve her gün önümüze düşen insan onuruna yakışmayan görüntülere rağmen asgari ücret belirleme 'yetkisi'ni lütfederek kullanıyor. Sarayın halk düşmanı politikacıları/memurları, halka bu rakamı reva görüyor, kendileri sınırsızca 'yerken', '5’li çetenin borçlarını' silerken, geçim derdiyle boğuşan emekçilere 'yetinin' diyor. Türkiye'de yoksulluk var, üstelik kuşaklararası yoksulluk var ve devredilen bir hak ihlali olarak yoksulluk döngüsünün kırılması için örgütlü mücadele ve dayanışmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.”

PANDEMİNİN FATURASI KADINLARA…

Kadınların bu yoksulluktan çok daha fazla etkilendiğini söyleyen vekil Karaca, “Kadınlar yoksulluğu en derin yaşayan, deneyimleyen ve baş etme yöntemleri geliştirmek zorunda kalanlardır. Pandemide işsiz kalmaları, güvencesiz ve esnek çalıştıkları için çocuk ve yaşlı bakımını üstlenmeleri doğal bir görevmişçesine üstlerine yıkıldığı için, sosyal devletin gerekleri yerine getirilmediği için, fabrikalarda zorunlu sektörler dışında da pandemi yokmuşçasına üretim devam ettiği ve işçilerin sağlığı ekonomiden sonra geldiği için, eşitsizliğin tarafı olan kadınlar ekonomik krizin ve pandeminin faturasının kesildiği grupların başında geliyor” diyor.

Geçtiğimiz ay açıklanan ve yaklaşık 2 bin aile ile görüşmeye dayanan Derin Yoksulluk Ağı Raporu'nun çarpıcı tespitlerini hatırlatan Karaca, “Hanelerde yoksulluk çok katmanlı sorunları ve haklara erişim engellerini artırmış durumda. Bebek bezi olmadığı için poşet bağlayan, gıda olmadığı için bebeğine şekerli su içiren anneler, tek başına yaşayan ebeveynler, yıllarca sigortasız çalışmış, risk altındaki 65 yaş üstü kadınlar, en temel haklarından temel gelirden yoksun…” diyerek yoksulluğun korkunç yansımalarını dile getiriyor.

‘KADINLAR İÇİN DURUM VAHİM’

"Devletin kadın istihdamı politikasızlığı, kriz, afet ve salgın gibi dönemlerde en acı biçimiyle ortaya çıkıyor. Kadın emeği, ev içi emek ya da bakım emeği... Nasıl tanımlarsanız tanımlayın karşılıksız emek olarak bu sistemin çarkını döndürmesi için sömürülüyor” diyerek konuşmasına devam eden Karaca, güvencesiz çalışmanın, devletin istihdam ve ekonomi politikalarının kadınlar için olumlu yanlar taşımadığını söylüyor: “Çiçek satan, evlere temizliğe giden, evden parça başı tekstil işi yapan, mevsimlik tarım işçisi olarak güvencesiz çalışan kadınlar gerçeği ekonomi politikalarını, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini gözden geçirmeyi zorunlu kılıyor. Merkezi bütçeden kadınlara pay konusu ise 2020 bütçe görüşmelerinde iktidar tarafından gündeme dahi getirilmezken, özellikle insan haklarına ve toplumsal cinsiyete duyarlı sosyal bütçelemeyi önerdim, dezavantajlı kesimlerin, kadınların, çocukların, yaşlıların, risk gruplarının haklarına erişim engellerinin ortadan kalkması için. Ne yazık ki, fabrikalarda, evlerde, iş yerlerinde çoklu ayrımcılığa, zorluklara ve mecburiyetlere razı gelmek zorunda bırakılan kadın emekçiler açısından açıklanan asgari ücret 2021'i umutsuzlukla karşılaşmamıza sebep oldu. Çalışma şansına erilebilen kadınlar açısından durum vahim, patronların dünyasında kadın emeğinin karşılığı yok. Grevler, direnişler ve örgütlenmenin cezalandırılması, örgütlenme hakkının ihlal edilmesi örneklerine rastladığımız 2020'yi geride bırakıyoruz.”

“Dünya temel geliri tartışırken bizler bu ülkede, kadın emeğinin görünürlüğünü sağlamaya, sesi yükseltmeye, belirlenen asgari ücrete kadınlar olarak itirazımızı dillendirmeye ve daha iyi yaşam için mücadeleye devam diyerek 2021'i karşılıyoruz. 90 kuruşun hesabını yapan, 5 maskeyi dağıtmayı beceremeyen, kriz üstüne kriz yaratan AKP iktidarının, ekonomik yoksulluk ve yoksunluk içinde bıraktığı kadınların ‘asgari’ müştereklerde buluşarak değişimi başlatacağını ve emeğin en yüce değer olduğunu bilmesi, öğrenmesi, anımsaması gerek."

GERÇEKLERİ YOK SAYIYORLAR!

Vekil Karaca tüm bunları sıralarken Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a da veriler ışığında şu soruyu yöneltiyor: “144 ülke içinde cinsiyete dayalı finansal erişim açığının en fazla olduğu ülkeyiz. Kadınların yalnızca üçte biri işgücüne katılıyor, işgücüne dâhil olamayanların ise yaklaşık yüzde 60’ı ev ve bakım işleriyle meşgul oldukları için katılamıyor ve üstelik çalışanların da yüzde 40’ı kayıt dışı istihdam ediliyor. Kadınların ekonomi gerçeği bu: Neoliberal politikalar, esnek ve güvencesiz çalışma, yoksulluk, artan borç ve bakım yükü... Tüm bu gerçekleri yok sayanlara, kadınlar için dezavantajları tersine çevirecek politika üretmek yerine ‘tek adam’a biatla canhıraş savunuya girişen emek düşmanı kadın bakana, korktukları örgütlü güç diliyle bir kez de Ekmek ve Gül aracılığıyla seslenelim: Asgari ücret 2 bin 825 TL 90 Kuruş öyle mi Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk? Öyle mi?”

‘BU ÜCRETLERLE İNSANCA BİR YAŞAM SÜREBİLMEK İMKÂNSIZ’
CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer ise asgari ücretin bir sefalet ücreti olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Asgari ücret maalesef AKP eliyle sefalet ücretine döndü. Berbat ekonomi yönetimi nedeniyle insanların alım gücü günden güne eriyor. Şu kadar oranda artış yaptık diyorlar, bakınca fazla görünüyor ancak sokağın enflasyonuna yine de yetişemiyor. Yoksulluk sorunundan bahsettiğimiz ülkeyi kısa sürede kitlesel bir açlık ve sefalet sorunu yaşar hale getirdiler. Bu ücretlerle insanca bir yaşam sürebilmek imkânsız. Kadınlar özelinde bakıldığında, sosyal hayattan olduğu gibi çalışma hayatından da dışlandıklarını biliyoruz. Kadınların çoğu ya asgari ücretle ya da kayıt dışı olarak daha da düşük ücretlerle sömürülüyor. Reva görülen bu ücret, kadın yoksulluğunun şiddetli artışını da beraberinde getiriyor. Bu da kadınların daha da dışlanmasına yol açıyor.”
‘2021 YILINI EMEKÇİLER İÇİN KABUSA ÇEVİRECEKLER’

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç da yüksek enflasyona, vergilere ve temel tüketim ihtiyaçlarına sürekli gelen zamlara tepki gösteriyor:
“Açlık sınırının 2 bin 590 TL olduğu yerde 2 bin 825 lira 90 kuruşluk asgari ücret ancak sefalet ücreti olabilir. İşçiyi yüksek döviz kurlarına, vergiye ezdiren bu düzen yüksek enflasyon düşük maaş politikasıyla adeta kaşığın ucuyla verip kepçeyle geri alan düzendir. Son bir yılda elektrik ve doğalgaza yüzde 30'un üzerinde gelen zamlar, yine gıda enflasyonunun yüzde 30'un üzerinde olması buna kira ve diğer giderler eklendiğinde 2 bin 825 lira 90 kuruşluk asgari ücret 2021 yılını da emekçiler için kabusa çevirecektir. Üretim yerine tüketim ekonomisinde ısrar edilmesi, uygulanan yanlış para politikaları ve yandaş şirketleri zengin etme çabasıyla oluşan ekonomik dar boğazın acı reçetesi her zaman olduğu gibi halka kesilmiştir. Marketlerinde bebek mamasına, peynire, yağa alarm takılan bir ülkede, asgari ücretli temel gıda maddelerini kiloyla değil, taneyle almaya devam edecektir. Sarayın dakikalar içerisinde harcadığını asgari ücretli bir senede zor görürken, işçiye bu zulmü reva görenleri halkın vicdanına havale ediyorum. 10 milyondan fazla asgari ücretli ve asgari ücretten daha düşük ücretlerle çalışan emekçi, her gün sömürünün en katı halleriyle yüzleşerek açlık sınırında yaşam mücadelesi vermektedir. Türkiye'de her dört kadından sadece biri çalışabilmekte ve kadınlar erkeklerden yüzde 31 daha az kazanmaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği yaşamın her alanında olduğu gibi çalışma hayatında da kendisini gösteriyor. Kadın işçiler erkeklere göre daha fazla sömürülüyor ve kadın-erkek arasındaki gelir eşitsizliği de giderek artıyor. İşgücündeki kadınların yüzde 49'u asgari ücret ve asgari ücretten daha düşük ücretlerle çalışmak zorunda bırakılıyor. Son bir yılda toplam işgücü yüzde 6.9 azalırken, işgücündeki erkeklerin sayısı yüzde 4.9, kadın işgücü sayısı ise yüzde 11.1 oranında azaldı. Kovid-19 pandemisi sürecinde erkeklere oranla daha fazla kadın ya işsiz kaldı ya da günlük 39 liralık sefalet ücretiyle yaşamak zorunda bırakıldı. Pandemi sürecinde kadınların karşılaştığı sorunlara karşı yeterli önlem de alınmadı. Kadını ikinci plana atan, kadının çalışmasını zul sayan zihniyet kadını ekonomik özgürlüğünden uzaklaştırarak eve hapsetmek istemektedir. Eşit yaşamın koşullarından biri kadının ekonomik özgürlüğüdür. Günümüz şartlarında kadınların bırakın asgari ücreti bozdurup bozdurup harcamasını yüz binlerce kadın özel sektörde asgari ücreti dahi bulmayan rakamlarla hayatını idame ettirmeye çalışıyor. İnsan onuruna yakışmayan, kadınların ekonomik özgürlüklerine sahip olmasını önleyen her türlü politikayı reddediyoruz. Birlikte üretip hakça bölüştüğümüz günler dileğiyle.”

Fotoğraf: Gülizar Biçer Karaca (DHA)
Sevda Erdan Kılıç (MA)

Kapak fotoğraf: Unsplash

İlgili haberler
Asgari ücret yeni yılla birlikte ‘buharlaşacak’!

‘Eskiden verilen zamları düşününce bu zamma sevinenler var ama verilen zam giderden az olduğu için b...

Asgari ücret zammı derdimize derman değil

Asgari ücret zammı karşısında hayal kırıklığına uğradığını söyleyen kadın işçi: ‘İşveren, devlet des...

LCW işçileri: ‘Asgari ücreti belirleyenler bu ücre...

2021 yılı için asgari ücretin 2 bin 825 lira 90 kuruş açıklanmasını LCW'den kadın işçiler değerlendi...