TKDF Başkanı Canan Güllü’den TBMM Kadına Şiddeti Araştırma Komisyonu’na mektup
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılması Komisyonu’na katılmama gerekçelerini bir mektupla anlattı.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü, TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılması Komisyonu’na katılmama gerekçelerini bir mektupla anlattı.
Güllü, “2016/17 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile şiddetin önlenebilmesi adına reçeteyi hazırlayan sizin iktidarınız, ancak o reçeteyi uygulamama dirayeti gösteren de sizlersiniz. 2006 yılında çözülebilecek bir sorunun kartopundan çığa dönüşmesini sağlayan bir iktidar olarak siz de tarihe yazdınız” ifadelerine yer verdi. Güllü, Kadın Bakanlığının adının bile 3 kez değiştiğini hatırlatırken “istikrarsızlığın tavan yaptığı bir konudur kadına şiddet konusu” dedi.

Komisyona yazdığı mektubunda “Biz konuşurken dinlemediğiniz gibi uluslararası bir insan hakları belgesinden hukuksuzca çekilen imzanın sonrasında beni konuşmaya çağırıp ‘Gelin bize anlatın’ diyorsunuz. Neyi anlatalım? Dinlemediğiniz zamanda alınamayan önlemlerle canavarca katledilen kadınların feryatlarını mı? Anlattıklarımız 2008-2021 zaman aralığında katledilen 3 bin 458 kadını geri getirecek mi?” ifadelerine yer veren Güllü, “Bugün imzanızı çektik dediğiniz İstanbul Sözleşmesi yükümlülüklerini yerine getirmediniz” dedi. İstanbul Sözleşmesi’ni imzalamanın kadınların şiddetten arınış, yaşama haklarını sağlamak ve korumak üzere tedbir almak olduğunu, kadınlara yönlik ayrımcılığı gerekirse yaptırım uygulayarak yasaklamak demek olduğunu belirten Güllü, İstanbul Sözleşmesi’ni imzalamış olmanın getirdiği yükümlülükleri sıraladı. İktidarın bu yükümlülükleri yerine getirmediğini belirten Güllü, “Bu saydığımız yükümlülükleri yerine getirmemiş bir iktidarın ‘Ben oynamıyorum’ diyerek çıktığı bir oyunun yeniden kurgulanarak önümüze getirilmesi, ‘Hadi gelin beraber oynayalım’ demesi inandırıcı gelmiyor. O güven ne yazık ki yok oldu” ifadelerini kullandı.

“Sözleşmeden çekildikten sonra kadınlar kolluğa gidemiyor, ‘Nasılsa bana destek olunamayacak’diye. Yargı işi ağırdan almaya başladı” diye sözleşmeden çekilme kararı sonrası kadınların yaşadığı sorunlardan da mektubunda bahsetti ve ekledi: “Erken yaş evliliği önergesi ile genç kızları cinsel obje gösteren fikrin yanında yol yürüyor yargı.”

Komisyonda en çok sunum yapan bakanlar tarafından “büyük bir başarı olarak” bahsedilen KADES’e dair Güllü, “KADES sistemi var diyerek süreci doğru yönetemeyenler aslında Türkiye’de kadın yoksulluğunu görmekten aciz, herkesin elinde akıllı telefonu var diye düşünen iş bilmezler. Elindeki telefona kontörü bırakın evine ekmek alamayacak durumda kadınlar” diye belirtti.

Katalog suçlara giren kadına şiddetin tutuksuz yargılanmaları getirdiğinden, TCK’da tanımlı olmayan ısrarlı takipte, elektronik kelepçe kararının yaygınlaşmamasından, MEB’in toplumsal cinsiyet konusundaki sessizliğinden, cinsel istismarın pandemide arttığından vb. pek çok meseleye mektubunda değinen Güllü, “Dahası da var. Ancak bu kadarı bile şiddeti önleme yönünde ortaya irade koymaktan çekinen iktidar tarafından kurulan komisyon toplantısına katılmamın önünde engeldir” diye gerekçelendirdi ve sahada mücadeleye devam edeceklerini söyledi: “Biliyoruz ki mücadele kazandırır.”

İlgili haberler
CHP’li vekiller komisyondan çekildi: Kurgulanan bi...

Komisyonun müzakere ortamı varmış gibi yapmak üzere kurgulanan bir tiyatroya dönüştürüldüğüne dikkat...

Kendin çal kendin oyna komisyonu

TBMM Kadına Karşı Şiddet Araştırma Komisyonunun ilk toplantısı 3 aylık süreçte nasıl bir işleve sahi...

EŞİK: Demokratik işleyişten uzak bir komisyon kadı...

'İktidar bloğunun kendi kendini seçtiği, katılımcılıktan ve demokratik işleyişten uzak bir komisyon,...