Tarım işçisi Zeynep: Hayalim iç mimar olmaktı ama...
Van’dan Adana’ya uzanan bir hayat Zeynep’in hayatı. Depremle birlikle düştükleri göç yolunda kurduğu hayalleri bugün narenciye bahçelerinde anlattığı hikayelere dönüşmüş.

Çukurova topraklarında sarı sıcak günlerin ardından karpuz, domates, biber, mısır yerini marul, ıspanak, narenciye gibi kış sebze ve meyvelerine bırakıyor. Yazın güneş altında toprağın tozunu yutan tarım işçileri Adana’da ilk yağmurların düşmesi ile havalar soğumaya başlarken kışla birlikte sayıları kısmen azalsa da kimi zaman yağmur çamur içerisinde alın teri dökmeye devam ediyor.

Adana-Karataş yolu üzerinde sağlı sollu tarlalar ve narenciye ağaçları içerisinde bir yerde mandalina toplayan binlercesinden biri 16 yaşındaki Zeynep Coşkun. 16 yaşında 7 yıllık tarım işçisi olan Zeynep, Van’da meydana gelen deprem sonrası evlerini de hayallerini de geride bırakmış. İç mimar olmak isterken fiziksel ve ruhsal yıkım ve ardından gelen göçle ekmek derdine düşmüş. “İlk defa hayatın acımasız olduğunu anladım” diyen Zeynep’in parmağında bahçe makası, bahçe makasının parmağında, okula gidememenin yüreğinde bıraktığı yaranın izini anlatan Zeynep’i dinliyoruz.

OKULU DEĞİL AKŞAM EVE GÖTÜRECEĞİ EKMEĞİ DÜŞÜNÜYOR
Anne babası ve 6 kardeşi ile birlikte Van’ın Çatak ilçesine bağlı Kaçit köyünde hayvancılık yaparken depremle birlikte Adana’ya gelen aile kısa süreli iş aramanın ardından kendisini ailecek tarım işçiliğinde bulmuş. Adana’ya ilk geldiklerinde yevmiyenin 25-30 lira olduğunu söyleyen Zeynep, “Bize yetmiyordu. Ağabeyimi de çalıştırmak istemiyorduk. Babam tek çalışıyordu. 6 kızdık bir erkek, en büyük ablam 14-15 yaşındaydı. Hepimiz küçüktük” diyerek işe nasıl başladığını anlatıyor. Aklında iç mimar olma hayali ile işçiliğe başlayan Zeynep, belki de bu yıl hangi üniversitenin mimarlık fakültesini kazanacağını dert ediyor olacakken çalışma koşullarının ve güvencesizliğinden yakınarak akşam eve götüreceği ekmeği düşünüyor şimdi.

EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI ALAMIYORUZ
Her yıl 1-2 lira zam yapıldığını anlatan tarım işçisi Zeynep Coşkun, “Bari 10-15 lira zam yapsalar. Günlük 54 lira alıyoruz. 2 lira nedir. Bir bisküvi parası bile değil. Burada sigortasız çalışıyoruz. Ağaçtan düşsek bir garantimiz yok” diyor.
Adana’ya ilk geldiklerinde daha çocuk olduğunu anlatan Zeynep, “İlk geldiğimizde nasıl iş yapacağımızı bilmiyorduk. Hayatımızda iş yapmadık. Çocuktuk. Okul okuyorduk. O yüzden ilk başlarda zor geldi ister istemez. Sabah 3-4 gibi kalkıp hazırlanıyoruz. Bazen Mersin’e gidiyoruz. O zaman gece 2’de kalkıyoruz. Akşamları 5’te paydos ediyoruz. Bazen daha da geç oluyor. Akşam çökene kadar… Biz bu kadar çalışıyoruz. Günlük 54 lira alıyoruz. Emeğimizin karşılığı bu değil. Yevmiyemize zam yapılsın. Her yıl 2 lira zam yapıyorlar. Bu nedir? Yediğimize, içtiğimize, kira parası, elektrik, su , ne de kıyafete para yetiyor” diye anlatıyor.


AĞAÇTAN DÜŞSEN KİMSE HESABINI SORMAZ
Yaptıkları işin tehlikesinden bahseden Zeynep, “Bazı ağaçlar çok yüksek. Bir iki defa düştüm ayağımı incittim. Ne sigorta var ne bir şey. Bir yerimize bir şey olsa bir garantimiz yok. İlk düştüğümde daha küçüktüm ağaca çıkamıyordum, acemiydim. Çıktım, yağmurlu bir gündü. Dalın üzerine düştüm, bayıldım. O an hatırlamıyorum. Ağabeyim beni sırtına almış götürmüş. Ayağım biraz morarmıştı. Üzerine basamıyordum. O gün tek ayağımın üzerine basarak çalıştım. Mecburdum; çünkü işe gelmediğin zaman yevmiyeni vermiyorlar. Kimse hesap sormaz. Tek söyleyecekleri kelime dikkatli olun.” diye anlatıyor. 3-5 saatlik uyku ile “Hadi, hadi” denilerek çalıştırılmalarından şikayet eden Zeynep, düşmelerin ve kazaların nedenini “Her gün uzun saatler çalışma insanın vücudu yetmiyor” diye anlatıyor.

YA EVLENİRİM YA DA…
Şalvarı 50 liraya diktirdiğini dile getiren Zeynep, “O da burada yırtıldı, yazma alıyoruz saçımıza toz gelmesin diye, şapka aşlıyoruz 10-15 lira… Bu bizim iş kıyafetimiz. Günlük kıyafetimiz hiç olmuyor. Evde duruyoruz, onun dışında işteyiz. Ben bu yaşıma gelmişim. Buraya geldiğimden beri ne bir gezme, ne bir çay bahçesine hiçbir yere. İşten eve evden işe, zor, ne yapalım” diyor. “Nasıl değişir bu?” sorumuzu “Ya evlenirim ya da” deyip sessiz kalıyor. Biz konuşurken arkadan hadi hadi sesleri gelmeye devam ediyor. Kim bilir anlatacak ne kadar çok şeyi var ama Zeynep’i daha fazla sıkıntıya sokmamak için röportajı bitiriyoruz.
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI ZEYNEP’E ULAŞMAK İSTEDİ
Tarım işçisi Zeynep’in yaşadıklarını anlattığı haber üzerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Adana İl Müdürlüğü bizi arayarak Zeynep Coşkun’la görüşmek istediğini bildirdi.
MİLYONLARCA MEVSİMLİK TARIM İŞÇİSİ UNUTULDU
19 Nisan 2017’de Başbakan Binali Yıldırım’ın imzasıyla, tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde eğitim ve sosyal faaliyetleri de kapsayacak, barındıkları yerlerde alt ve üst yapının dikkate alınarak sağlık koşullarına ve işçi sayısına uygun, hijyenik geçici yerleşim alanlarının oluşturulması gibi önlemlerin yer aldığı bir genelge yayımlanmıştı. Bu genelgenin tarlalara ulaşmadığını tarım işçisi kadınlar Ekmek ve Gül’e anlatmıştı.

İlgili haberler
Mevsimlik tarım işçisi kadınlar anlatıyor

Mevsimlik tarım işçisi kadınlar yaşamlarını, hayallerini, sorunlarını anlatıyor. Yıllardır sorunları...

Mevsimlik tarım işçisi kadınların hali...

Mevsimlik tarım işçisi kadınlar 12 saat 30 lira yevmiyeyle çalışıyor.

Tarım işçisi çocuklar yaşamlarını anlatıyor...

Adana'da tarım işçisi olarak çalışan çocuk işçiler yaşamlarını ve çalışma koşullarını anlatıyor...