Şule Çet dahil o gün ölenlerin listesini göndermişler!
Şule Çet'in ölümünden yaklaşık bir saat sonra Sanık Berk Akand’ın nişanlısına gönderdiği mesajlar ortaya çıktı. Akand’a bakanlığın ölüm bilgi sistemi kaydındaki listenin gönderildiği de ortaya çıktı.

Şule Çet’in ölümünden yaklaşık bir saat sonra Sanık Berk Akand’ın nişanlısına gönderdiği mesajlar ortaya çıktı. Akand’ın "Acil gel n’olursun" dediği mesaj kayıtlarında, Akand’a bakanlığın ölüm bilgi sistemi kaydındaki listenin gönderildiği ortaya çıktı. 

Ankara’da Yelken Plaza’nın 20. katından düşerek şüpheli ölümü ile kamuoyunun gündeminde olan Şule Çet davasının soruşturma aşamasındaki skandallar bitmiyor. Sanık Berk Akand’ın telefon kayıtlarında, Çet’in yaşamını yitirmesinden kısa süre sonra nişanlısını çağırdığı ortaya çıktı. 29 Mayıs 2019 tarihinde sabaha karşı saat 04.12’de atılan mesajlarda, Akand nişanlısı N.’ye “Acil”, “Gel”, “N’olursun” mesajları attı. Ancak mesajlara bir yanıt gelmedi. Aynı günün akşamında ise N. tarafından Berk Akand’a bir ekran görüntüsü gönderildi. Bu ekran görüntüsünde ölüm bilgi sisteminde yer alan ve yaşamını yitiren kişilerin listesi bulunuyordu. Üçüncü kişilerin ulaşması oldukça zor olan Sağlık Bakanlığına bağlı ölüm bilgi sisteminde, Çet’in ölümü “doğal ölüm” olarak değil, “adli olay” olarak geçiyordu. Bir savcının bile özel izinle ve mahkeme kararıyla ulaşacağı bilgileri kolayca elde eden sanık yakınlarının, bu bilgileri hangi yolla ve nasıl elde ettiği ise merak uyandırıyor.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK
Şule Çet’in Avukatı Umur Yıldırım, "Dava mütalaa aşamasına geldi ama biz önümüzdeki duruşma N.’ye bunu neden attığını da soracağız. Bu bilgilere ulaşmasının yanı sıra buradaki amaç çok önemli" dedi. Yıldırım, "Mahkemenin itibar etmediği kişisel verileri sanık avukatları hangi yolla alıyorlarsa bir de dosyaya sunuyorlar. Yaşanan tüm hukuksuzluklara ilişkin sanık Avukatı Levent Ekmen ve bu kişisel verileri temin eden kamu görevlileri hakkında dün suç duyurusunda bulunduk" dedi. Yine mahkeme kararı olmadan aynı yolla Şule Çet’in transkriptine ve Adana Yüreğir’deki gittiği hastane kayıtlarına kadar dosyaya izinsiz kişisel verilerin sanık avukatlarınca eklendiğini ifade eden Yıldırım, "Mahkeme heyeti zaten 2004’ten itibaren Şule’nin hastane kayıtlarını istedi ve incelenen raporlarla Şule’nin psikolojisinin bozuk olmadığı ortaya çıktı. Burada önemli olan üçüncü bir şahsın bu verilere kolayca ulaşabilmesi" diye konuştu.

ÖZEL HAYATIN İRDELENMESİ TEPKİ TOPLUYOR
6 Şubat 2019 tarihinde Ankara Adliyesinde başlayan Şule Çet davasının ilk duruşmasından, geçen 4. duruşmaya kadar Şule Çet’in özel hayatı adeta didik didik edilmesi tepki çekiyor. Çet’in dövmesinden dinlediği şarkıya, annesinin ölümünden babasının yolladığı harçlığa kadar tartışıldı ve intihar edebileceğine dair sebep arandı. Soruşturma aşamasında hazırlanan bilirkişi raporlarına ve Şule Çet’in psikolojisinin bozuk olmadığına dair delillere rağmen sanıklar ve sanık avukatları sunulan hiçbir bilimsel veriyi kabul etmiyor.

NTV’YE TEPKİ: SORU SORMAYI BIRAKMIŞ HABERCİLİK ANLAYIŞININ EKTİSİ
Şule Çet’in avukatları, NTV’nin “3. rapor: Pozitif numuneler cinsel birlikteliğe işaret etmiyor” ifadeleriyle paylaştığı “Şule Çet davasında 3. rapor” başlıklı habere tepki gösterdi.
Şule Çet’in avukatları Umur Yıldırım, Onur Tatar ve Ferhat Gebeş yaptıkları ortak açıklamada, olay yerinde olmasa da Çet’in bedeninde cinsel saldırı bulgusu tespit edildiğini hatırlattı.
Açıklamada, Şule Çet’in bedeninde mevcut tükürük, genital bölgesinde mevcut ekimoz ve noktasal sıyrıkların tecavüz bulgusuna bilimsel olarak işaret etmesine rağmen Adli Tıp raporuna göre olay yerinde sanıklara ait bir cinsel saldırı bulgusuna rastlanmadığı belirtildi. Açıklamada, raporda bunların neden yer almadığını sormayan habercilik anlayışının uzun zamandır soru sormayı bırakmış bir habercilik anlayışının tekrarı olduğu ifade edildi.
NTV tarafından en temel basın yayın ilkelerinin ihlal edildiği ifade edilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Kamuoyunu maniple etmek maksadıyla yapılan bu haberlerde, dosya içeriğinin tamamen aksine, delilleri çarpıtan ve sanıkları aklamaya dönük bu haberlerin maksatlı olduğu düşüncesindeyiz. Talebimiz sonrasında, Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi heyetince kabul edildiği üzere olayın meydana geldiği plazada yapılan ikinci keşif neticesinde, olaydan 1 yıl sonra halı ve koltukta bulunan lekelerin olayla ilgisi olup olmadığının soruşturulması neticesinde gelen raporla lekelerin maktul ve sanıklarla ilgisi olmadığı tespitini ‘cinsel saldırı bulgusu yok’ şeklinde haberleştiren anlayış en hafif tabiriyle maksatlıdır. Maktul Şule Çet’in bedeninde mevcut tükürük, prostat sıvısı, ancak cinsel saldırı ile gerçekleşmesi muhtemel ekimoz ve noktasal sıyrıkları, yine maktulün 10 parmağının 9’unda mevcut iki erkeğe ait tırnak altı dokusunu –ki bu 9 parmaktaki tırnak altı dokusundan ikisinin sanık Berk Akand’a ait olduğu tespitini- görmezden gelerek, ‘Cinsel saldırı bulgusu yok’ şeklinde yapılan haberciliği kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.”
Ayrıca sanıklardan Berk Akand’ın telefonundan mevcut verileri sildiği ve mahkemeye başka bir telefon sunduğuna ilişkin raporun bugün dosyaya girdiğini belirtilen açıklamada NTV, basın meslek ilkelerine, dosya gerçeklerine, soru sormaya, görüş almaya davet edildi.

İlgili haberler
ŞULE ÇET DAVASI: Bilirkişi de intihar iddiasını çü...

Ankara’da bir plazanın 20’nci katından şüpheli bir şekilde ‘düşerek’ yaşamını yitiren Şule Çet’in öl...

Cinsel saldırı bulgusu olay yerinde yok ama Şule Ç...

Şule Çet'in şüpheli ölümüyle ilgili görülen davada, olay yerinde bulunan halı ve koltuklardaki lekel...

Şule’nin transkripti ile intihar iddiası güçlendir...

Şule Çet cinayetine ilişkin davada sanık Çağatay Aksu’nun Avukatı Levent Ekmen, hukuka aykırı şekild...