SETA’dan ‘Türk Medyasında Kadın Cinayetleri’ raporu
SETA'nın Türk Medyasında Kadın Cinayetleri raporunda, ‘Erkekler 2019’da 330 kadın öldürdü’, ‘Her yer suç mahalli’, ‘Yeni tahliye olmuştu’ gibi ifadelere yer verilmemesi gerektiği belirtildi.

Siyaset, Ekonomi Ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Kevser Hülya Akdemir imzasıyla Türk Medyasında Kadın Cinayetleri raporu hazırladı. Raporun kriterler bölümünde “Polis memuru ruhsatlı tabancasıyla öldürdü” gibi ifadelerin kullanılmaması gerektiği belirtilirken, sonuç bölümünde ise medyanın kadın cinayetlerini aktarımına dair kriter belirlemesi, bu kriterlerin RTÜK ve benzeri kurumlar tarafından denetlenmesi, gerektiğinde ceza verilmesi istendi. Tüm bunlarla beraber raporda Sabah ve Yeni Şafak gazetelerinin yüzde 60 oranında haber aktarım ilkelerine uygun içerik ürettiği iddia edildi. 

HEDEF GÖSTERME: ‘POLİS MEMURU RUHSATLI TABANCASIYLA ÖLDÜRDÜ’

Raporda haberler taranırken uygulanan kriterler arasında “Hedef gösterme” bölümünde “Haberde suçlamaya/sapkınlığa yönelik hedef kitle gösterimi verilip verilmediği ve nefret söylemi uyandıracak bir üslubun kullanılıp kullanılmadığının tespit edilmesi gereklidir” denilerek “Erkekler 2019’da 330 kadın öldürdü”, “Her yer suç mahalli”, “Yeni tahliye olmuştu”, “Polis memuru ruhsatlı tabancasıyla öldürdü” gibi ifadelerin bütünsel hedef kitle gösterimi manasına geldiği iddia edildi.

Raporun Türk medyasında kadın cinayetlerinin ele alınış biçimini incelemek üzere hazırlandığı belirtilirken kadın cinayetlerinin medyaya yansıma şekilleri üzerine uyulması gereken uluslararası yayın ilkelerinin belirlendiği iddia edildi. Ancak “Kadın Cinayeti Aktarım Dili Üzerine Belirlenen Kriterler” kısmında yer alan “Hedef Gösterme” bölümünde şöyle denildi: “Haberde suçlamaya/sapkınlığa yönelik hedef kitle gösterimi verilip verilmediği ve nefret söylemi uyandıracak bir üslubun kullanılıp kullanılmadığının tespit edilmesi gereklidir. ‘Erkekler 2019’da 330 kadın öldürdü’, ‘Her yer suç mahalli’, ‘Yeni tahliye olmuştu’, ‘Polis memuru ruhsatlı tabancasıyla öldürdü’ gibi ifadeler suçlamaya ve/veya sapkınlığa yönelik bütünsel hedef kitle gösterimi ve nefret dili manasına gelmektedir. Bu tür haberlerin bir ön yargı ile yazılıp yazılmadığı ve benzer sosyal statüdeki kişilere karşı nefret söylemi geliştirip geliştirmediği tartışma konusu olabilmektedir.”

‘SABAH VE STAR YÜZDE 60 UYGUN’

Raporun amacının kadın cinayetlerinin çözümüne hizmet edebilmek adına tüm medya kanallarının bu konuda geliştirmeleri gereken ortak noktaları tespit etmek ve buna dair belirli çözüm önerileri sunabilmek olduğu belirtildi.

Raporda “Kemalist sol medyayı temsil eden Cumhuriyet, Sözcü ve BirGün; seküler merkez medyayı kapsayan Hürriyet, Milliyet, Habertürk ve sağ muhafazakar siyasi görüşe yakın olan Sabah, Star ve Yeni Şafak” gazetelerinde 2018’de gerçekleşmiş fakat süreci 2019’da da devam eden ve 2019’da işlenen kadın cinayetlerinden medyada en çok yer edinenlerden örnekler seçildi. Örneklemde yer alan isimler ve cinayetlerin işlenme tarihleri ise şöyle: “Ecem Balcı (5 Ocak 2018), Şule Çet (1 Haziran 2018), Emine Bulut (18 Ağustos 2019), Güleda Cankel (20 Kasım 2019), Ceren Özdemir (3 Aralık 2019)”

Raporun sonuç bölümünde Cumhuriyet yüzde 30, Sözcü yüzde 35, BirGün yüzde 40, Sabah yüzde 60, Star yüzde 60, Yeni Şafak yüzde 45, Hürriyet yüzde 45, Milliyet yüzde 35 ve Habertürk yüzde 45 oranında kriterle örtüşecek şekilde kadın cinayeti haberlerini aktarım ilkelerine uygun içerik ürettiği iddia edildi.

‘KONUNUN TOPLUMSAL YÖNÜNE ODAKLANMALI’

Raporun sonuç bölümünde pek çok öneriyle beraber “hedef gösterme” de yer aldı. Raporda şöyle denildi: “İncelenen gazeteler içinde yalnızca seküler merkez medya olarak tanımlanan Cumhuriyet ve BirGün gazeteleri içeriklerinde hedef göstermede bulunmuştur. Kimi zaman hükümetin, kimi zaman bir dernek yöneticisi üzerinden toplumun belirli bir kesiminin hedef gösterildiği incelenen içeriklerden anlaşılmaktadır. Seküler merkez medya bu bağlamda konunun toplumsal yönüne odaklanmalıdır. Kadın cinayetlerinin çözümü noktasında toplumun bütün kesimlerinin ve yetkililerin ortak hareket etmesi gerektiğini unutmamalı ve bu nedenle gazeteler çeşitli kurumlara, kişilere ve toplumun belirli bir kesimine yönelik suçlayıcı bir dilden ziyade dayanışma mesajlarına yer vermeyi tercih etmelidir.”

‘KRİTERLERE UYMAYANA CEZA VERİLSİN’

Raporun kamuya ve devlete öneriler bölümünde medya araçlarının kadın cinayetlerinin aktarımına dair resmi ve kesin kriterler belirlemesi ve bu kriterleri RTÜK ve benzeri kurumların takip etmesi gerektiği yazılırken “Nitekim gazetelerin öz denetimi en temel gereklilik olmakla beraber haberlerde zaman zaman farkında olunmayan hatalar da yapılabilmektedir. Bu tür durumların önüne geçebilmek adına resmi bir denetim mekanizması gereklidir” denildi.

Ayrıca denetim kurumunun Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü gibi kurumlarla birlikte çalışması, sivil toplum kuruluşlarının da bu çalışmaya dahil edilmesi gerektiği aktarıldı ve “Kadın sorunlarını ve çalışmalarını merkeze alan KADEM gibi kuruluşların fikirleri bu bağlamda değerlidir.” denildi.

‘İYİLEŞMEYE GİDENLERE DEVLET TEŞVİKİ’
Raporun öneriler bölümünde dikkat çeken bir diğer maddeler ise şöyle:
“* Haber içeriklerinde belirlenen çerçevenin dışına çıkan mecralara önce uyarıda bulunulmalı ve hataların tekrarı halinde ise sorunu çözmeye yönelik cezai işlemler uygulanmalıdır.
* Kadın cinayetlerinin aktarım dilinde iyileşmeye giden mecralar için teşvik ve ödül mekanizması geliştirilmelidir. Her bir gazete ve medya aracı için bir puanlama sistemi geliştirilmeli ve bu puanlamaya göre başarılı olan medya organları için senelik devlet teşviki verilmelidir.”
Raporda sektöre de öneriler getirildi ve “Gazeteler bu tür olayları haberleştirirken meselenin toplumsal yönünü göz ardı etmemeli ve hazırlayacakları haberlerin toplum üzerindeki etkisini hesap ederek kamu yararı çerçevesinde haber üretmeye dikkat etmelidir” denildi.


İlgili haberler
Kadın gazeteciler ‘medyada cinsiyetçi dile hayır’...

TGC Kadın Gazeteciler Komisyonu 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle hazırladığı videoyla ‘Me...

Medyanın yeri, erkeğin yanı

Bir kadın bir erkek tarafından tacize uğruyor, fakat bizim gördüğümüz tek şey olayın içindeki erkekl...

Emine Bulut cinayeti görüntülerinin ardından: Payl...

Psikoterapist Arzu Erkan Yüce, Emine Bulut cinayetinin ardından yayımlanan görüntüleri yorumladı: Şi...