AKP İstanbul Milletvekili Şirin Ünal’ın Ankara’daki evinde çalışan Özbekistan vatandaşı Nadira Kadirova’nın ölümüne ilişkin şüpheler, olayın yaşandığı 23 Eylül’den bu yana aydınlatılmadı. Kadirova’nın ölümüne ilişkin soru işaretleri gündemdeki yerini korurken İHD Eş Genel Başkanı Av. Eren Keskin konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Olay yaşandığında Kadirova’nın ailesine ulaştıklarını belirten Keskin Mezopotamya Ajansına konuştu ve “Nadira’nın Şirin Ünal tarafından cinsel tacize uğradığını söyleyen arkadaşıyla görüştüm. Çok korkuyordu. ‘Benim olayla bir ilgim yok. Ben sadece söylediklerine tanığım’ dedi. Korkarak konuştu” dedi.

‘SİLAHIN ORTALIKTA DOLAŞMASI NASIL MÜMKÜN OLABİLİR?’

Kadirova’nın bir yakının kendisine ulaştığını anlatan Keskin, “Nadira ile ilgili birçok bilgi gönderdi. Ancak aile avukatı bu bilgileri paylaşmak istemedi. Biz de ona saygı gösterip bilgileri paylaşmadık. Ama sadece şunları söylemek isterim, bu olay Şirin Ünal’ın silahıyla gerçekleşiyor. Şirin Ünal eski bir NATO askeri ve bir milletvekili. Böylesine uzun yıllar komutanlık yapmış birinin silahının ortada dolaşması mümkün değil. Ailesi bile bilmemeli o silahın nerede olduğunu. Silah böyle ortalıklarda bırakılacak bir şey değildir” diye konuştu.

Kadirova’nın Ünal’ın Meclis’teki odasında çekilmiş fotoğraflarının da olduğunu hatırlatan Keskin, “Bir milletvekilinin evinde yatalak hasta olan eşine bakan hasta bakıcı, vekilin Meclis’teki odasına nasıl girebiliyor? Nasıl orada bu kadar rahat pozlar vererek fotoğraf çektirebiliyor? Sadece bunlar bile aralarında bir yakınlık olduğunu gösteriyor” dedi.

‘TACİZDE BULUNDUĞUNU SÖYLÜYOR’

Kadirova’nın arkadaşının dosyadaki ifadelerine değinen Keskin, “Son derece açık, kendisine arkadan geldiğini sarıldığını söylüyor. Ben bu ifadeleri gördüm. Cinsel tacizde bulunduğunu söylüyor” diye belirtti.

Türkiye’nin Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesini imzalayan ülkelerden olduğunu dile getiren Keskin, “İstanbul Sözleşmesi imzacı devletlere yargı alanında büyük görevler yüklüyor. Kadına yönelik şiddet söz konusuysa, o devletin yargısının çok çabuk ve objektif delilleri toplaması ve bir an önce davayı açması gerekiyor. Şimdi bir yerde büyük bir şüphe var bir kere. Bu şüphe sadece bir şüphe değil somut deliller de var” dedi.

‘ŞÜPHEYİ ARTIRIYOR’

Savcının, Kadirova’nın arkadaşının ifadelerini bildiğini ancak Ünal’ı şüpheli olarak göstermediğini aktaran Keskin, “Ben burada şunu sormak istiyorum. Eğer HDP milletvekilinin evinde çalışan bir kadın ölü bulunsaydı ne olurdu? Bu soruşturma böyle mi yürürdü? Bırakın HDP’yi, bir CHP milletvekili, bir muhalefet milletvekilinin evinde bir kadın ölü bulunsaydı bu iktidar tarafından nasıl kullanılırdı? Onun için biz yargıda objektiflik istiyoruz” diye konuştu.

Ünal’ın Kadirova’yı taciz ettiğine dair ifadelerin olduğunu vurgulayan Keskin, “Ünal’ın silahıyla bu olayın olmuş olması şüpheyi arttıran bir durum. Aleyhte deliller olduğundan zaten normalde şüpheli olarak gösterilmesi gerekiyordu” dedi. Dosyanın üstünü örtmeye çalıştıklarını dile getiren Keskin, “Dosya intihar olayı olarak kapatılmak isteniyor. Hele ki şimdi savaş ortamı varken, kendisi zaten ‘şerefli bir askerim’ diyerek kendisini kurtarmaya çalışıyor” diye konuştu.

‘SORUŞTURMANIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ’

Ailenin endişe ve korkusunu yineleyen Keskin, “Ailesinin çok korktuğuna dair, kardeşinin, ailesinin çok korktuklarını, annesinin çok kötü durumda olduğuna dair benim elimde bilgiler var. Aile çok korkutulmuş. Burada Nadira’nın ölümüyle ilgili kesinlikle tarafsız, objektif bir soruşturma olduğuna inanmıyorum. Şimdi bizim suç duyurumuzla birlikte yeni bir süreç başlayacak. Biz elimizden geldiğince bunun üstüne gideceğiz. İHD Merkezi Kadın Komisyonu olarak müdahil olacağız. Ayrıca Şirin Ünal hakkında da suç duyurusunda bulunduk. Bu soruşturmanın da takipçisi olacağız” diye konuştu.