Eyüp’ün Akşemsettin Mahallesi’nde deyim yerindeyse babadan oğula geçen muhtarlık için ilk kez bir kadın aday oldu bu seçimlerde; Hülya Zabun. Kadınların desteğini alarak yola çıkan Hülya Zabun, cesaretini de buradan alıyor. Zabun adaylık sürecini, emekçilerle özellikle de kadınlarla buluşmalarını anlatıyor:

SORGULAYAN, KATILIMCI MAHALLELİ İSTİYORUZ

“Her gittiğimiz yerde mahalleliye ‘Gelin birlikte yönetelim’ çağrısı yapıyoruz. Çıkış noktamız ayrıştırıcı değil birleştirici muhtarlık. Hem sorunlar hem de çözümler noktasında birlikte yürüteceğemiz bir mahalle muhtarlığı, katılımcı ve halkçı, haktan ve halktan yana muhtarlık olarak yola çıktık. Muhtarlık dört duvar arasında nüfus kağıdı ya da ikametgah vermek değil. Mahallede yaşayan halkın sorunlarıyla birebir ilgilenmek ve sorunların çözümleri noktasında onlarla birlikte hareket edebilmek amacımız. Dolayısıyla katılımcı, hakkını arayan, sorgulayan ve onun peşinde koşturan bir mahalle halkı istiyoruz.

İŞ VE KREŞ KADINLARIN ÖNCELİKLİ TALEPLERİ

“Evin, hayatın yükünü genelde kadınlar yaşıyor. Çocuklarıyla ilgilenen, evde tenceresini kaynatan, sokakta dolaşan, parklarda çocuklarını oynatan yine kadınlar. Kadınların güvenli oyun alanları, engelli çocukları olanlar için özel alanlar, çalışan kadınlar için kreşler, lise çağında gençler için güvenli spor alanları, yoksul ailelere sosyal yardım talepleri ön plana çıkıyor. En büyük taleplerden biri de iş. Biz bu talepleri kalem kalem yazıyoruz, çünkü önümüzdeki dönem bunları yaşama geçireceğiz. Kadınlar çaycılıktan, ev temizliğine kadar her tür iş olanağından yararlanmak istediklerini söylüyor ve daha şimdiden müraacatlar başladı.”

YOKSUL HALK SOSYAL YARDIM BEKLİYOR

“Akşemsettin Mahallesi yoksul emekçi ailelerin yaşadığı, gecekonduların olduğu bir mahalle aynı zamanda. Girdiğimiz evlerdeki yoksulluk gerçekten iç burkuyor. Gecekondu bölgelerinden dönerken buralarda yaşayanların hayatı nasıl iyileştirilebilir diye düşünüyoruz. Tencereyi kaynatmak genelde kadına düştüğü için, onu en ucuza düşürme derdi de kadınların sırtına yükleniyor. Artık evlerde et, sebze biraz hayal gibi gözüküyor. Tanzim satışlar kuruldu ve halkın en çok tükettiği ürünler satılıyor, bu kuyruklarda da genellikle kadınlar var. Evlerine girdiğimiz, bir araya geldiğimiz yoksul vatandaşların en çok talep ettiği de sosyal yardımlar.”

ELE ELE VEREREK, DAYANIŞMA İLE HAREKET ETMELİYİZ

“Bir kadın aday olarak çıktığımda erkeklerden aldığım ilk tepki güvensizlik oldu, yapabilir mi diye yaklaştılar. Ben öncelikle kadınların güvenini kazanmayı, onlara kendimi anlatmayı seçtim. Onların desteğini alınca erkeklerin de fikri değişti. Bir kadın muhtarın kendilerini daha iyi anlayacağından, dertleşeceğinden, sorunlarını dile getireceğinden kaynaklı kadınlar beni desteklemiş, kucaklamış halde. Bu da tabii ki bana güç verdi. Buradan kadınlara bir çağrı yapmak istiyorum. Hayatın tüm yükünü evde, sokakta, mahallede, atölyede, tarlada, nerede olursa olsun kadınlar çekiyor. Yerel yönetimler başta olmak üzere ülke yönetiminde de her düzeyde görev almalı kadınlar ve birlikte hareket etmeli. Çünkü bu işin dayanışma ile, el ele tutuşarak örülebileceğini düşünüyorum.”