Kız kardeşlerimiz İkbal ve Ayşenur’un vahşice katledilmesinin ardından İstanbul’un ve Türkiye’nin dört bir yanında liseler, üniversiteler ve mahallelerde genç kadınlar tarafından Zeren Ertaş eylemlerinden sonra gördüğümüz en kitlesel eylemler örüldü. Tek adam iktidarının tüm baskı mekanizmalarıyla bulunduğumuz her alana yaptığı saldırılara ve engellere karşı binlerce genç kadın olarak “İkbal ölürken polis neredeydi?” sorularıyla kampüslerimizi doldurmuştuk. Düzenlenen eylemlerde, tartışmalarımızda ortak bir yan ortaya çıkıyordu: Kadın cinayetleri kuşkusuz politikti ve uyandığımız her yeni güne, yaşamlarımıza sahip çıkmanın kendi ellerimizde olduğunun bilinciyle uyanıyorduk. İşte tam olarak bu bilinçle sesimizi büyütmenin, her yerde görünür olmanın ve şiddetsiz bir gelecek kazanmak için taleplerimizi yükseltmenin yollarını arıyorduk.
Bu arayışın sonucunda İstanbul’daki farklı üniversitelerden kadınlar olarak, üniversite kulüp ve topluluklarımızı buluşturup dayanışmanın ve mücadelemizi büyütmenin bir aracı olan ağımızı kurmuş olduk. Bir araya gelişimizle birlikte ilk etkinliğimizi de 25 Kasım'ı geride bırakırken “Üniversiteli Kadınlar Buluşuyor” olarak belirledik.
OKUL YÖNETİMLERİ FIRSAT KOLLUYOR
İkbal ve Ayşenur’un cinayeti üzerinden süregelen eylemlerin büyük bir çoğunluğu üniversitelerde kulüpler aracılığıyla, esas olarak da kadın kulüplerinin yürütücülüğüyle gerçekleşti. Kadın cinayetlerinin ardı arkası kesilmezken, her yeni gün şiddete maruz kalan kadınların hikayelerine şahit olurken polis ve iktidarın tüm mekanizmaları haklarını ve hayatlarını talep eden kadınların karşısındaydı. Pek çok arkadaşımız bu örgütlü şiddetle mücadele etmeye çalışırken hedef gösterildi, okullarında saldırıya uğradılar. Okul yönetimleri ise arkadaşlarımızın yanında olmak şöyle dursun, hedef göstermeleri fırsat bildiler. İstanbul Aydın Üniversitesinde Kadın Araştırmaları Kulübünün yönetim kurulundaki arkadaşlarımız okul yönetimi tarafından görevinden alındı. Ancak İstanbul’daki kadın kulüp ve topluluklarından gelen tepkinin sonucunda arkadaşlarımıza görevleri iade edildi. Marmara Üniversitesindeki arkadaşlarımıza İkbal ve Ayşenur’un hesabını sordukları için disiplin soruşturmaları açıldı.
Tüm bu örgütlü şiddetin karşısında üniversiteli kadınların mücadelesinin bir sonraki ayağını da elbette 25 Kasım oluşturuyordu. Özellikle özel güvenlik birimleri (ÖGB) ve akademisyen şiddetinin kol gezdiği, cinsel şiddetle mücadele etmenin oldukça zorlaştığı üniversitelerimizde; Cinsel Tacizi Önleme Komisyonlarının kurulması ve işlemesi için güvenli kampüs taleplerimizle 25 Kasım’da alanlardaydık.
Bu süreçte İstanbul'daki 9 üniversitenin kadın kulüpleri ve toplulukları olarak oluşturduğumuz grupla birlikte 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne giderken birlikte neler yapabileceğimizi tartıştık. İstanbul’da ulaşabildiğimiz tüm üniversitelerden kadınların bir araya gelebileceği, güvenli bir kampüsü nasıl yaratabileceğimizi tartışabileceğimiz, geniş katılımlı bir etkinlik örgütlemeye karar verdik.
Buluşmamızda, Mor Çatı gönüllüsü Avukat Ceren Akkaya, İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Koordinatörü Avukat Yelda Koçak, Ekmek ve Gül Yayın Kurulu Üyesi Elif Turgut, Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Adile Doğan’ın katılımıyla bir açık oturum düzenledik. Mor Çatı gönüllüsü Avukat Ceren Akkaya’nın, kadınların en temel haklarını öğrenmek için yaptığı bir telefon görüşmesinin bile ne kadar kıymetli olabileceğini vurgularken, Avukat Yelda Koçak, adli yardım konusundaki eksikliklere dikkat çekerek bütçe yetersizliği yüzünden birçok kadının adalete ulaşamadığından bahsetti. İşçi ve emekçi kadınların “Ekmek istiyoruz, gül de!” sloganına sırtını dayayan, kadınların kürsüsü olan dergimizin bütün üniversitelerde genç kadınların mücadele araçlarından biri olduğunu ve şiddet ve yoksulluk karşısında kadınların örgütlenme çabasının en yerel yaşam alanlarımızda nasıl kurulabileceğini de Elif Turgut ve Adile Doğan’dan dinledik.
DENEYİMLERİMİZ MÜCADELEYİ BÜYÜTECEK
Öfkemizi, gücümüzü ve birliğimizi şarkılarla, türkülerle haykırdığımız; binbir farklı gazete ve dergi sayfasında yer alan kadın mücadelesinin tarihinin ve tecrübesinin tutkallarımızla birleştiği anların dışında bu buluşmanın en ilham verici yanı, hiç tanımadığımız onlarca kız kardeşimizle sorunlarımızın ne kadar ortaklaştığını anlamaktı. Kimimizin CİTÖK kampanyasından tutalım bir kadın topluluğunun üniversitelerinde nasıl kurulduğunu aktaracak mücadele deneyimleri vardı, kimimizin bu deneyimlerin eksikliğinden yakınmaları. İstinye Üniversitesinde tek başına bir kadın topluluğu kurmaya çalıştığı için üniversitesinin yönetimi tarafından türlü baskılara maruz kalan bir arkadaşımız “Bugün burada hiç de yalnız olmadığımı gördüm” derken, İstanbul Aydın Üniversitesinden arkadaşlarımız kulüplerine sahip çıktıkları için tüm salona teşekkürlerini sunarken, Boğaziçi Üniversitesinde geçtiğimiz sene CİTÖK için yapılan kampanyada 1800 dilekçenin nasıl toplandığı aktarılırken sıra arkadaşlarımızı bir mücadelenin içerisine dahil etmenin zorluklarını ve yollarını tartıştık.
Bu etkinlikte gördük ki bir üniversite kulübü bile kadınların yan yana gelmesi, onları güvensiz bir yaşama sürükleyen sistemi tartışmaları, bir kişi daha eksilmemek için örgütlenmeleri adına çok önemli olabiliyor. Bundan sonra hedefimiz; daha çok kadın kulübüne ulaşmak, olmayan yerlerde kadınları kendi kulüplerini kurmaları için teşvik etmek, mücadelemizi büyütmek ve birbirimize sahip çıkmak. Madem ki bizim örgütlü gücümüzden korkuyorlar, biz de bu gücü üniversitelerimizden taşırıp İstanbul’u saracak bir mücadele ağı öreceğiz. Hiçbir kız kardeşimizin yalnız hissetmeyeceği günler için bu mücadeleyi büyüteceğiz!
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
25 Kasım'ın ardından üniversiteli kadınlar buluştu...
İstanbul'daki üniversitelerin kadın çalışmaları toplulukları ve kulüpleri, 25 Kasım Kadına Şiddete K...
İstanbul'da üniversiteli kadınlar buluşuyor!
İstanbul'da bulunan üniversitelerin kadın çalışmaları toplulukları ve kulüpleri, 25 Kasım'ı geride b...
Üniversiteli kadınlar 25 Kasım öncesi forumda bulu...
25 Kasım'a giderken üniversiteli kadınlar forumda buluştu. Sorunları ve çözüm yollarını tartışan öğr...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.