İstanbul’un Pendik ilçesinde Esenyalı Mahallesi’nde yaşayan kadınlar, İstanbul’da yaşanan depreme ve alınmayan önlemlere ilişkin konuştu.

Nevruz Mersin, 6 Şubat depremlerinden sonra yurttaşların depremin önlenmesine ilişkin taleplerinin yükseldiğini ve bir süre sonra gündemden düştüğünü ancak İstanbul’da gerçekleşen depremle birlikte bu taleplerin yeniden gündeme geldiğini ifade etti. Mahallede yaşayan herkesin çok kaygılı olduğunu ifade eden Mersin, “Ne kadar sokakta kalacağız? İstanbul’da depremden sonra gidebileceğiniz toplanma alanları dahi yok. İnsanlar 2-3 saat parklarda ya da büyük bahçesi olan binaların önünde toplanıyor ama birkaç saat sonra evlerine dönecek. Bu işin takibini yapacak herhangi bir kurum da yok. Bu işin takibini yapacak ilk başvuracağımız kişi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı cezaevinde” dedi. 6 Şubat depremlerinden sonra deprem riski olan birçok binanın tespit edildiğini ifade eden Mersin, “Bu binaların hemen yıkılması gerekiyordu. Ama kiralar düşünüldüğünde insanlar o evlerde oturmak zorunda kaldı. Çözüm üretmeden bu binalar depreme uygun değildir demek insanlar için bir anlam ifade etmiyor” dedi.

KENTSEL DÖNÜŞÜM ADI ALTINDA ETRAF BİNA DOLDU

Depremin ardından konuştuğumuz bir esnaf, deprem sırasında dükkanında olduğunu ve binanın kolonlarından çatırtı sesleri geldiğini söyledi. “4 katlı bir bina. Diyelim ki sağlam değil dediler. Bu binadakiler nereye gidecek?” diyen esnaf, kentsel dönüşüm adı altında her yerin binalar ile doldurulduğunu ve bunların da depreme ne kadar dayanıklı olduğunu bilmediğini söyledi. 

BİRBİRİMİZDEN HABER ALAMIYORUZ

Deprem sonrası Esenyalı’da güvenli bir alan olarak bir çocuk parkında bir araya gelen mahalleli kadınlar da endişeli. Parkta bekleyen hemşire bir kadın, “Hepimiz çok korktuk. Bayağı salladı ama gördük ki bu kadar kısa ve küçük bir depremde bile birbirimizden haber almamız imkansızlaşıyor. Operatörlere o kadar para veriyoruz ama boş. Bir şey olsa kimseye ulaşamayacağız” dedi. Bir markette kasiyer olarak çalışan bir kadın ise “Millet dolaptaki suların hepsini bitirdi. Parklar çok kalabalıkmış sanırım. Normalde birbirinin suratına bakmayan insanlar birbiriyle kaynaşmaya başladı. Ben çıktım ama çok duramadım. Dolapları dolduracağım. Yaşlı komşularımı alıp parka getirdim” dedi.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül