Okulumuz İstanbul Aydın Üniversitesi 17 Nisan’da okul ücretlerine yüzde 130 oranında zam yapıldı. Birçok kadın öğrenci daha depremin yaratmış olduğu yıkımın etkisinden kurtulamamış, yurtlarından atılıp memleketlerine dönmek zorunda kalmışken, okulumuz bize bu zammı reva gördü. Deprem sürecinde oldukça "yardımsever" davranan İstanbul Aydın Üniversitesi, öğrencilerine pek de yardımsever yaklaşmadı! Sırf daha fazla kâr edebilmek uğruna öğrencileri soymaktan geri kalmadılar! Rektörlüğe gidip zamlarla ilgili konuştuğumuzda bize Somali ve Türkiye kıyaslaması yaparak aklımızla dalga geçtiler. Biz de öğrencilerin eğitim hakkını gasbeden bu zammı genç kadın arkadaşlarımızla tartıştık.

Hukuk fakültesi 2. sınıf öğrenci temsilcisi Zilan, “Geçen yıl 2 değerli akademisyenimiz maaşlarına zam yapılmadığı için istifa etmek durumunda kaldılar. Bu sene de İstanbul Aydın Üniversitesi öğrenim ücretlerine  yüzde 100’ü aşan zamlar yaparak hem öğrencilerin hem de saygın akademisyenlerimizin yanlarında olmadıklarını cümle aleme duyurmuş oldu. Yapılan bu zammı benim ailem karşılayamazken depremzede öğrencilerin ödemesi bekleniyor” dedi. Rektörlüğe öğrencilerin yaşayacağı mağduriyeti dile getiren Zilan, “Öğrenciler bireysel olarak maddi durum yetersizliğini belgelesinler biz yardımcı olalım, okulumuz büyük bir okul, sayısız burs veriyor” yanıtını aldı. Aldığı bu yanıta dair Zilan, “Madem bu kadar büyük bir kurum ve sayısız burs verebiliyorsunuz, o halde niçin bu kadar zam yapıldı? Hastaneye çok sık gittiğim için vakıf üniversitesini tercih ettim. Ancak bu zamlar geri alınmadığı takdirde şehir dışına yatay geçiş yapmak zorundayım” diye tepki gösterdi.

Mühendislik Fakültesi son sınıf öğrencisi Aleyna, sloganı "Aydınlık bir geleceğe” olan okulun öğrencilerinin fahiş bir zam haberine uyanmasına tepkili. Vakıf üniversiteleri sayesinde öğrencileri müşteri haline getiren düzenin öğrencileri okulu bırakma noktasına getirdiğini söyleyen Aleyna, “Okula kayıt döneminde öğrencilere en fazla yüzde 35 zam garantisi veren okul, şimdi yüzde 130 zam yapıyor” dedi.

Sosyal Hizmetler Bölümü Kübra ise birinci sınıf öğrencisi; “Eğitimin ticarete dönüştürülmesi ne insanidir ne de ahlakidir" diyor.

İkinci sınıf Hukuk öğrencisi Elif ise, "Biz kadınlar olarak her yerdeyiz bugün de burada eğitim hakkımızı arıyoruz. Yıllardan beri eğitim hakkımız için mücadele ettik, eğitimde cinsiyet eşitliği için hakkımızı aradık, eğitimle inancın ayrı olması gerektiğini savunduk. Şimdiyse ekonomik boyutu açısından da okumak sorun haline geldi” diyor. Okula devam edebilmek için öğrencilerin kiminin yarı zamanlı çalıştığını, dersten çıkıp işe gittiklerini söyleyen Elif, “Biz her şeyi okuyabilmek için, temeli sağlam gelecek kurabilmek için çabalarken hayallerimize darbe vurdular. Hem okuyup hem çalışmak bu kadar güç iken artık çalışmak da fayda etmiyor. Alım gücünün azaldığı, felaketlerin çoğaldığı bu yıl okulu bırakmak zorunda bırakılıyoruz. Fakat her şeye rağmen yine geleceğimiz için hakkımızı arıyoruz, haklı mücadelemizin sonuna kadar peşindeyiz!" diye konuştu.

İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü birinci sınıf öğrencisi Asya İstanbul Aydın Üniversitesi’ni tercih etme sebebinin diğer vakıf üniversitelerine göre fiyatının daha uygun olması olduğunu söyledi. Çalışarak okulunu sürdüren hiçbir öğrencinin maaşına bu kadar zam yapılmadığını söyleyen Asya, "Bu kadar para ödediğim halde ben Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü öğrencisi olarak istediğim an okulun kamera ve ekipmanlarına bile ulaşamıyorum. Zamlar yüzünden okulu bırakmak zorunda kalan arkadaşlarım, eğitimlerini yarıda bırakarak kadınların asla içinde kendine yer bulamadığı hizmet sektöründe çalışmak zorunda kalacaklar. Belki de ömürlerinin sonuna kadar, okumak biz kadınların tek çaresi ama o da ticarete döküldüğü için elimizden alınıyor" diye konuştu.

Türkçe Öğretmenliği Bölümü birinci sınıf öğrencisi Simge, "Gelir bakımından zorluk çekiyoruz zaten. Bu senenin okul taksitleri daha bitmedi. Bir de üstüne okulumuzun fahiş zam fiyatları ile mücadele etmeye çalışıyoruz. Yarı zamanlı işlerde çalışmak isteyen biz kadın öğrenciler her alanda eşitlik talep ediyoruz. Bizden bu taksitlerin hemen ödenmesi isteniyor. Her geçen ayda üstüne iki ila üç bin faiz ekleniyor. Temel hakkımız olan eğitimin ticarethaneye dönüştürülmesi göz yumulacak bir konu değil” diyerek tepki gösterdi.

OKUL KRİZİ FIRSATA ÇEVİRME PEŞİNDE

Ceyda da “Kadınlar olarak okulumuzun yaptığı insafsız fahiş fiyatlara dur demek için dayanışma içinde birlikteyiz.  Temel hakkımız olan eğitim hakkımızı koruyabilmeye çalışıyoruz. Yaşadığımız onca deprem ve geçim zorluğunun yanında bir de eğitim hakkımızdan vurulduk. Yüzde 100 üzerindeki fahiş fiyatlarla krizi fırsata çeviren ve onca öğrenciyi eğitim yıllarının yarısında eğitimden mahrum eden bir üniversite olarak anılmak istemiyorsanız bu mağduriyete derhal bir son verin! Aksi takdirde siz bir üniversite değil, ticarethane olacaksınız. Bizler geleceğimize ve ülkemize katkıda bulunmak isteyen kadın öğrenciler olarak okulumuzun bize köstek değil, destek olmasını istiyor ve en temel hakkımızı savunuyoruz” diye konuştu.

Zam kararının ertesi gününde okulu protesto ettik. Bundan sonraki süreçte de etmeye devam edeceğiz. Çünkü annesinin emekli maaşıyla okumaya çalışan arkadaşımızın bir daha gözyaşlarının dökülmesini istemiyoruz. Okulu bırakmak zorunda bırakılmak istemiyoruz. Bizler kız kardeşlerimizin birinin bile eğitim hakkının elinden alınmaması için mücadeleye devam edeceğiz.

Fotoğraflar: Ekmek ve Gül