Gerçekler Bakanları yalanlıyor: Kolluktan şiddete değil şiddetle mücadele edenlere önlem
EMEP Milletvekili Sevda Karaca'dan İçişleri Bakanlığına ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanına dilekçe ve soru önergesi: Kolluk şiddeti değil şiddetle mücadele edenleri engelliyor.

Katıldıkları komisyonlarda, kadına yönelik şiddeti önlemek için nasıl eğitimler planladıklarını, ne kadar çok kolluk personelini eğittiklerini, kaç adet elektronik kelepçeli şüpheli takip ettiklerini anlatmakla bitiremeyen İçişleri Bakanını ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanını Ankara ve İstanbul’dan iki örnek yalanlıyor. EMEP Milletvekili Sevda Karaca, İçişleri Bakanlığına ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanına yazdığı dilekçeler ve soru önergesi ile kolluğun şiddeti değil şiddetle mücadele edenleri engellemek üzere çalıştığına dikkat çekti.

İstanbul Pendik’te kadınların şiddetten korunması için mücadele eden Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği için soru önergesi veren Sevda Karaca, Ankara’da sürekli takip edilip taciz edilen Emek Gençliği üyesini kolluğun korumak için hiçbir adım atmaması üzerine Bakanlara dilekçe yazdı.

ESENYALI’DA KOLLUK ERKEKLERİ DEĞİL, DERNEĞİ İZLİYOR

İstanbul’un Pendik ilçesinde faaliyet gösteren, 1 yılda 4 binden fazla şiddet başvurusu alan Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinin bir aydan uzun süredir kolluk tarafından sürekli gözetlendiğine dikkat çeken Karaca, Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğine bu kadar başvuru olmasının bir sebebinin den kadınların karakolda çözüm bulamamaları, şikâyet ve korunmak için başvurdukları kolluk makamlarından evlerine gönderilmeleri olduğunu ifade ediyor. İçişleri Bakanlığına verdiği soru Önergesinde Dernek Başkanı Adile Doğan’ın aktarımına yer veren Karaca, “Yakın zamanda Nurcan isimli bir mahalle sakini, ayrıldığı erkek tarafından ısrarlı takibe maruz kaldığı için koruma kararı çıkartmak talebiyle karakola başvurmuş ancak savcılığa dilekçeyi kendisinin iletmesi söylenerek geri gönderilmesi üzerine derneğe başvurmuştur. Yine kurban bayramının ikinci günü şiddet gören bir kadının darp raporu ile koruma istediğini ancak ‘Boşanma aşamasında değilsin, gerekçen yok’ denilerek kollukça geri çevrilmiştir” ifadelerini kullandı. Kolluğun kadınları korumak değil, derneği baskı altında tutmayı amaçladığına önergesinde yer veren Karaca, derneğin kapısında nöbet tutulan günlerden birinde mahallede iki ceset bulunduğuna dikkat çekti.

“Bu nedenle derneğin kadına yönelik şiddet yanında kolluk ile de mücadele etmek zorunda kaldığı görülmektedir. Derneğin yaşadıklarının haber yapılması sonrası uygulamaya son verilmesi de kolluğun fiilinin hukuksuz olduğuna işaret etmektedir” diyen Karaca İçişleri Bakanı Yerlikaya’ya şu soruları sordu:

1- “Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’nin faaliyetlerini engelleyecek ve derneği kriminal bir yer gibi gösterecek şekilde kolluk ablukası altına alınmasının sebebi nedir? Bu emri kim vermiştir ve yasal dayanağı nedir?

2- Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’ne son 1 yılda yapılan 4 binin üzerindeki şiddet başvurusunun çoğunluğunun “kolluğun kayıtsız kalması” sonucu gerçekleştiği açıklanmaktadır. Kadına yönelik şiddet vakalarında kadınların şikayetlerini ve korunma kararı başvurularını işleme almayan kolluk görevlileri hakkında ne tür yaptırımlar uygulayacaksınız?

3- Şiddet faillerinin kadınlara ulaşmak amacıyla başvuru yaptığı karakoldaki kolluk görevlilerinin dernek adresini vererek failleri derneğe yönlendirmeleri; bunun sonucunda şiddet mağduru kadınlar ve dernek yöneticilerinin tehlikeye atılmasına yol açan kolluk görevlileri hakkında adli ya da idari bir işlem başlatılacak mıdır?”

ÖLÜM TEHDİDİNE SIFIR ÖNLEM, BOLCA BAŞTAN SAVMA

Ankara’da Emek Partisinin gençlik örgütü olan Emek Gençliği üyelerinin bir süredir kolluk tarafından çeşitli şekillerde taciz edildiğine dikkat çeken Karaca, kolluğun Emek Gençliği üyelerini arayarak yarattığı taciz ve şiddeti önlemek için adım atmadığını belirtti. İçişleri Bakanlığı ve Aile Bakanlığına yazdığı dilekçede Karaca, üniversite öğrencisi D.Ç. isimli Emek Gencinin de benzer şekilde bir süredir tacizlere maruz bırakıldığını, D.Ç.’nin ailesinin de kolluk tarafından aranarak çocuklarının Emek Partisi'nin faaliyetlerine katıldığı söylendiği; EMEP ve Emek Gençliği ile ilgili yanlış bilgiler verildiğini ve özel hayatına dair kişisel bilgilerin paylaşıldığını ifade etti.

Ailesinden ciddi derecede baskı görmeye başlayan D.Ç.’nin Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde kolluk olan babası B.Ç.ve annesi E.Ç. hem Emek Partisi örgütünü ve D.Ç.’nin yanına sığındığı Emek Gençliği üyelerini ciddi şekilde taciz etmeye başladığını anlattı. D.Ç.’nin annesi E.Ç. 26 Haziran günü genç kadınları evlerinde taciz etmesinin ardından D.Ç.’nin babası B.Ç. kızına sinkaflı küfürler söyleyip, kadınları öldürmekle tehdit ettiği, silahlı fotoğraf göndererek tehditlerini sürdürdüğüne Karaca dikkat çekti.

Karaca’nın İçişleri Bakanlığına dilekçesinde kolluğun kendi yarattığı şiddeti çözmeme ısrarı şöyle anlatıldı: “Tehditler üzerine genç kadınlar, avukatları eşliğinde karakola başvurarak hem suç duyurusunda bulunmak hem de 6284 sayılı yasa kapsamında tedbir kararı almak istemişlerdir. Ancak başvurdukları Çankaya Merkez Polis Karakolundaki polis memurları ‘bizim yetki alanımıza girmiyor’ diyerek başvuruyu almamıştır. Gerek avukatın gerekse kadınların can güvenliğinin ciddi tehdit altında olduğunu söylemelerine karşın ısrarla şikayeti ve koruma tedbirini almayan polis memurları lakayt tavırlarla genç kadınları ve avukatı uzaklaştırmışlardır. Durumun acele olması nedeniyle avukatı kadınları alarak 10 Nisan Şehit Nazım Tuncer Polis Merkezi Amirliğine giderek ifade vermişlerdir. Burada da şiddet riski altında bulunan kadınlara önce ‘siz aile içinden değilsiniz, 6284’e başvuramazsınız’ denilmiş, avukatın ısrarıyla talep kayda alınmıştır. Yine form doldurmanın uzun zaman almasından kollukça şikayetlenilmiştir. 6284 sayılı yasa kapsamında acil bir durum ve hafta sonu olması nedeniyle ‘gecikmesinde sakınca bulunan hâl’ olduğu söylenerek kolluk tarafından karar verilmesi talep edilmişse de yapılmamış ve aradan geçen 3 günde, işbu dilekçenin sunulduğu tarih itibarıyla kadınlar hakkında hala 6284 sayılı yasa kapsamında tedbir kararı verilmemiştir.”

BAKAN BİR ŞEY GERÇEKLER BAŞKA BİR ŞEY SÖYLÜYOR

Kolluk güçlerinin şiddeti önlemek yerine şiddetle mücadele eden kesimleri hedefine aldığı, yasaları uygulamadığı apaçık ortadayken, Sevda Karaca dilekçesinde Bakan Yerlikaya’nın, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) toplantısında yaptığı sunumdaki şu sözlerini hatırlattı, “Bu sorunun çözümüne yönelik de her türlü çalışmayı, girişimi en güçlü şekilde sizler gibi bizler de destekliyoruz. … Bu nedenle asayiş başlığımız içinde en önemli çalışma alanlarımızın başında aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadele geliyor. … Uzaktan eğitim sistemiyle erkek personelimize aile içi ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi eğitimi veriyoruz. Biliyorsunuz, aile içi şiddetle ilgili bir ihbar geldiği zaman, bazen bunu söylememe yönünde bir durum olup olmadığını netleştirinceye kadar arkadaşlarımız birazcık belki bu tür tatsız, kazaen olanlarda bile bunu yapıyorlar çünkü eğer bunu böyle feraset göstermediler… Polislik veya jandarmalıkta, kollukta bir hata yaparlarsa bu sefer çok ciddi soruşturma açılıyor onlarla ilgili” ifadelerini kullanmıştı.

Karaca, İçişleri Bakanlığına yazdığı dilekçede “Kolluk güçleri Bakan ve Bakan Yardımcısının aktardığı şekilde kadına yönelik şiddeti birincil görev olarak kabul etmeme yanında, şiddetle hızlı ve etkin müdahale bir yanda kadınların talep ettiği hakları kullanılmasına da engel olmaktadır. Adı geçen kadınlar, silahlı bir kolluk personeli tarafından silah fotoğrafı gönderilmek suretiyle ölümle tehdit edilmektedir. Bu suçlu kişi için kolluk harekete geçmemektedir. Bu nedenle 3 tane genç kadının can güvenliği tehlike altındadır” diyerek kadınların can güvenliğinin sağlanması için gerekli talimatın verilmesi, ilgili kolluk personeli hakkında adli ve idari soruşturma açılmasını talep etti.

EMEP Milletvekili Karaca, aynı olay sebebiyle, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına da başvuru yaparak, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyonunun moderesi görevinde olan Bakanı da sorumluluk almaya çağırdı.

Fotoğraf: TBMM