Eskişehir Yunus Emre KYK Kız Öğrenci Yurdunda 18 Nisan saat 00.00 civarında yurda bir erkek girip öğrencilere sözlü tacizde bulundu. Öğrencilerin yurtlarına girerken parmak izlerinin okutulmasının zorunlu olduğu, geç kalan öğrencilerin dilekçe yazmak mecburiyetinde bırakıldığı ve Anadolu Üniversitesi Yunus Emre kampüsünün içinde bulunan yurda, bir erkeğin girip öğrencileri taciz etmesi üniversite öğrencilerinin büyük tepkisine yol açtı. Üniversitenin ana kapısından dahi kimliği olmayan kimseyi içeriye almayan ve hem kampüsün hem de yurdun çevresinde sayısız güvenlik bulunan bir alanda böylesi bir ihmalin sorumlularının hem üniversite yönetimi hem de özel güvenlik birimi olduğunu söyleyen öğrenciler can güvenliklerinden endişe ettiklerini belirtti. Ayrıca olaydan sonra kendilerini susturmaya çalışan, erkeğin yurda "yanlışlıkla" girdiğini ve herhangi bir "art niyetinin" olmadığını, bu yüzden de konuyu büyütmenin gereksiz olduğunu söyleyen yurt görevlilerine, öğrenciler, olayın üstünün kapatılmasına izin vermeyeceklerini de ekledi.
Üniversitenin öznelerine kendi yurtlarında bin bir zorluk çıkartılırken, gecenin bir yarısı bir erkeğin elini kolunu sallaya sallaya kız öğrenci yurduna girmesinin sorumlularının ceza alması için bu olayın peşini bırakmayacaklarını söyleyen öğrencilerle konuştuk.
‘BİZLER ZATEN YAPILMASI GEREKEN GÜVENLİĞİMİZİN SAĞLANMASINI İSTİYORUZ’
Yunus Emre KYK Kız Öğrenci Yurdunun etrafında güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğunu söyleyen Özel Eğitim Öğretmenliği 1. Sınıf öğrencisi Zümrüt Sürmeli, “Kampüs içindeki güvenlik görevlileri, başka üniversiteden arkadaşlarımızı kimlik bırakıp içeri almayı bile kabul etmezken ya da öğrenci kartımızı unuttuğumuzda e-Devletten belge göstermemizi isterken, üniversiteyle alakası olmayan orta yaşlı bir adamı sorgusuz sualsiz içeri aldılar. Yunus Emre Kız Öğrenci Yurdu kampüsün içinde yer alıyor ve bu adam, bir dışta bir içte iki güvenlik, kampüs girişindekiyle beraber 3 güvenlik noktasını elini kolunu sallayarak atlatabiliyor. Yurdun bahçe ve arka kısmı çok büyük ama oralarda hiçbir güvenlik önlemi yok. Bodrum katın kapıları açık bırakılıyor, yurt çevresindeki duvardan atlayıp o kapıdan giren biri rahatlıkla güvenliklere görünmeden içeri girebilir. Bu tedbirsizlik bile insanı yeterince korkutuyor” dedi. Sürmeli, olayı ve sonrasında yaşananları şöyle anlattı:
“Bizler zaten yeterince gerginken bir de güvenlik görevlilerinin rahatlıkları bizi daha fazla strese soktu. Bir görevli, ‘Benim samimiyetime inanın. Adamda art niyet görmedim, olayı büyütmenize gerek yok’ gibi cümleler kullandı. Biz o adamın yurda girebilmiş olması noktasındayız. Adamın niyeti bizi ilgilendirmiyor ki art niyetli biri zaten bunu saklamaya çalışır. Yurdun iç kısmında hiçbir güvenlik kamerası yok, adam yurtta bir alt kata inmişken yakalandı. 10-15 metre ötesi zaten odalarımızın olduğu kısım. Hiç kimsenin bize bu stresi yaşatmaya hakkı yok. Her ay yurt parasını ödüyorsak gerekli önlemlerin alınması zorunludur. Özellikle devlet çatısı altında bu olayların yaşanması ve sonrasında gerekli yasal işlemlerin sürdürülmemesi güvenimizi zedeledi. Soruşturma başlatıldığından bile şüpheliyiz, neyin kimin savunulduğunu anlayamadık. Bizler zaten yapılması gereken güvenliğimizin sağlanmasını istiyoruz” dedi.
Yurttaki yaşadıkları diğer sorunlara da değinen Zümrüt, “Neredeyse her gün aynı yemekler yapılıyor, yalnızca müfettiş geleceği gün onların gözlerini boyamak için yemek çeşitleri artırılıyor. Etler doğru düzgün pişmiyor, yemeklerde gereken titizliğe asla önem verilmiyor. Yemeklerin içinden kıl, tüy, taş çıkıyor ve üstelik bir değil iki değil. Maalesef yemek fiyatları da çok pahalı. Onlarca kez CİMER’e sorunlarımızı şikayet ettik. Gelen müfettişlere durumu anlatınca ilgilenileceklerini söylediler ancak durumuzda değişen bir şey yok” diyerek sözlerini sonlandırdı.
‘PANİK DURUMU YERİNİ, BİRLİKTE DURMAMIZA BIRAKTI’
Yurttaki güvenliklerle daha önce de çeşitli sorunlar yaşadıklarını söyleyen Özel Eğitim Öğretmenliği 2. sınıf öğrencisi Serpil ise “Öncelikle yurdun dış güvenliğinden bahsetmek istiyorum. Genellikle dış güvenlikteki insanlar, şarkı açıp oturuyorlar. Öğrenciler, 1 dakika dahi geç kaldıklarında azarlıyorlar. Fakat bu durumda tam tersi yaşandı. Çoğu zaman olmaları gereken yerlerinde olmayan, en ufak sorunumuzda alaycı tavırlar sergileyen danışmanlarımız da güvenlik görevi yapıyor. Başımıza bir şey geldiğinde onlara ulaşamıyoruz. Bizi insan yerine koymuyorlar. Adam bir şekilde okula girmiş ve daha sonra girişte parmak izi güvenlik noktasından geçebilmiş. Öğrencileri takip edip birinci kata inmiş ve kadınları sözlü taciz etmiş. Ve bu adam da şans eseri bulundu, güvenlikler tarafından değil. Olay öğrenilince hepimiz aşağı inip bir araya geldik, girişte bekledik. Panik durumu yerini, birlikte durmamıza bıraktı” dedi.
Olaydan sonra yapılan açıklamaların yetersiz olduğunu belirten Serpil, “Güvenlik, ‘Benim samimiyetime inanın. Adam art niyetli değildi’ derken, Müdür yardımcısı ‘Emniyete taşındı zaten, konuyu uzatmayın dağılın’ diyerek konuyu kapatmaya çalıştı. İnsanlar da tam dağılmaya başlamışken, ben hemen insanları örgütledim. ‘Dağılmayalım, bu konu kapanırsa bir daha zor açarız. Bu sorun tekrardan başımıza gelebilir’ dedim. Bunları söylediğim için de Müdür yardımcısı beni video kaydına aldı. Biz de video almak isteyince bizi azarladılar. Sonrasında ise şube müdürü geldi. Güvenlik zaafının nasıl gerçekleştiğine dair sürekli farklı farklı şeyler söyledi. Ondan sonra da İl müdürü geldi. Bizler, kamera sistemleri ve arka tarafta neden güvenlik yok gibi sorular sorunca ise ‘Başvuru yaptık, biz bildirdik, bizim suçumuz yok’ deyip övdü övdü gitti. Ama çözmeyeceklerini daha o an biliyorduk. Çünkü okul açılalı 7 ay oldu, her şeyde bir problem var ama çözülen yok. Güvenlikleri işten çıkaracaklarını, yakın zamanda kamera sistemleri kuracaklarını, yurdun arka kısmına güvenlik noktası oluşturacaklarının sözünü verdiler. Henüz güvenliklerin değişeni yok. Bir şey yapacaklarını, değiştireceklerini sanmıyorum. Sadece krizi yöneterek insanların tepkilerini azalttılar” dedi ve sürecin takipçisi olacaklarını söyleyerek sözlerini sonlandırdı.
GÖZALTINA ALINDI
Öte yandan DHA’nın aktardığına göre yurda giren Abdülmecit B. (42), gözaltına alındı, kimlik tespiti yapıldıktan sonra serbest bırakıldı. Abdülmecit B., öğrencilerin tepkilerinin ardından, “kişilerin huzur ve sükununu bozma” suçlamasıyla tekrar gözaltına alındı. Abdülmecit B. ifadesi alınmak üzere Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürüldü.
Fotoğraflar: DHA
İlgili haberler
Erdoğan yurtlar için ‘yeterli ve modern’ diyor, ge...
Cumhurbaşkanı Erdoğan Saray'dan yaptığı açıklamada öğrenci yurtlarının yeterli ve modern olduğunu ön...
Çukurova Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğun...
'Güvenli kampüs talebiyle çıktığımız bu yolda toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanana kadar mücadelemi...
KYK yurtlarındaki genç kadınlar neler yaşıyor?
İstanbul Cevizlibağ’daki en konforlu olarak adledilen KYK Yurdunda kadın öğrenciler, o kadar da mutl...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.