Çankaya Belediyesinin düzenlediği, Kadın Emeği Festivali Ankara’da kadınların yoğun katılımıyla devam ediyor. Sabahın erken saatlerinde Ahlatlıbel Spor Tesislerinde ürünlerini sergileyen kadınlar bir arada olmanın verdiği güçle ilmik ilmik ördükleri el işlerini satıyorlar. Festivalde ev kadınları, üniversiteden genç kadınlar, mahallelerden dernekleriyle katılan kadınlar ve KHK ile işsiz kalan kadınlar dikkat çekiyor.
Stantlarda el işlerini maddi getiriye dönüştüren kadınlar, “Biz burada yemeklerimizi, çaylarımızı, üşüdüğümüzde hırkalarımızı paylaşıyoruz. Bilmediğimiz birçok şeyi birbirimizden öğrendik. En çok da baskıların yoğun olduğu şu günlerde dayanışmayı tadarak birlikte eğlenip kahkaha atmanın keyfine vardık” diyor.
Çocukların koşuşturduğu, kadınların kendi gibi oldukları bu festival alanı Ankara’nın eylülünü adeta ısıtır nitelikte. Ankara’da ilk kez düzenlenen festival, kadınların yıllanmış umutlarını bir kez daha gün ışığına kavuştururken, “Birlikte güçlüyüz ve insanca yaşayabilmek için ayaklarımızın üzerinde duymalıyız” sözlerine bırakıyor.

YAŞAMA DAİR NE VARSA...

Gün içinde dans eden, oyun izleyen, konserlere katılan kadınlar bu tarz etkinliklerin çoğalarak devam etmesini istiyor. Öyle ya, yaşama dair ne varsa bir ucundan sahip olmak iyiye ve güzele olan ihtiyacı doğuruyor. Biz de bu ihtiyaçtan yola çıkarak Ekmek ve Gül olarak, kadınlarla birlikte hayatın tüm zorluklarına rağmen gülümsemeyi unutmayan kadınların sesi soluğu olmanın sevincini paylaştık bu sıcacık ortamda.
Festival alanında çocuklar için animasyonlar ve etkinlikler de yapılırken ailecek eğlenilecek bir ortam da yaratılmış oldu. Nar Kadın Dayanışması ise Mesut Kadınlar Fotoğrafhanesi ile kadınların sözlerini yazdıkları bir pankart oluşturarak hatıra fotoğrafı çektirdikler. Boya fırçalarını alan her kadın ve çocuk hazırladıkları pankarta hayallerini yazdı, çizdi ve etrafında türküler söyleyerek halay çektiler.
Barodan gelen genç kadın avukatlar ise bütün standları tek tek dolaşarak broşürlerini bıraktı ve kadınların şiddete uğradığında kendileriyle iletişime geçmesini istediler. Haklarını anlattılar kadınlara. Ziyaretçilerin yoğun olduğu festivalde şenlik havası hakimdi.

ANKARA’NIN GRİSİNE HAYATIN TÜM RENKLERİ

Alanda gezinirken karşılaştığımız tiyatrocu Füsun Demirel’in de ilk gün tezgah açıp kadınlarla birlikte olduğunu aktarırken, “birbirimize çok şey kattığımıza inanıyorum. Bu bilinçle İstanbul’a gittiğimde de devam edeceğim” diye ekledi. Akşamına da Aşk Dersleri oyununu sergileyen Demirel, bütün gün kadınlarla birlikteydi.
Birlikte hareket etmenin gücüne inanarak emeğinin kutsallığını ellerinde şekillendiren kadınlar, bu festival aracılığı ile bir adım öne çıktı. Bu fırsatı sunan Çankaya Belediyesine yeni sorumluluklar ve görevler biçen, Kadın Emeği Festivalinin devamını bekleyen kadınlar Ankara’nın belleğine bir de grisine hayatın tüm renklerini koyarak yeni bir alan açtı.

Festivale katılan böyle anlatıyor neler yaptıklarını...