Dersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneği olarak 8 Mart dolayısıyla kadınlarla yaptığımız ev toplantılarında bir araya geldik. Onlarca kadınla gerçekleştirdiğimiz her buluşma, en çok kadınların yan yana gelmeye ihtiyacı olduğunu göstermesi açısından önemli ve öğretici oldu bizler için. Her yan yana geliş, aynı zamanda "Sonrasında ne yapabiliriz?" sorusuna dair daha çok sohbet edip, içine itildiğimiz karanlıktan nasıl çıkacağımızın cevaplarını birbirimizde bulduğumuz bir umuttu. Bu umutlu buluşmalar bazen şenlik isteği, bazen "Bende de toplanalım" diye devam eden; yaşadığımız darboğazdan, stresten ve yalnızlıktan çıkmanın bir arayışıydı.

DERT ORTAKLIĞI

"Ne yaşıyor Dersimli kadınlar?" diye yönelttiğimiz soru, kadınların geçim derdinden, soğuk havalara rağmen derecesi yükseltilemeyen kombiye, daha ucuz olduğu için Elazığ'dan gelen araçlarla sipariş edilen ekmekle tasarruf sağlanmasına, kira fiyatlarının fazlalığına kadar upuzun bir sorunlar listesiyle boğuşmak zorunda kalmışlıkla cevaplandı...

Kadınların çalışma olanaklarının kısa dönemli, güvencesiz işlere mahkûm edildiği bir kentte, yaşadığı bu darboğazda bir araya gelinen her buluşma yalnız olmadığımızı bir kez daha hatırlatıyor ve aynı derdi diğer kadının da yaşadığını görünce süreç artık dert ortaklığıyla devam ediyor. Derdi ortak olanın dermanı da ortak, ama nasıl? Birçoğumuz yalnız kalmaktan, kimsenin birbirinden haberinin olmadığı koşullardan dert yanıyoruz ama bunun çözümünün de bu ortaklaşmalar olduğunu unutuyoruz. Hepimiz her şeyin farkındayız ama korkuyoruz, demişti bir kadın. Nereye kadar korkacağız? İnsana özgü bu duygunun esiri olmadan yaşayacağımız bir hayatı hak etmiyor muyuz?

HAYDİ 8 MART'A!

Korkularımızdan, kaygılarımızdan arınmanın; gücümüzü fark etmemizin tek yolu birlik olmamız. Bu birliği sağlamak, dert ortağı olmaktan geçer.

Bazen haksızlığa birlikte ses çıkarmaktan, birlikte mücadele etmekten geçer...

Bazen yapılan kısırın, demlenen çayın etrafında bir masada toplanmaktan geçer...

Bazen de bir şenlikte birlikte kuracağımız halaydan geçer...

Yeter ki bir araya gelip birbirimize umut olalım!

8 Mart, üzerimize boca edilen bu karanlığı söküp atacağımız bir gün olarak önümüzde duruyor. Bize dayatılan güvencesizliği, geçim sıkıntısını, şiddeti kabul etmediğimizi, yalnız değil birlikte haykırmalıyız!

Haydi 8 Mart'a! Kara bulutları elimizin tersiyle itmeye!

Fotoğraf: Ekmek ve Gül