ÇÜ öğrencileri Sofuoğlu’na tepkili: ‘Üniversiteler eğitim ve bilimle gündeme gelmeli’
Çukurova Üniversitesi öğrencileri Sakarya Üniversitesinde öğretim üyesi olarak görev yapan Ebubekir Sofuoğlu’nun “Üniversiteler neredeyse fuhuş evleri” söylemine tepki gösterdi.

Sakarya Üniversitesinde öğretim üyesi olarak görev yapan Ebubekir Sofuoğlu’nun “Üniversiteler neredeyse fuhuş evleri” söylemini değerlendiren Çukurova Üniversitesi öğrencileri bu söylemi, kadınların okumasına, toplumsal hayatta yer almasına yönelik rahatsızlıkla ilgili olarak değerlendirdi. Akademinin bilimsellikten,cinsiyet eşitliğinden ve çağdaşlıktan uzak kurumlara dönüştürülmeye çalışıldığını ifade eden öğrenciler, “Üniversitedeki öğrencilerin ön planda olması gereken konu eğitim ve bilim olmalı” dediler. Çukurova Üniversitesi öğrencileri, daha önce de İstanbul Sözleşmesi ile ilgili “Bu metin çok kan dökecek” gibi açıklamalarıyla da gündeme gelen Sofuoğlu’nun sözlerini eğitimi gericileştirme ve kadınları baskılama çabalarının bir parçası olarak değerlendirdi.  

‘BİR YERDEN GÜÇ ALDIKLARI ORTADA’

Diş Hekimi Fakültesi Öğrencisi Leyla,  Sofuoğlu’nun sözlerinin akademinin bilimsellikten, cinsiyet eşitliğinden ve çağdaşlıktan uzak kurumlara dönüştürülmeye çalışılmasının bir kanıtı olduğunu söyledi.  Sorgulanması gereken kadınların özel hayatı değil, televizyonlarda bu tür ayrımcı konuşmaların yer alabiliyor olması olduğunu ifade eden Leyla,  “Eril, homofobik ve cinsiyetçi tutumlar sergileyen kamu görevlilerinin bir yerlerden güç aldığı ortada. Bunun yerine tacizle, tecavüzle, şiddetle ismi anılan akademisyenler ile bu zihniyete sahip akademisyenler araştırılmalı ve görevlerine son verilmelidir” dedi.

‘KADINLARI İKİNCİ PLANA ATMAK İSTİYORLAR’

Hukuk Fakültesi Öğrencisi Delal, iktidarın, bu ifadenin özellikle kadınların okumasını toplum içinde yer almasını hazmedememesinin bir sonucu olduğunu belirterek şunları söyledi,
“Bizlerin okumasını, bilgilenmesini, aydınlanmamızı, haklarımızı korumamızı istemiyorlar. Bizleri ikinci plana atarak toplumu kontrol etmeye çalışıyorlar. Bu sadece söylenmiş çirkin bir benzetme değildir. Biz üniversiteli öğrencileri gördükleri, koydukları konumdur. Bu akademisyenlerden öğrenecek hiçbir şeyimiz yoktur. Bu çirkin ifadeyi söyleyen ve bu tarz düşünen akademisyenlerin görevden alınmasını istiyoruz”

‘TOPLUMU ŞEKİLLENDİRME ÇABASI’

İnşaat Mühendisliği Fakültesi Öğrencisi Zehra, “Öğretim görevlilerinin işi öğrencilerin evlerinde ne yaptıklarını sorgulamak mı?” diye sordu. Hafta sonu alkol satışı yasaklanması ile bu tutumun birbiri ile ilişkili olduğnu ifade eden Zehra,  “Bazı şeyler değiştirilmeye çalışılıyor. İktidarın da tutumuna bakınca bu alkol yasakları, üniversite evlerinin fuhuş yeri olarak görülmesi ya da bunların konuşulacak raddeye gelmesinin nedeni aynı” dedi. Devletin toplumu İslami kurallara göre şekillendirerek istediği gibi davranmak istediğini dile getiren Zehra, “Aynı şekilde İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamama nedenleri de kadınları ev içine hapsetmeye çalışmak istemeleridir. Böyle devam ederse bu duyduklarımız artabilir. Kadın üniversitelerin açılması kararı, imam hatip okullarında kız ve erkek çocukların ayrı eğitim görmesinde olduğu örneklendirilebilir” diye konuştu.

‘HOCALAR EĞİTİM VERME İLE İGİLENSİN’

Makine Mühendisliği Öğrencisi Şevval, üniversitedeki öğrencilerin anılması gereken konunun özel hayatları değil, eğitim ve bilim olması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Biz öğrencilerin kiminle ne ölçüde ne yaptığımız başkalarını hiç ilgilendirmez. Edindiğiniz görevi bırakıp eğitim vermeyle ilgilenin. Ancak hocalar işlerini suistimal ediyor. Üniversitelerimizden uzak durun” dedi.

ÇÜ KADIN ÇALIŞMALARI TOPLULUĞU: ACİLEN TACİZ ÖNLEME BİRİMİ KURULSUN, İŞLETİLSİN
Çukurova Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu da sosyal medya hesaplarından yayınladığı açıklamasında "üniversitelerimizde güvenli kampüsler için üniversitemiz bu zihniyette olan akademisyenlerin arkasında durmamalıdır" diyerek kendi üniversitelerinde de Taciz Önleme Birimi'nin acilen kurulmasını ve işletilmesini talep ediyorlar.
Açıklamanın devamında "Bu zihniyette eğitimcilerimizin olduğunu ve üniversitelerde güvencemizin olmadığını düşünüyoruz. Yönetim şeklinin şeriatı getirmeye çalıştığı bu dönemde İmam Hatip okullarında kadın ve erkek öğrencilerin ayrı eğitim görmesinde olduğu gibi, Kadın Üniversitelerinin açılması kararı da bunu, fuhuş evleri düşüncesini destekler nitelikte. Sofuoğlu hakkında başlatılan soruşturma süreci hızlandırılarak görevden ihraç edilmesi gerekmektedir. İktidar ve sözcüleri yetişkin insanlar arasındaki rızaya dayalı cinselliği 'ahlaksızlık' olarak tanımlıyor. Üniversitelerde tacize, şiddete maruz kalan kadın öğrencilerin yüzüne kapıları kapatan, faillerin ceza almasını sağlayacak mekanizma ve ilkelerin yoksunluğu karşısında genç kadınların taleplerini görmezden gelen üniversite yönetimlerinin tutumu bu 'ahlak anlayışının' sonucudur" deniyor.

Fotoğraf: Mikael Kristenson/Unsplash

İlgili haberler
Üniversitede kadına şiddet gerçeği

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülriz Uygur ile üniversitede kadına yön...

‘Z Kuşağı’ tartışmaları | Genç kadınlar ne yaşıyor...

Gençlerin, genç kadınların neler yaşadıklarını ve neler istediklerini, tepkilerini, çözümü nerede bu...

Üniversiteli kadınlar: ‘Sözleşmeyi tartışmaya açma...

Üniversiteliler İstanbul Sözleşmesi’nin iptalinin tartışılmasını değil, bir an önce her üniversitede...