CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, sistematik fiziksel şiddete maruz kalan kadınların faillerine karşı işledikleri suçların meşru müdafa hükmü kapsamında değerlendirilmesi için kanun teklifi verdi.
Teklif kabul edilirse, kendisinde Örselenmiş Kadın Sendromu tespit edilen ve hayati risk içeren sistematik fiziksel şiddet mağduru kişilerin faillerine karşı işledikleri suçlar meşru müdafa hükmü kapsamında değerlendirilecek.
KADINLAR HER AN ŞİDDET GÖRME İHTİMALİYLE YAŞIYOR
CHP Aydın Milletvekili ve Adalet Komisyonu üyesi Süleyman Bülbül, Meclis Başkanlığına Türk Ceza Kanunda değişiklik yapılması için kanun teklifi verdi. Kanun teklifinde Bülbül, “Ülkemizde kadına yönelik hane içi şiddet bu kadar yaygınken mahkemelere intikal eden ceza dosyalarında kadınların yaşadığı travma bozukluğu, yargı makamlarınca dikkate alınmamaktadır. Örselenmiş Kadın Sendromu, sürekli olarak ağır fiziksel, duygusal ve cinsel şiddet gören kadınların psikolojik durumlarını niteleyen bir kavramdır. Günümüzde bu sendromdan mustarip olduğu gözlemlenen ve basına yansıyan şiddet olaylarında haksız tahrik hükümleri bile nadiren tartışılıyor. Oysaki mağdurlar, her an şiddet görebilme ihtimaliyle, hatta öldürülme ihtimaliyle yaşıyor. Bir kısır döngü içinde hayatlarını devam ettirirken her an hayatları risk altında” dedi.
‘MEŞRU MÜDAFANIN GENİŞ DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKİYOR’
Bülbül, sistematik ağır şiddete maruz kalan kadınların kendilerini savunmak için işlemiş oldukları suçlara geniş çerçeveden bakılması gerektiğini ifade ederek, “Örselenmiş Kadın Sendromu’nu yaşayan mağdurların faillere karşı işlemiş olduğu suçlar hakkında yapılacak değerlendirmelerin klasik meşru müdafaa tanımı dışından çıkarılarak geniş bir değerlendirmeye konu olması gerekmektedir. Meşru müdafaada, mağdura karşı olay anında yönelmiş mevcut bir tehlike söz konusudur. Örselenmiş Kadın Sendromu'nda ise failin kendisine yöneltilen saldırı o an bitmiş olabilir, ancak geçmişten beri gelen ve devam edecek olan düzenli ve sistematik bir şiddet mevcuttur. Bu bağlamda olayın ispatı adli tıp raporları ve psikolojik değerlendirmeler kapsamında sağlanacaktır” ifadelerini kullandı.
Bülbül, verdiği teklifte Türk Ceza Kanuna “Adli tıp ve uzman psikolog tarafından düzenlenen raporlar doğrultusunda Örselenmiş Kadın Sendromu tespit edilen ve hayati risk içeren sistematik fiziksel şiddet mağduru kişilerin kendilerini savunmak amacıyla faillerine karşı işlemiş olduğu suçlar da işbu madde kapsamında değerlendirilir” ibaresinin eklenmesini talep etti.
ÖRSELENMİŞ KADIN SENDROMU NEDİR?
Evli olduğu erkek veya duygusal ilişki yaşadığı partnerinden devamlı fiziksel, duygusal ve cinsel şiddet gören kadınların psikolojik durumunu ifade etmek için kullanılan bir kavram. Ceza hukukunda da eşinden devamlı şiddet gören kadının, eylemi bittikten sonra onu öldürmesi halini ifade eder. İçtihat hukuku örseleyici ve hayati risk içeren şiddet dolayısıyla öldüren kadınlar için, örselenmiş kadın sendromunu ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan bir neden olarak kabul edilir.
Fotoğraf: Evrensel
İlgili haberler
Şiddete karşı mücadelenin esası ‘özsavunma’ olabil...
Şiddetin yalnızca suretine karşı değil esasına karşı da mücadeleyi odağa koymazsak, kadınların ölmem...
Fikriye Özbek’in tutukluluğunun devamına karar ver...
Şiddet gördüğü kocası Hakan Özbek'i öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan Fikriye Özbek davasında tanıkl...
İşkenceci eşini öldüren Melek İpek hakkında ‘Örsel...
Çocuklarını ve kendisini ölümle tehdit eden işkenceci kocası Ramazan İpek’i öldüren Melek İpek’in av...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.