Beykoz’da bir güzellik: Kadınlar Kahvesi
Beykoz’da bir anne kızın eseri olan kadınlar kahvesi, sıcak samimi hem de kadınların kendisine ait. Kadınların emeğiyle kadınlar için bir nefes alma mekanı...

Beykoz, İstanbul'un Anadolu yakasının genelinin aksine sıcak Anadolu havasını henüz tam olarak kaybetmemiş ve hâlâ yeşil kalabilmiş sayılı ilçelerinden biri. Şehri gittikçe beton yığınına çevirmeye başlamış olan koca rezidansların arasında bunaldığınızda nefes almak için kaçabileceğiniz, doğayla iç içe olan ender yerlerdendir Beykoz. Ne zaman İstanbul'a gelsem mutlaka kaçıp denizin ve ağaçların kokusunu içime çekebileceğim bu ilçeye mutlaka uğrarım. Çünkü özellikle baharda iki yanı devasa ağaçlarla sarmalanmış yollarından geçerken aldığım o ıhlamur ve hanımeli kokularını iliklerime kadar hissederim bu yollarda. Boğaza karşı olmasını ve mayıs ayında kısa sürede açıp kayboluveren erguvanların güzelliğini de söylemeye gerek yok sanırım. Sadece bunlarla da kalmaz Beykoz; hâlâ ayakta kalmaya çalışan küçük balıkçı teknelerindeki balıkçıların sıcacık muhabbetlerinden büyük AVM’lere inat küçük esnaf kültürünün yaşatılıyor olması da ayrıcalıklı kılar onu. Bu nedenle İstanbul'da yaşamak istersem yerleşmek isteyeceğim sayılı yerlerden birdir Beykoz.



Hem şehre yakın hem şehirden uzak bir tatil kasabası havası olan bu ilçe uzaktan oldukça muhafazakar gibi görülse de aslında içinde yaşadığınızda farklı kültürlerden insanların birbirlerine nasıl da anlayışla yaklaştığını, ilişkilendiğini görebilirsiniz. İstanbul'un genel olarak bilinen gece hayatından farklı olarak havaların ısınmasıyla başlayan gece yarılarına kadar süren sahildeki hareketlilik ve termos çayları eşliğinde yapılan sohbetlerin tadına doyum olmaz. Dışarıdan sosyal hareketliliğin sınırlı gibi göründüğü bu ilçeye son ziyaretimde beni oldukça heyecanlandıran yeni bir sürprizle karşılaştım. Yine yakın bir arkadaşımla görüşmek ve Beykoz'un güzel atmosferini yeniden solumak için geldiğimde, sahile yakın ara sokaklardan birinde bir pankarta denk geldik. Pankartın üzerinde Beykoz Kadınlar Kahvesi yazıyordu.



Bizim için güzel bir sürprizdi. Hemen içeri girdik ve kahvehanenin sahibi olduğunu öğrendiğimiz Gamze Hanımla tanıştık. Tüm içtenliğiyle buyur etti bizi içeriye ve bu sayede başladı sıcak muhabbetimiz. Bahçe içinde tertemiz masa örtüleri ve küçük saksı çiçekleriyle süslenmiş olan masalardan birine kuruluverdik hemencecik. Bir yandan kahve ve çaylarımızı yudumlarken, bir yandan da merak ettiğimiz soruları sıralamaya başladık. Amacımız Beykoz için yeni ve de anlamlı bir gelişme olan bu mekanın açılma hikayesini öğrenmekti. Tam 17 yıldır erkekler kahvesi olarak işletilen bir yer iken kadınlar kahvesine dönüşüvermişti Gamze Hanımın birkaç estetik dokunuşuyla. Daha önce eşinin işlettiği bir erkekler kahvehanesiymiş bu mekan. Eşinin dükkanı kapatmak istemesi üzerine fırsatı değerlendiren Gamze Hanım, burayı kadınlar için bir mekana dönüştürme kararı almıştı. Beykozlular ve çevredeki diğer esnaf çok olumlu karşılamışlar bu gelişmeyi. Çünkü Beykozlu kadınlar için yeni bir sosyal alan açılmış bu sayede. Kadınların kendilerini rahatça ifade edebilecekleri, yeni dostluklar kurabilecekleri ve kimbilir belki de zamanla çok güzel dayanışmalara vesile olabilecek bir mekanın açılışı böylece gerçekleşmiş.



Tarihten günümüze kadınlara ait mekanın sınırlarının "baba evi" ya da "koca evi" diye adlandırılan evlerle sınırlandırıldığını düşündüğümüzde kadın - mekan ilişkisinin ne derece önemli olduğunu anlayabiliriz. Kadınlar için 'kendine ait bir mekan'  o derece önemli ve değerlidir ki, bu anlamda atılan her adımın desteklenmesi gerektiği kanısındayım. Bu konuda ilk akla gelen yazarlardan biri olan Virginia Woolf, ‘Kendine Ait Bir Oda’ kitabında bir kadının yazar olabilmesi için kendine ait bir odasının ve parasının olması gerektiğini, aksi takdirde bağımsız düşünemeyeceği için yaratıcılıktan da uzak kalacağını destekleyici bilgilerle iddia eder. Kadınların kendilerine ait bir mekanlarının olması kendi geçimlerini sağlayacak olanakları üretmeleri bu anlamda gerçekten çok elzemdir. Beykoz Kadınlar Kahvesi örneğimizde de Gamze Hanım sadece kendine özel bir alan yaratmış olmakla kalmıyor, hemcinsleri için de kendilerine özel yeni alan açmış oluyor. Bu gerçekten önemsenmesi ve de desteklenmesi gereken bir durum. Kadınların kendi aralarında dayanışabilecekleri, bağımsız yaşam alanları yaratabilmelidirler. Nitekim Gamze Hanımın da bu anlamda kadın arkadaşlıklarının, dostluklarının kurulup güçlenmesi yönünde dayanışma beklentilerinin olduğunu öğreniyoruz.

Gamze Hanım’a teşekkür ettikten sonra hesabı ödeyip çıkmak istediğimizde bir sürprizle daha karşılaşıyoruz. Cüzdanımdan çıkardığım 10 lira yeter mi diye düşünürken borcumuzun sadece 4 lira olduğunu öğreniyoruz. 'Olur mu öyle şey! Bari 5 lira al' dediğimizde ise 'Çay 1 lira, kahve 2 lira eee iki çay bir kahve toplam 4 lira ediyor' diye uzun uzun açıklama yapmaya başlayınca yüzümüzde tatlı tebessümle ayrılıyoruz... Arkadaşımla heyecanımız salt bir kadınlar kahvesi açılmış olmasından dolayı değil, bu kahvenin Beykoz gibi bir yerde ilk defa açılmış olmasından kaynaklanıyordu. Çünkü Beykoz bizce doğasıyla ve sosyal dokusuyla özel bir yerdi. Her şeyden önemlisi görülesi, gezilesi ve de sevilesi bir yer... İstanbul'a yolunuz düşerse mutlaka Beykoz'un ara sokaklarını dolaşmanızı, sahilde balık ekmek yemenizi, balıkçılarla muhabbet etmenizi ve şayet kadınsanız mutlaka kadınlar kahvesine uğramanızı tavsiye ederim.

İlgili haberler
Ekmek ve Gül Pilavcısı... İşte bu yüzden varız!

“Ben Hayat TV’de Ekmek ve Gül programını izliyordum. Ekmek ve Gül dergisini de takip ediyorum. Orada...

Bir mahalle, onlarca değişim hikayesi

Milliyetçilik ve muhafazakarlığın yoğun olduğu, kadınların da bu muhafazakarlık altında ezildiği bir...

GÜNÜN ÖYKÜSÜ: Kendine ait bir oda ve daha başka şe...

Mutfak masasında yazı yazan, başka gezegenden gelen birine bir gazete sayfasından dünyayı anlatan ka...

Gülseren’in aydınlık dükkanı

Küçük bir tezgahla başladım sahaflığa. İlk sattığım kitaplar, kendi kütüphanemdeki kitaplardı. Gözüm...

Çok mu oluyoruz, dört kadın laflayıp bira içerek!

1 erkek, 3 kadını; ben de oturunca dört kadını taciz edebiliyor. O oturmaya devam ettikçe onu görmez...

GÜNÜN PAZARI: Potlaç Kadın Emeği Pazarı

Cumartesi, Pazar yolu Kadıköy’e düşenler Potlaç Kadın Emeği Pazarı’na uğramadan gitmemesi, hatta öze...