İstanbul’un göbeği Bakırköy’ün İncirli durağının hemen yanındaki Özel Ethica Hastanesi önünde 13 gündür bir kadın haksız yere işten atıldığı için direnişte. Elinde bulunan “Ethica hastanesi kıdem tazminatımı, mesai ücretlerimi vermeden, işten çıkarttı. Haklarımı istiyorum. Haklıyım kazanacağım” yazılı bir dövizle direniyor Derya Koçak.
Hastaneden “itaatsizlik ettiği” gerekçesiyle atıldığını söyleyen Koçak, gerçek nedenin ise çalışma arkadaşının sessiz kalmadığı bir çocuk istismarı vakasıyla ilgili olduğunu iddia etti.

İŞTEN ATILAN ARKADAŞLARI İÇİN DE DİRENİYOR

3.5 yıldır çalıştığı hastaneden haksızca çıkarıldığını ve direnişe nasıl başladığını söyleyen Koçak, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “25. maddeden çıkartıldığım için hiçbir hakkımı alamıyorum. İşsizlik maaşımı alamıyorum ve bu madde başka bir yerde iş bulmama engel oluyor. İlk buraya kendi adıma oturmuştum, sonra düşündüm ki bu hastaneden çıkartılan birçok işçi oldu, şu anda iş mahkemesinde 40 işçi var bildiğim kadarıyla ve ben onların adına da burada oturuyorum ve oturmaya devam edeceğim, ta ki hakkımı alana dek. Bundan vazgeçmeyeceğim.” Koçak, çalışma şartlarının da çok zorlayıcı ve hastanede az çalışan olduğu için iş yükünün çok fazla olduğunu da sözlerine ekliyor.

‘İÇERİDEKİ İŞÇİLER HAKLARINI ARASIN!’

Derya Koçak, 28 yaşında engelli bir çocuk annesi aynı zamanda. Eşi kendisi işten atılınca emekli olmasına rağmen günlük ve geçici işlerde çalışmaya başlamış. Bu sebeple direnişe gelirken oğlunu bırakmak konusunda sıkıntı yaşadığını, komşuya bırakıp geldiğini söylüyor.
Hastanede çalışan işçilere de söylemek istedikleri var Koçak’ın: “İçerideki işçileri haklarını arasınlar. Bir personel iki üç kata bakıyor. Çalışma koşulları ağır. Bu duruma göz yummasınlar. Kendilerini ezdirmesinler.”

BEN UMUDUMU KAYBETMEDİM

Minibüslerin, kamyonların yüksek sesler çıkartarak geçtiği yolun kaldırımında saat 3 ile 6 arası bekleyen Koçak’a yoldan geçen insanlar da sık sık destek veriyor. Yoldan geçen bir kadın da “Umutlanma burası Türkiye” diye sitem edecek oluyor ama karşı çıkıyor Koçak, “Ben umudumu kaybetmedim, ben burada oturmaya başladığım gün benim umudum başladı. Ben hakkımı arıyorum.”

HERKESE ÇAĞRISI VAR

“Bu haksızlığı ne kadar duyabilirsem o kadar duyuracağım insanların da bu duruma sessiz kalmalarını istemiyorum, destek versinler” diyen Koçak, kararlılığını şöyle yineliyor: “Bugün bana yarın onlara. Hepimiz emekçiyiz işçiyiz, aynı haksızlıkları yaşıyorum. Her kesimden destek bekliyorum. Ben bunun arkasını bırakmayacağım.”

İSTİSMARI BİLDİĞİ İÇİN Mİ İŞTEN ATILDI?

Derya Koçak’ın işten atılmasının nedeni hem hastaneye gelen çocuk istismarı olayı hakkında bilgisi olması hem de istismara sessiz kalmadığı için işten atılan bir çalışanın arkadaşı olması. Koçak yaşananları şöyle anlatıyor: “Burada aynı birimde çalıştığım yakın bir arkadaşım vardı. Mart ayında hastaneye bir çocuk istismarı vakası geldi. 20 aylık bir çocuk istismara uğramıştı ve başka bir hastaneden sevk edilerek gelmişti bu hastaneye. Bebek o gece yaşamını yitirdi. Bahsettiğim arkadaşım da o gece nöbetçiydi. Durumun polise bildirilmesini istedi ancak buna karşı çıkıldı ‘Sabah doktora söyleriz’ denildi. Bunu kabul etmeyen arkadaşım ihbarda bulunduğu ve bu durumu televizyonda bir programa çıkıp anlattığı için baskı görmeye başladı. İşten çıkmaya zorladılar ve sonunda baskıya dayanamayarak işten çıktı. Olayı bildiğim için ben de baskı görmeye başladım. Çapraz sorgulara alındım, bu konuyla ilgili bilgim olup olmadığı soruldu. Sırf işten çıkmam için yıldırmaya çalıştılar baktılar olmuyor, 25. maddeden çıkarttılar. Ben işten atıldığım zaman o olayı (istismar olayı) hatırlatarak beni bu sebeple işten çıkartıp çıkarmadıklarını sordum insan kaynaklarına. Bana ‘Evet, o (işten atılan çalışan) neyse sen de osun’ dediler.”

HASTANE SESSİZ

Direnişi sorduğumuz Ethica Hastanesi insan kaynakları ise duruma ilişkin konuşmamayı tercih etti, “Avukatlarımız ilgileniyor, biz olaya ilişkin konuşmuyoruz” denildi. 

DİRENİŞE BAŞLADIKTAN SONRA ARAYA ARA BULUCU GİRDİ
Direnişte sürekli Derya Koçak’ın yanında duran ve desteğini esirgemeyen Avukatı Nadide Özdemir meselenin hukuki yönünü şöyle açıklıyor: “25 maddeden sözleşmeyi feshettikleri için birçok hakkını alamıyor müvekkilim. İşsizlik maaşı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı alamıyor. Bunun yanında içerideki alacakları var. (Bayram tatili ücretleri fazla mesai ücretleri.) Bunun için hastaneden talepte bulunduk ilk önce ödeme yapmayacaklarını söylediler ancak direnişe başladıktan sonra ara bulucuyla bir araya geldik. Feshin haklı nedenle olmadığını kabul ettiler, kıdem ve ihbar tazminatını ödemeyi kabul ettiler ancak içerideki alacaklarını vermeyi kabul etmediler. Bu sebeple müvekkilim direnişini sürdürüyor.”
Hastaneye dava açtıklarını da söyleyen Özdemir, davanın senelerce sürebileceğini bu sebeple müvekkilinin daha çok mağdur olacağını aktarıyor ve taleplerini şu şekilde sıralıyor: “Öncelikli talebimiz 25. maddeden fesih yapmışlar bunun değiştirilmesini istiyoruz ki müvekkilim işsizlik maaşı alabilsin, bunun yanında içeride kalan alacaklarını istiyoruz.”