Balıkesir Kadın Platformu Cumhurbaşkanı'nın 'sürtük' sözüne ve hayat pahalılığına tepki gösterdi
Balıkesir Kadın Platformu artan hayat pahalılığı, zamlar ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hakaret içeren sözleriyle ilgili basın açıklaması yaptı.

Balıkesir Kadın Platformu'nun Balıkesir Alihikmetpaşa Meydanı'nda dün saat 17.30'da yaptıkları basın açıklamasında "Ülkeyi yönetemeyen, kötü gidişatı durduramayan tek adam rejimi, çareyi baskıyı, yasakları arttırmakta arıyor ve her zamanki gibi toplumu kutuplaştırma taktiğine devam ediyor. Cumhurbaşkanı dokunulmazlığına sığınarak istediği hakareti yapmayı kendine hak görüyor. Tek adam rejimine yapılan en ufak bir eleştiriyi şahsına hakaret olarak kabul edip herkese hakaret davaları açıyor" dendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın halka "sürtük, çürük..." demesine dair Balıkesir Kadın Platformu yaptığı açıklamada, "Erdoğan’ın kadın bedeni üzerinden ifade ettiği eril, ayrıştırıcı ve düşmanlaştırıcı dilin en başta Gezi'ye katılmış ya da katılmamış olsun milyonlarca kadın yurttaş tarafından asla kabul edilmeyeceğini biliyoruz. Cumhurbaşkanı, halkın kürsüsü olan meclis çatısı altında, yurttaşlarına küfür edebilecek kadar seviyeyi aşağılara indirmiş, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokrasi geleneğinin tek adam yönetimi altında ne denli zedelenebileceğini, bu ülkenin en büyük sorununun bizzat kendisi olduğunu tüm topluma bir kez daha göstermiştir. Bizler Gezi’de  Erdoğan’ın otoriter yönetimine, ayrıştıran diline, baskılara, ben yaptım oldulara, doğa talanına karşı çıkmıştık. Bugün de aynı şekilde itiraz ediyoruz. Bütün otoriteni yerle bir eden Gezi’den ve mücadeleci kadınlardan ne kadar korktuğunu da iyi biliyoruz. Gezi bu ülkenin onurlu isyanıdır.  469 Cumadır aynı yalanı, iftirayı, küfrü etsen de biz aynı şekilde cevap vermeyecek, onurumuzla, emeğimizle, kadın kimliğimizle var olmaya ve  eşit, özgür, adil, tok yarınlar için mücadele etmeye devam edeceğiz" dediler.

Açıklamanın devamı şöyle:

"İktidar 20 yıldır ülkenin hiçbir sorunu çözememiş. Enerjiden gıdaya her alanda ülkeyi dışa bağımlı hale getirmiştir. 1 Haziran’dan itibaren konutlarda doğalgaza %30, Elektriğe %25 zam geldi.  Son bir yılda elektrik santrallerinde kullanılan doğalgaz  yüzde 630, sanayide kullanılan doğalgaz yüzde 601 ve konutta kullanılan doğalgaz  yüzde 146 zamlanmış oldu. 1 Haziran 2021 tarihinden bugüne kadar benzine yüzde 235, motorine ise yüzde 250 oranında zam gelmiştir.  Tüpgaz fiyatları 330 lirayı aştı. Bu fiyatlarla tencereyi kaynatmak  kadınlar için imkansız hale geldi.

Mayıs ayında Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre yıllık enflasyon yüzde 73,5 oldu. Bu son 24 yılın en yüksek enflasyon oranı olarak kayıtlara geçti. Nisan ayında yıllık enflasyon yüzde 69,97'ydi. TÜİK, Mayıs enflasyonunun aylık bazda yüzde 2,98, yıllık bazda yüzde 73,5 arttığını açıkladı. Ancak gerçeğin farklı olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz.  ENAG  Mayıs  enflasyonunu yüzde 160,76 olarak açıkladı.  

Balıkesir Belediyesi suya %60 zam yaptı. Kırsal mahallelerde ise bu oran yüzde 40.  Bu beceriksiz yönetim krizin bütün yükünü halkın sırtına yüklemiştir. 

Ekonomik krizden en çok biz kadınlar etkileniyoruz. Marketlerde, bebek mamalarına, peynire, süt şişelerine  bile  alarm  takılıyor. Artık ödenebilir olmaktan çıkan faturalar ve sefalet ücretleriyle karşı karşıya kalan biz kadınlar, bir dar boğazın içinde yaşamaya çalışıyoruz. Ekonomik özgürlükten yoksun kalan kadınlar olarak bir başkasına, daha da bağımlı kılınıyoruz.  

Gıdadan enerjiye, hijyen ürünlerinden sağlığa tüm temel tüketim maddelerine gelen zamlardan, alınan yüksek vergilerden bıktık, usandık!   Cüzdan  boş!,  pazar filesi boş!, market sepeti boş!, kasabın önünden bile geçemez olduk. Çocuklarının beslenme çantalarına koyacak bir şey bulamayan anneler çocuklarını okula gönderemiyor.

Bu erkek egemen kapitalist  düzende, kutsal ailenin bütün yükü bizim omuzlarımızda ve her gün sofraya ne konulacağının kaygısını biz kadınlar taşıyoruz. Biz bu yükü de bu kaygıyı da  daha fazla taşımak istemiyoruz!

Yeter artık!

İnsanca yaşamak istiyoruz. Yoksulluğun, krizin, güvencesizliğin yükünü işçilerin, emekçilerin, kadınların, çocukların sırtına yüklemeye çalışan siyasi iktidara sesleniyoruz;  kabul etmiyoruz, çekin elinizi kadınların ve çocukların üstünden.  

Krizi kim çıkardıysa faturasını da onlar ödesin!"


Fotoğraf: Ekmek ve Gül