Alacakları için direnen ETF işçileri: Devlet niye yanımızda değil?
Patronlara teşvik veren iktidarın kendi sorunlarıyla ilgilenmediğini belirten direnişteki ETF işçileri, ‘Devlet niye bizim yanımızda değil’ diye soruyor.

Kapatılacağı duyurulan, DERİTEKS’in örgütlü olduğu İstanbul Tuzla’daki ETF Tekstil’de işçilerin başta tazminatları olmak üzere alacakları için başlattıkları direniş 8 günü geride bıraktı. Kadınların direnişin öznesi olduğu ETF’de işçiler “Devlet niye bizi görmezden geliyor” diye soruyor.

Melek Tafti, 4 yıllık işçi. “İşe alırken ballandıra ballandıra anlattı patron şirketi” diyor ve 3 yılda yaşadıklarını özetliyor: “3 yıl içerisinde ikramiyeleri hep zorla alabiliyorduk. Çünkü hep yokları oynadı. Hiçbir zaman alnımızın terini şöyle gönül rahatlığıyla alamadık. Üstüne yattı emeğimizin, hâlâ da yatmak istiyor. 3.5 ikramiyem var vermiyor, kıdemimi vermiyor şimdi. Kimisine ‘Size farklı rakam vereceğiz’ diyerek işçileri de bölmeye çalışıyor. İşçinin hakkına gelince mağduru oynuyor hep. Sen yıllarca kariyer peşinde koşmuşsun keşke biraz da vicdan için çabalasaydın.”

“Zaten değersiz olduğumuzu biliyorduk, arkadaşımız çatıya çıktığında canımızın hiçbir kıymetinin olmadığını gördük” diyen Tafti şöyle devam ediyor: “Bugüne kadar hayır için yaptıkları hep reklam içinmiş. Onun beğenmediği üç kuruşla, benim krediyle ev alan arkadaşım borcunu ödeyecek. Buraya gelmek için cebimizden çıkan yol parası bile 50 lira tutuyor. Onun beğenmediği o üç kuruş bizim birçok yaramızı kapatacak. Alnımızın terini istiyoruz biz, sadaka değil. Günü gününe geldik. Ben bir kere bile servisi kaçırmadım ya. 4 tane alarm kurup geliyordum. Düzenli geldim, bizim gibi işçilere bu yapılır mı? Böyle insanlara bunu yapmaya hiç hakları yok.”

‘ATEŞİN DERDİNİ KAZAN BİLİRMİŞ’

Tafti’nin eşi de zamanında CPS direnişinde yer almış. Tafti CPS direnişinde eşine destek olurken, şimdi eşi ona ETF direnişinde destek oluyor. “Ailemizin destek olması iyi de niye devlet yanımızda değil’ diye sormadan edemiyor Tafti. “Bütün arkadaşlarımız Çalışma Bakanlığına mail attı. Ara bulucuya gitmeniz gerek dediler. Bu işçiyi tatmin edecek bir şey değil. Gelsinler canımızın yandığını görsünler, yanımızda olsunlar. Neden Çalışma Bakanlığı var, gelsin görsün yaşadıklarımızı. Nerede mağdur bir işçi varsa ben orada olacağım artık, çünkü ateşin derdini kazan bilirmiş. Ben gördüm, benim eşim de CPS direnişçisiydi. Eskiden siyasi olarak farklı bakıyorduk ailecek, ama artık nerede hakkı yenmiş bir işçi varsa orada biz de olacağız diye bakıyoruz” diyor.

Tafti sorgulamaya devam ediyor: “Ben devlet karşıtı bir insan değilim ama gelip devlet neden bizim yanımızda değil de patronun yanında. Bu soruya cevap vermeli bu devlet. Çatıya çıktığımızda itfaiyenin gelmesi yetmiyor kardeşim yetmiyor, nasıl ki bugün patronuna teşvik veriyorsan gel işçine de sahip çık. Bir sor, bir denetleme gönder. Bunlar hep yetersiz kardeşim, bu patronlar beni sömürdüğü gibi devleti de sömürüyor. Teşvik üstüne teşvik alıyor. Yeri geliyor kiramızı, kredimizi ödeyemiyoruz biz de. Gelsinler baksınlar bu işçinin halini sorsunlar.”

‘HERKES GELSİN, KAPIMIZ HERKESE AÇIK’

Direniş, beş yıldır ETF’de çalışan Tülay Akdemir’e “İnsanlar birlik olunduğunda her şeyi başarılabileceğini” öğretmiş. “Bir kere endişelerden, çekincelerden uzaklaştırdı beni. Demek ki insanlar bütün olduklarında her şeyi başarabilirmiş. Burada at gibi yarıştırıldık. Hayatım boyunca böyle bir sistem görmedim. 9 yaşımdan beri çalışıyorum ben. Ben burada çalışırken inanın karşımdaki sebilden su içecek vakit bulamıyordum. Yetişemiyordum. Bugün bize değer veren herkese kapımız açık. Şu an siyasilerin bir olup burada yanımızda olması lazım. Hepsinin gelmesi lazım. Destek olması lazım. Biz burada kimin bize destek verdiğini, kimin vermediğini görüyoruz, bütün kuruluşlar bütün dernekler burada olmalı. Sesimizin ulaştığı herkes lütfen gelsin” diyor.

İYİLEŞİR İYİLEŞMEZ SOLUĞU DİRENİŞTE ALDI
ETF direnişçilerine yeni birinin katıldığını görüyoruz; Hülya Köse. 7 yıldır çalışıyor, 3 çocuğu var. Eşi de tersane işçisi. Evi kira. Direnişin başında raporlu olduğunu, iyileşir iyileşmez direnişe arkadaşlarının yanına geldiğini söylüyor: “Biz burada çok çalıştık, çok emek verdik. Ben su içemeden, lavaboya gidemeden işbaşı yapardım. Ben su bile içemezdim. Çok hızlı çalışırdık, bizim hakkımız bu değil. Çok emek verdik.” Çocuklar kreş yaşını geçince çocukları birbirine emanet edip geldiğini söyleyen Köse, “Ben ütüde çalışıyordum. Çok ağır işti. Eve gidince halim kalmıyordu. Bitkin düşüyorduk” diyor.
Bu yıl Köse’nin bir çocuğu da üniversiteye gidecek. “Nasıl göndereceğiz bilmiyorum. Burada verilmeyen tazminatım çocuklarımın eğitim parası” diyor. Onun da diğer işçi kadınlarla derdi ortak. 47 yaşında emekli olmak için pirimi de yaşı da yetmiyor. Şimdi yeni bir yere girip çalışmak da zor onun için.
‘SİZ SESİM DUYULMAZ SANSANIZ DA…’

6 senedir çalışan 2 çocuğu olan Şengül Kutlay da çocuğunun eğitiminden başlıyor söze: “Ben çocuğumu dershaneye göndersem belki bu yıl üniversiteyi kazanırdı. Gönderemedim. Çünkü ücretleri hep geç verdiler. Buraya da güvenemedim, senet işine girmedim.”

Kutlay’ın da borçları birikmiş, bu süreçte kredi kartına yüklenmişler, yıllarca verdiği fedakarlıkları anlatıp “Yazık oldu” diyebiliyor sadece: “Ben de 47 yaşımdayım. Bir yerlere başvuracağım ama yaş engeline takılacağım biliyorum. Ben gelecekte çocuğumdan da bir şey bekleyemem, anca kendini geçindirecek çünkü. Ama yeni bir iş bulana kadar da arayacağım.”

İlk kez bir direnişe katıldığını, direniş sürecinin kendisini çok şaşırttığını da söylüyor: “Makineden kalkıp çıktım direnişe, daha ilk defa bir direnişi, grevi burada gördüm ve sonuna kadar gideceğiz. İnsanın bakış açısı değişiyor hakikaten. Burada birbirimize sahip çıkmayı, hakkımıza sahip çıkmayı öğrendik. Ben direnişe dışarıdan böyle destek olunacağını, işçilerin seslerini duyurabileceğine hiç inanmıyordum. Demek ki işçinin başına gelince sesini duyurabiliyormuş. Dışarıdan destek bulabiliyormuş. Sen zayıfım, dışarıdan destek bulamam diye düşündüğün anda bir bakıyorsun arkanda büyük bir ses, büyük bir güç varmış. Ben bütün işçilere seslenmek istiyorum. Bir sıkıntınız sorunuz olduğunda çıkın duyurun sesinizi, inanın duyulur!”

Fotoğraf: Hilal Tok/Ekmek ve Gül

İlgili haberler
ETF Tekstil'de çatıya çıkan Sema Lermin tazminatsı...

Kapatılma kararı alan ETF Tekstil'de gasbedilen kıdem tazminatları ve ikramiyeleri için direnen işçi...

ETF direnişinin öğrettikleri| Demek ki işçiler yan...

ETF işçileri: Daha önce yan yana gelme fikrinin bile uzağında olduklarını ifade eden işçiler, “Ama g...

Ekmek ve Gül’den ETF işçilerine dayanışma ziyareti...

Ekmek ve Gül direnişlerinin 6. gününde olan ETF işçilerini ziyaret etti: ETF direnişinin kazanması i...