'Aile dersi' ile kadınlar ve kız çocukları yok sayılıyor
Aile dersini değerlendiren eğitimciler ve uzmanlar, dersin kadınının haklarını yok sayan, onu eve hapseden ve erkeğe bağımlı kılan bir yaklaşıma sahip olduğuna dikkat çekti.

Okullara imam gönderilmesini öngören ÇEDES projesinin ardından ortaöğretim müfredatlarına "adabımuaşeret" ve "Türk sosyal hayatında aile" dersleri de eklendi. Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) müfredata eklediği "Türk sosyal hayatında aile" dersinde “Ailenin önemi, aile olmak, Türk aile yapısının tarihsel süreci ve toplumsal değişim ve aile” gibi dört ünite yer alacak. Derste, İslam hukukunda aile kurmanın şartları, Türk Medeni Kanunu’nun Türk aile yapısına yansıyan etkileri, modern hayatın getirdiği olumsuz etkiler, Veda Hutbesi bağlamında eşlerin birbiri üzerindeki hak ve sorumlulukları üzerinde durulacak. Eğitim emekçileri ve uzmanlar, dersin kadın ve kız çocuklarının haklarını yok sayan bir yaklaşımla hazırlandığına dikkat çekerek dersin kadını eve hapseden bir bakış açısına sahip olduğunu söyledi.

"ÇOCUĞA YARARI YOK"

İktidarın bir süredir eğitim müfredatına yönelik yaklaşımının bu dersin içeriğine de yansıdığına vurgu yapan Eğitim Sen Kadın Sekreteri Simge Yardım, “Eğitimde dinselleştirme, cinsiyet eşitsizliklerini derinleştirme, tekçi ve milliyetçi bir toplum modelinin adımları atılıyor” dedi.

Fotoğraf: MA

Türk sosyal hayatında aile dersinin kadın haklarına saldırıların, makbul kadınlık tanımlarının, bir devamı olduğunun altını çizen Yardım, “Aileyi kutsayan, kadını yok sayan, makbul kadın ve erkek tanımlamasını çocukluktan itibaren öğreten bir ders ile karşı karşıyayız” dedi. Bu yaklaşımın çocuklar açısından karşı cinsle kurulan ilişkide olumsuz değerlendirmeler ve ötekileştirmeleri de beraberinde getireceği uyarısını yapan Yardım “Kadınlar mevcut ortamda şiddete uğradığını ifade etme, boşanma sürecini başlatma ve özgürce yaşama noktasında ciddi sorunlar yaşarken bunu zorlaştıran bir öğretiyi çocuklarda pekiştirmek sorunludur. Ve kadınlara yönelik genel saldırının bir parçasıdır” dedi. MEB’in eğitim emekçilerinin ve sendikalarının görüşünü almadan müfredat hazırladığına işaret Yardım “Eğitim biliminde evrensel değerler, çocuk hakları ve çocuğun üstün yararı gözetilmeli” dedi.

"KADININ ERKEĞE BAĞIMLILIĞI İSTENİYOR"

Fotoğraf: Gülay Toksöz'ün kişisel arşivi

Müfredatın toplumda uzun vadeli değişimlere neden olacağına işaret eden Prof. Dr. Gülay Toksöz, “Özellikle kadınlarla ilgili her konuda aileye yapılan vurgu, kadınlar açısından eşitsiz sonuçlar yaratıyor. Cinsiyete dayalı iş bölümü çerçevesinde kadınlardan ev ve bakım işlerini üstlenmeleri beklenirken, erkekler gelir getirici işlerde çalışıyor. Kadınlar çocuklara bakıyor büyütüyor, yaşlıların, engellilerin bakımını üstleniyor ve çalışmaları karşılığı bir gelir elde etmedikleri için ekonomik açıdan erkeklere bağımlı oluyor” dedi.  "Ailecilik" olarak nitelediği bu tutumun kadınların karşılıksız emeği aracılığıyla devletin sosyal harcamalarını düşük tutmasına da hizmet ettiğine dikkat çeken Prof. Dr. Toksöz “Bu tutum ‘esnek çalışma modelleri’ adı altında aile sorumluluklarını aksatmadan yürüteceği işler olarak öneriliyor. ‘Ailecilikle’ ucuz kadın iş gücünün teminine imkan tanınıyor” dedi.

"DÜŞÜNMEYEN BİR NESİL YETİŞTİRME ÇABASI"

Fotoğraf: Mehmet Aydoğdu kişisel arşivi

Eğitim Sen Ankara 1 No’lu Şube Başkanı ve Psikolojik Danışman Mehmet Aydoğdu, müfredattaki değişikliklerin AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Kindar dindar nesil yetiştireceğiz" sözleriyle ele alınması gerektiğini söyledi. Uzun süredir eğitimde zorunlu din dersinin yanına çokça seçmeli din dersi de eklendiğini dile getiren Aydoğdu, halbuki 12 yaşından önce bilimsel olarak çocuklara soyut ve din içerikli dersler verilmemesi gerektiğine dikkat çekti. Çocukların soyut temalar üzerinden ders görmesinin başta korku olmak üzere çocuk psikolojisinde pek çok olumsuz etkiye sebep olduğunun bilindiğinin altını çizen Aydoğdu, “Tüm bu değişikliklerle bilimsel eğitim hedef alınarak düşünmeyen, sorgulamayan, itaat eden bir nesil yetiştirilmeye çalışılıyor” dedi.

EĞİTİM İKTİDARIN YENİ ÖĞRETİSİYLE ŞEKİLLENİYOR
AKP iktidarının yeni müfredat hazırlığı öncesi eğitim alanında uygulamaya koyduğu gerici adımların bazıları şöyle:
-11 Nisan 2012’de 12 yıllık kesintisiz eğitimden vazgeçildi. Bu değişiklikle imam hatip ortaokulları açıldı, ortaokullarda da "Kur’an-ı Kerim’ ve ‘Hz. Muhammed’in hayatı" seçmeli ders olarak eklendi.
-Evrim dersi 18 Temmuz 2017’de müfredattan tamamen çıkarıldı.
-Değerler eğitimi kreşlerden itibaren müfredata sokularak müftülüklere okullarda "değerler eğitimi" konulu seminerler verdirildi.
-Okullarda ahlak ve maneviyat konulu konferanslar düzenlendi.
-İkametgah şartı nedeniyle liseye geçiş sınavından düşük puan alan öğrenciler mahallelerindeki imam hatip liselerine mahkum edildi.
-Karma eğitim tartışmaya açıldı.
-MESEM projesiyle öğrenciler okuldan koparılarak fabrikalara gönderildi.
-ÇEDES projesi ile okullara "manevi danışman" adı altında imam atandı.
-Liselerden sanat ve yabancı dil seçmelileri kaldırılarak din derslerinin sayısı artırıldı.
-Müfredata liselerde "adabımuaşeret", ortaokullarda ise "görgü kuralları ve nezaket" ile "Türk sosyal hayatında aile" dersleri eklendi.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Milli Eğitim Bakanı Tekin: 'Türk Toplumunda Aile'...

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, katıldığı bir teleziyon programında 'Türk Toplumunda Aile' adlı seç...

ÇEDES’ten tarikatlara çocuklar karanlığa teslim ed...

ÇEDES ismi din görevlilerinin toplu ataması ile yeniden gündeme girse de aslında eğitimde ‘manevi da...

MEB'de özel okullar için talimat: Sosyal etkinlikl...

MEB, özel okullardaki sosyal etkinlikler için "Örf, adet ve geleneklere uygun düzenlenmesi, milli kü...